Paylaş
Babası Isparta’da hem el halıları üretiyor hem satıyordu. Babasının yanında yetişti. Askere gitmeden önce onun verdiği sermaye ile kendisine dükkan açtı. Hem halıcılık, hem manifaturacılık yapıyordu. O dönemlerde hayal kuruyordu. Kendi kendine ‘İstanbul’a gideceğim. Ticaret yapacağım ve zengin olacağım’ diyordu.
Mustafa’nın askerlik dönemi geldi. Şansına vatani görevi İstanbul’a çıktı. Çarşı izinlerinde ilçe ilçe geziyordu. İstanbul’u keşfediyordu. Bir gün Kasımpaşa civarında dolaşıyordu. Bahar temizliği yapılan evlerin birkaçının balkonunda kendi dokudukları halılardan gördü. Burada iş yapabileceğine karar verdi. Çevreyi gözlemlediğinde de Sivaslı, Erzurumlu, Doğu kökenli ailelerin yaşadığını gördü. Dokudukları kırmızı halıların burada iyi satacağını düşündü. Piyasasının burası olacağına inandı. 1984’ün sonunda bir el arabası aldı. Halı, manifatura, çeyiz, mobilya satışına başladı. Mobilya satışı için de katalog gezdiriyordu. Müşteriye gösteriyor, beğenenlere modelini getirip, teslim ediyordu. Seyyar arabada çalışırken, 6 ay sonra kendisine ticari araç aldı ve işini bu şekilde sürdürdü.
Babası sermaye olması için 500 lira vermişti. Sermayesi bugünün şartlarında ortalama 10 yaşında araç alabilecek kadardı. O dönemlerde mal temin etmek zordu. Sermayesini de buraya yatırmak istemiyordu. Babasının adını kullanarak vadeli malzeme alıyordu. Satış sorunu yaşamıyordu. Yüzde 60’a yakın karlılıkla işini sürdürüyordu.
Bir süre seyyar satıcılığın ardından mağaza almaya karar verdi. Bir mağaza buldu ama almadan önce bir fizibilite çalışması yaptı. Binanın önünde bir gün bekledi. ‘Bu mağazaya kaç müşteri giriyor?’ diye hesapladı. ‘Çevreye gelen müşterilerin yüzde 10’u benim mağazama gelse, bunların da yüzde 10’u alışveriş yapsa ben uçarım’ diye düşündü ve mağazasını açtı. O kadar çok müşteriye erişti ki mobilya mağazası market gibi çalışıyordu. Ürün olarak da mobilya, beyaz eşya ve halı satıyordu.
İNEGÖL’DE ÜRETİME BAŞLADI
Daha önce Eskişehir ve Ankara’dan mobilya temin ediyordu. 1992’de İnegöl ile tanıştı. Eskişehir’deki arkadaşı ‘İnegöl’de de hoş modeller var’ deyince bakmaya karar verdi. Kaplamalı sunta yeni çıkmıştı. Bir firma ile anlaştı. Güzel malzemeler vardı ancak bir süre sonra mal veremez olmuştu. Sorun yaşadığı için ‘Biz bu işi yapabilir miyiz?’ diye düşünmeye başladı. Yaptığı araştırmalar sonrası üretime geçme kararı aldı.
ÜRETİME BAŞLADI
Hammadde İnegöl’de olduğu için burada üretime karar verdi. Lojistik ağı da genişti. Kendisinden yaşça büyük Ömer Ünver ve Mustafa Karabacak ile ortak bu işe girişti. Yatak ve yemek odası ürettiler. Yaklaşık 1,5 yıl birlikte işlerini sürdürdüler. Ancak yaşadıkları anlaşmazlıklar neticesinde ayrılmaya karar verdiler. Kendisi üretimi sürdürmek istediği için ailesi ile birlikte tamamen İnegöl’e taşındı. İstanbul’daki mağazasını da kardeşlerine devretti. Yenice’de 2 bin 500 metrekare yer tuttu. Buzhane olarak inşa edilen yeri mobilya fabrikasına çevirdi. 40 çalışana ulaştı.
ŞİRKET İSMİNİN ANLAMI
Şirketinin ismini Meltem Mobilya olarak koydu. Ancak Meltem isminin patentini alamadığı için yeni bir arayışa girdi. Bir arkadaşı akıl verdi. ‘M’yi ters çevir, patentini al’ dedi. Weltew Mobilya olarak yoluna devam etti. Aynı zamanda Almanca’da da Welt dünya anlamına geliyordu. Türkçe ev ile birleştirerek, ‘Dünya Evi’ şeklinde kendine göre yorumladı.
