Vişne Caddesi arka mahalle görüntüsünden kurtulmalı

DÜNDEN BUGÜNE
VİŞNE CADDESİ

Vişne Caddesi sahip olduğu potansiyeli ile kente önemli oranda katma değer sağlıyor. Ancak bunun karşılığında hak ettiği ilgi ve değeri görüyor mu? Hürriyet Bursa olarak bölgeyi mercek altına aldık. Bölgenin durumu nasıl? Ne yapılıyor? Nasıl bir değer ortaya konuyor? Eksiklikleri neler? gibi soruların yanıtları için birçok kesimin görüşlerine yer verdik. Değerlendirmeyi okurlarımızın yorumuna bıraktık. İşte Vişne Caddesi’nin durumu…

Vişne Caddesi’nde e yaklaşık 20 yıl öncesine kadar kara tezgah olarak bilinen makinelerle tekstil ürünleri üretiliyordu. İmalat, yurtiçi ve yurtdışına satılıyordu. İşletmelerdeki makineler büyük olduğu için faaliyet gösterilen üretim alanları da geniş ve sağlamdı. Bunun yanı sıra bulundukları cadde de büyüktü. Lokasyon olarak kent merkezine yakın olması avantajdı. Büyüyen ve gelişen kentin istediğiniz bölgesine ulaşım rahattı. Bu nedenle tercih edilen bir bölgeydi.

GÜNDEME BAĞLI DEĞİŞİMLER

Ekonomide ve dünyadaki gelişmelere bağlı olarak burada da değişiklikler oldu. Faaliyet gösteren işletmelerden bazıları büyüyüp, organize sanayi bölgelerine taşındı. Bazıları ise dünyadaki gelişmelere ayak uyduramayarak, kapısına kilit vurdu. Sonrasında da bazı işletmeler boş kaldı ve değişim başladı.
Bebe konfeksiyon ürünleri, o dönemlerde genel olarak mahalle aralarında imal ediliyordu. Kimileri evlerinde üretim yaparken, kimileri evlerinin altındaki alanı atölyeye çevirmişti. Özellikle yaşamın yoğun olduğu Güllük, Beşyol, Küplüpınar, Gazcılar ve Ulucadde gibi birçok mahallede bunun örneği bulunuyordu.

YÜZDE 90 BEBE KONFEKSİYONU

İşlerini büyüten bazı bebeciler, zamanla boşalan işletmelere taşınmaya başladı. Bu akım zamanla bölgede sektörel ağırlığı artırdı. Doğal bir kümelenme oluştu. Nerdeyse bölgenin yüzde 90’ını bebeciler oluşturdu. Kimisi üretim ve satış gerçekleştirirken, kimisi sadece işin ticareti ile uğraşmaya başladı.
Adeta üs haline gelen bölge, bugün ekonomik getiri bakımından çok daha farklı konumda… Yakın coğrafya başta olmak üzere farklı kıta, ülke ve şehirlerden gelen binlerce yerli ve yabancı müşterisi bulunuyor. Bölgede 3 binin üzerinde firma faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 80 bin kişiye de istihdam sağlıyor. Markalarıyla milyon dolarlarla telaffuz edilen ticaret hacmi gerçekleşiyor.
Bu kadar ekonomik büyüklüğe sahip ve katma değeri yüksek olan bölgeyi mercek altına aldık. Farklı çevrelerle görüşerek, bölgede yapılan çalışmaları, eksiklikleri ve önerileri aktardık. Bu konuların detaylarını takip eden günlerdeki haberlerimizde okuyabilirsiniz. Bugün kendi izlenimlerimi yazacağım.

TABELALAR BASİT KALIYOR

Artık navigasyon ile ulaşım oldukça rahat ancak geldiğiniz yeri belirten tabelaları her zaman gözleriniz arar. Bu bölgeye gelirken de girişte Vişne Caddesi ve Ticaret Bölgesi’ni gösteren yönlendirici tabelalar yer alıyor. Ancak sahip olduğu potansiyel ile kıyaslayınca oldukça basit kalıyor. Caddeye dönünce ticaret bölgesi havasından çok bir arka mahalleye giriyor gibi hissediyorsunuz. Navigasyon yardımıyla gelen yabancılar ilerledikçe varacağı noktanın burası olduğunu anlayabilir. Bu nedenle cadde ve bölgenin her iki girişine daha estetik bir giriş yapılabilir.

BİNALARIN BELLİ BİR STANDARDI YOK

Trafik lambalarından içeriye yöneldiğinizde geniş bir caddeye adım atıyorsunuz. Yolun her iki yanında ise büyük bebe giyim ürünleriyle dolu mağazalar bulunuyor. Gidiş, geliş yönünde akan trafiğin yanı sıra yolun her iki tarafında da park halinde araçlar bulunuyor. Yüksekte olan veya büyük binada faaliyet gösteren mağazalar bu konuda avantajlı görünüyor. Çünkü varlıklarını gösterebiliyorlar. Ancak yüksek olmayanların ise sadece tabelaları ile belli bir bölümü görünüyor.
Bölgedeki binalarda belli bir standart yok. Tadilat görmüş olsa da yapılar genelde eski… Farklı büyüklük ve yüksekliğe sahip. Bir bölümde sıralı mağazalar bulunurken, diğer yerde yerin altında mağaza, bir başka bölümde ise yerden bir kat yüksekte mağaza bulunuyor. Yerli ve yabancı isimli büyük tabelalara sahip mağazaların vitrinleri de içleri de oldukça geniş. Yüksek ve ferah yapıya sahipler. Ürünler de cıvıl cıvıl. Çok fazla ürünle içeriyi dolduran da var, makul oranda ürün tutan da… Ancak hepsinde de ürün çeşitliliği oldukça fazla. Bebek ve çocuklar için pantolon, gömlek, tişört, elbise, mont birçok ürünü burada bulabiliyorsunuz.

