Paylaş
Mavi yaka personel alırken, hem bireysel başvuru yapanları, hem fabrikaya müracaat edenleri değerlendirdiklerini söyleyen Eker İnsan Kaynakları Direktörü Ahmet Aydın Akyol, İşkur programlarından da personel tedarik ettiklerini kaydetti. Aynı zamanda yerel gazetelere ilan verdiklerini de belirten Akyol, “Spesifik bir bölüm için çalışan arıyorsak, eleman bulma platformlarından da yararlanabiliyoruz. Yönetici pozisyonlar için alım olacaksa farklı platformlardan yararlanabiliyoruz. İşe alımları, bünyemizdeki kadrolarımızla sağlıyoruz” dedi. Önümüzdeki yıl 4 yeni bölgede yapılanmaya gideceklerini açıklayan Akyol, “Bunlar Sivas, Erzurum, İskenderun ve Karabük olacak. Bunun yanı sıra mevcut bölgelerimizde iş hacminin büyümesinden dolayı yeni müşteriler kazanıyoruz. Bu büyümeye paralel olarak insan gücü ihtiyacı ortaya çıkıyor. 2020 yılı için ihtiyacımız olacak personel oranımızı belirliyoruz” şeklinde konuştu.
ÜRETİM KOŞULLARINI GÖRÜYOR
Mavi yakada da beyaz yakada da uyum süreçlerinin farklı olabileceğine işaret eden Akyol, yeni personeli bir oryantasyon sürecine tabi tuttuklarını söyledi. Süreçlerin değişkenlik gösterebileceğini belirten Akyol, “Bu süreçte şirketin tanıtımı yapılıyor. Onun görev alacağı fonksiyonlarla tanışması sağlanıyor. Bir adaptasyon oluyor. Üretim dışı bir birimde çalışacaksa da ‘Ürün nerede, hangi ortamda üretiliyor?’ bunları görüyor” diye konuştu.
ÜCRET SINIFLANDIRMASI
Ahmet Aydın Akyol
Ücret konusunda bir analiz gerçekleştirdiklerini belirten Akyol, bu konuda çalışma yapan çeşitli şirketlerle görüşerek, piyasayı takip ettiklerini kaydetti. Ücret gruplandırma sistemlerinin bulunduğunu açıklayan Akyol, “Eğitim, tecrübe, yetkinlik, işin boyutuna, yönettiği personel sayısına, ciroya göre sınıflandırmalar oluyor. Mavi yakaysa aldığı sorumluluk, iş kazası riski değerlendirilerek gruplandırma yapılıyor. Buna göre de ücret belirleniyor. En iyi ücreti vermeye çalışıyoruz. Sağladığımız imkanlar, yan menfaatlerle de bunu desteklemeye gayret ediyoruz” dedi.
MOTTOMUZ: ‘BİZ BİR AİLEYİZ’
Çalışanlar için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyleyen Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim, büyük bir aile olma hedefimiz var. Mottomuzu ‘Biz bir aileyiz’ olarak belirledik. Onun içini doldurmaya çalışıyoruz. Sadakate çok önem veriyoruz. Sosyal zamanlarda da bir araya gelebilmek için bir takım aktivite planlarımız oluyor. Hatta bunun yapılmasını bütün bölgelerde de zorluyoruz. Bu tarz etkinlikler, insanları birbiri ile kaynaştırıyor. Aile olmayı destekleyici faaliyetler oluyor. Eğitim ve kişisel gelişim imkanları ile onların gelişimine katkı sunmaya çalışıyoruz. Her yıl muhakkak ihtiyaca göre eğitim planı yapıyoruz. Kişinin gelişimi oldukça şirkete olan bağlılığı da o oranda artıyor. Koşu takımı, müzik grubu, yelken takımımız var. Her sene, çalışan memnuniyeti anketi düzenliyoruz. Çıkan sonuçları bütün yöneticiler değerlendiriyoruz. Gelişim alanlarını belirliyoruz. Ona göre de aksiyon planları hazırlıyoruz. Memnuniyetsizliği ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.”
GELİŞİM VE YENİ FİKİRLERE AÇIĞIZ
Eker’in inovatif bir şirket olduğunun altını çizen Akyol, gelişime ve yenilikçi fikirlere açık olduklarını kaydetti. Herkesin fikrine değer verdiklerini vurgulayan Akyol, “Bunun için çalışanların ve yöneticilerin yer aldığı ‘Bireysel Öneri Sistemimiz’ var. Her zaman ‘Nasıl daha iyi yaparız?’ sorusuna odaklanıyoruz. Sonuçlara göre kişileri ödüllendiriyoruz. En son mesela probiyotik ayran, kefir çıkardık. Tombul ayran diye yeni bir ambalaj oluşturduk. Teknolojiyi çok iyi kullanıyoruz. Endüstri 4.0 bizde uygulanıyor” diye konuştu.