İLK İHRACAT
Zaman zaman yurtdışı gezi ve fuarlarına da katılıyordu. Bir turizm şirketiyle 2003 yılında Yunanistan’a fuara gitti. Herkes birer gezi çantası ile yola çıkarken, Mustafa’nın iki çantası vardı. Birisi eşyalarını koyduğu, diğeri ise ‘İhracat yapabilir miyim?’ düşüncesi ile kataloglarla doldurduğu çantaydı. Heyet gezerken, o farklı kentlerde firmalarla temas kurdu. Bu dönemde de ilk ihracatını gerçekleştirdi.
12 MİLYON DOLAR İHRACAT
Şu anda şirket, 45 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 150 bin metrekare alanda 418 çalışan ile faaliyetlerini sürdürüyor. Yatak, yemek ve genç odası üretiminin yanı sıra kanepe, baza ve yatak üretimi de gerçekleştiriyor. Şirketin aylık 2 bin 400 takım panel mobilya üretiminin yanı sıra 2 bin 100 takım oturma grubu, bin 700 takım baza ve 2 bin 900 adet yatak üretim kapasitesi bulunuyor. Türkiye’de 79 kente ürün satışının yanında dünyada 41 ülkeye mobilya ihracatı yapıyor. Geçen yıl 150 milyon lira ciro gerçekleştiren şirket, yaklaşık 12 milyon dolar ihracat yapıyor.
4 HEDEF PAZAR
Bir değişim süreci yaşadıklarını söyleyen Weltew Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı, yeni logo ve kurumsal kimlik değişimi yaşandığını belirterek, “50 yeni mağaza hedefimiz var. Şu an 20’si home konseptinde. 124 de eski konseptte mağazamız bulunuyor. Dönüşümün ardından yeni konseptte toplam 174 mağazaya ulaşacağız. Home konsepti ile ev tekstilinde de farklı ürünleri piyasaya sunacağız” dedi.
3 MARKADAN BİRİ OLMAK İSTİYOR
Yeni Pazar hedefleri ile çalışmalarını sürdürdüklerini açıklayan Balcı, “Kendimize 4 hedef pazar belirledik. Bunlar Cezayir, Bulgaristan, Kazakistan ve Umman. Buralara bölge sorumlularımız odaklanıyor. Yabancı danışmanlık firması ile 5 yıllık strateji planımızı hazırladık. 5 yılın sonunda hedef pazarlarımızda mobilya denince akla gelen ilk 3 markadan birisi olmayı istiyoruz” diye konuştu.
YURTDIŞI MAĞAZALARI
Birinci yurtdışı mağazalarını Kazakistan’da home konsepti ile açtıklarını hatırlatan Balcı, “Cezayir mağazamız yapılıyor. Sırasıyla Bulgaristan, yine Kazakistan ve Umman’da mağaza çalışmamız olacak. Turquality’in yanı sıra gittiğimiz ülkelerden de destek var” dedi.
HAYALLERİMİZ VAR
Hedeflerinden de bahseden Balcı, kapasitelerini büyütmeyi istediklerini belirterek, “Hayallerimiz var. Bir adımını attık. Dünya markası olmak istiyoruz. Büyük bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Kayseri veya Bursa’da bir yatırım yapabiliriz. 5 yıl içinde Türkiye’nin her yerinde mağazalaşmak istiyoruz ve 275 yurt içi mağazaya erişmeyi planlıyoruz. Marka bilinirliğini yüzde 95’e çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
KDV VE NAKLİYE BİZİ YORUYOR
Sektörde yaşadıkları sıkıntılardan da bahseden Balcı, yurt içi ve dışında navlun giderleri ile merdiven altı üretimin kendilerini zorladığını söyledi. Balcı, “KDV ve nakliye bizi çok yoruyor. Vergi kaçırmanın cezası ağır olsun ve KDV yüzde 10’a inse daha iyi olur. Geçen yıl mobilya sektöründe uygulanan vergi indirimi işlerimize çok iyi yansıdı. Performansımız çok güzeldi. İşlerimiz yaklaşık yüzde 40 arttı” dedi.
Paylaş