TEK TÜK MÜŞTERİ VARDI

Esnaflarla konuşmak için mağazalara da girdim. Pandemi etkisinden olsa gerek oldukça sakindi. Bazısında sadece çalışanlar bulunuyordu. Bazılarında ise tek tük müşteri vardı. Genelde Türkiye Cumhuriyetler’den veya Arap müşteriler bulunuyordu. Mağaza yetkilileri gelenlerle oldukça ilgiliydi.
Yaptığım görüşmelerde esnafa bölge ile ilgili beklenti ve düşüncelerini sordum. Görüş belirtmekte sıcakkanlı yaklaşanların yanı sıra çekingen davrananlar da oldu. Alışveriş yapmayacağımı anlayanlardan bazıları ise kısa cevaplarla iletişimi kesti. Bu bakış açısına sahip olanların çoğu ‘Yoğunuz kusura bakma.’ ‘Patron yok.’ ‘Yetkili yok.’ ‘Ben görüş bildiremem’ gibi yanıtlar verdi. Reklam çalışması yaptığımı zannedenler de oldu. Onların da tavrı negatifti.

‘BUGÜNE KADAR KONUŞTUK DA NE OLDU’

Girdiğim mağazalardan bazıları da ismini vermek istemedi. ‘Ağabey benim ismimi yazma ama burada havaalanı olsa bu cadde uçar’, ‘Aman bugüne kadar konuştuk da ne oldu? Bizi yazma teşekkürler’, ‘Ben burayı çok iyi biliyorum. Mağaza müdürüyüm ama İstanbul’da yaşıyorum. Ama ne istediğini tam anlayamadım. Yanlış bir şey söylemeyeyim. O yüzden ben cevap vermeyeyim’ diyen de çıktı.

OTEL OLMAMASI BÜYÜK EKSİKLİK

Caddede ilerlerken, mağazaların önlerinde sohbet eden esnaflara da tanık oldum. Çaylarını koymuş birbirleri ile sohbet ediyorlardı. Bazılarının önlerinde koca koca koliler bulunuyordu. İhraç edecekleri ürünleri bu kolilere koyacaklardı. Bazı koliler ise hazırlanıyordu. Çalışanlar bantlarla çevresini sarıyordu. Perakende satışın çok az olduğu bölgede satışlar genelde bu şekilde gerçekleşiyordu. Fakat görsellikten şikayet eden esnafın kendi kolileri ile oluşturdukları manzaranın çok farkında olmadıkları anlaşılıyordu.

MARKA DEĞERİ ARTIRILMALI

Farklı ülkelerde markaların yer aldığı önemli alışveriş caddeleri bulunuyor. Vişne’ye bakınca ‘Burası da neden böyle olmasın?’ diye içimizden geçirebiliriz. Tabi bunun için bir takım değişikliklerin olması gerekiyor. Özellikle estetik anlamda bir takım düzenlemeler olmalı. Bununla ilgili BEKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yıldız ve bölgede faaliyet gösteren esnafların düşüncelerini aktardığım haberimde bulabilirsiniz. Onun dışında bu kadar ticari hacmi olan, yurtdışından ve şehir dışından birçok müşteri ağırlayan caddede bir tane otel olması da çok büyük bir eksiklik… Yaşayan bir bölge oluşturmak ve caddenin marka değerini artırmak için otel yatırımının olması önemli.

TRAFİĞE KAPANABİLİR

Ayrıca bölgenin araç trafiğine kapatılması gündeme gelebilir. Gelişigüzel araç parkının olmadığı bir alışveriş bölgesi, daha şık olacaktır. Aynı zamanda bölgede kafe ve restoranların yapısının da biraz değişmesi, turistik yapıya uygun olması daha güzel olabilir. Sosyal ve kültürel etkinlikler için alanlar oluşturulabilir.

DEFİLE VE FESTİVAL

Pandeminin ardından hareketlilik oluşturmak adına mevsim geçişlerinde defile ve farklı festivaller de düşünülebilir. Yılda iki fuar yapılıyor ve yurtdışı etkinliklere katılım sağlanıyor ancak diğer etkinlikler caddeye hareket katacaktır. Turizm açısından da oluşacak avantajlarla bölgenin gelişimi de sağlanacaktır. Yıldırım’ın sosyal gelişmişlik düzeyini de artıracaktır. Turizm açısından önemli hedefler belirleyen Bursa için alternatif oluşturacaktır.