OTİZM ÇAĞIMIZIN SORUNU
Her yıl geleneksel olarak ‘Eker I Run’ koşusu düzenlediklerini hatırlatan Eker İnsan Kaynakları Direktörü Ahmet Aydın Akyol,, bu etkinliğin herkese açık olduğunu belirterek, toplumsal yarar güden bir organizasyon gerçekleştirdiklerini anımsattı. Sosyal sorumluluk projelerinden bahseden Akyol, “Her 59 kişiden birisi otizmli. Bu, çağımızın en büyük sorunlarından birisi. Sayı gittikçe artıyor. Otizmli çocuğa sahip ailelerin en fazla düşündüren soru: ‘Benden sonra çocuğum ne olacak?’ oluyor. Onun için bu proje tam olarak buna hizmet ediyor. Ortağımızın Fransa’da uyguladığı bir proje vardı. Ondan esinlenerek, harekete geçtik. Çalışma ile yüzde 3 engelli kotası dışında otizmlilere yönelik bir istihdam projesi geliştirdik. Fabrikada 5 otizmli arkadaşımız, istihdam ediliyor. Bu sayıyı iki yıl içerisinde 12’ye çıkarmayı öngörüyoruz” dedi. Projenin içeriğinden bahseden Akyol, “Yarım gün üretimde çalışıyorlar. Sonrasında da çeşitli aktiviteler oluyor. Ata biniyorlar, alışverişe çıkıyorlar, engelsiz yaşam merkezinde müzik el becerilerine yönelik kurslar alıyorlar. Biz, onları hayata hazırlamaya çalışıyoruz. Nihai amacımız, bir ‘Yaşam Evi’ kurmak. Kendi yemeğini yapacak, bulaşığını yıkayacak, kıyafetini ütüleyecek. Bir takım sosyal beceriler kazanacak. Buna yönelik adımlar atıyoruz. Devlet desteği almak için de uğraşıyoruz. TBMM’de Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti Araştırma Komisyonu var. Temaslarımız devam ediyor. Burada bir meşale yakmaya çalışıyoruz. Diğer işverenler tarafından da benimsenerek, bunun yaygınlaşmasını diliyoruz. Sürdürülebilirlik Akademisi’nden de bununla ilgili bir ödül aldık” diye konuştu.
POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ
Elif Alkaya
Şirkette şu anda bin 624 kişinin çalıştığını bunun bin 352’sinin erkek, 272’sinin ise kadınlardan oluştuğunu açıklayan Alkaya, kadın çalışan sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini ekledi. İşe alımlarda pozitif ayrımcılık uyguladıklarını belirten Alkaya, “Başvuran adaylar eşit şartlara sahipse, kadınları daha çok tercih ediyoruz. Son iki yıldır perakende satış yöneticisi, saha satış yöneticisi kadrolarında kadınları da işe almaya başladık. Ayrıca sosyal olarak farkındalık yaratmak için ayran folyoları üzerine farkındalık yaratacak görseller koyduk. Kadın çalışanlarımıza bir takım eğitimler planladık. Küçük hediyelerle kadınlar gününü kutladık” diye konuştu.
ANA HEDEFLERE UYUMLU HEDEFLER
Çalışan performansının ölçümünü nasıl yaptıklarını açıklayan İnsan Kaynakları Yöneticisi Elif Alkaya ise satışa dönük bir performans değerlendirmelerinin bulunduğunu kaydetti. Üç ayda bir satışta hedeflerin tutturma oranına göre primlendirme yaptıklarını söyleyen Alkaya, “Beyaz yakada ise yıllık değerlendirme yapıyoruz. Herkese bir hedef veriliyor. Bu hedefe koşması bekleniyor. Bunlar, ana iş hedeflerine uyumlu şekilde düzenleniyor. Önce şirket hedefleri belirleniyor. Sonra bunlar kırılımla en aşağıya kadar sirayet ediyor” dedi.
İÇERDEN TERFİLERE SICAK BAKIYORUZ
Bir kariyer haritalarının bulunduğunu belirten Alkaya, “Kimin nereye kadar yükseleceği belli. Hepsinin bir takım yetkinlikleri, hedefleri var. O kriterleri sağlıyorsa, aday olabiliyorlar. Şirket içinden terfilere çok sıcak bakıyoruz. Mesela Türkiye’nin herhangi bir ilinde pozisyon açıldığında öncelikle bir alt veya benzer pozisyonlara duyurusunu yapıyoruz. İçerden uygun birisi varsa onu tercih ediyoruz. İK ve ilgili yöneticilerden oluşan bir değerlendirme kurulumuz var. Değerlendirmede dikkat edilecek hususlar belli. ‘Mezuniyeti ve yetkinlikleri uygun mu?’ ona bakıyoruz. Her görev tanımının 4 yetkinliği var. Yöneticisinden bir referans mektubu istiyoruz. Bir de kendisinin hedeflerini soruyoruz. Tekrar mülakat yapıyoruz. Sonra da kurul değerlendiriyor. Uygun birisini bulamazsak, dışarıya ilan çıkıyoruz. Bu anlamda çok örnek bulunuyor. Plasiyer olarak başlamış, direktör olmuş veya bölge müdürü olmuş kişiler var” diye konuştu.
SÖZ VERDİK
Kadın çalışanlar için farkındalık çalışmaları yürüttüklerini de belirten İnsan Kaynakları Yöneticisi Elif Alkaya, 2016 yılı Aralık ayında WEPs imzacısı olduklarını hatırlattı. Bu sözleşme ile şirkette kadın ve erkek eşitliğine söz verdiklerinin altını çizen Alkaya, “Ondan sonra bir takım çalışmalar yaptık. İnsan kaynakları ve diğer departmandaki arkadaşlarımızla beraber bir politika oluşturduk. Sabancı Üniversitesi’nde ‘Toplumsal Cinsiyet’ adlı bir eğitim aldım. Tüm personelimize ve bölgelere bu eğitimi verdik. Bunu, toplumsal cinsiyet eşitliğinde farkındalık yaratmak için yaptık. Şirketimizde de bazı uygulamalarımız var. Şirket çalışanı herhangi bir kadın şiddet görmesi durumunda ona destek oluyoruz. Bize başvurduğunda bununla ilgili psikolojik ve manevi destek sağlıyoruz. Ulaşımı, iş yerinde çalışma koşulları, izinleri ile ilgili bir takım kolaylıklar sağlıyoruz” dedi.
Paylaş