Paylaş
Otomotiv ana sanayinde geçen yıldan bu yana yaşanan üretim kesintisi nedeninin küresel çapta yaşanan yarı iletken çip sorunu olduğunun söyleyen Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, pandeminin tetiklediği bu sorunun hala devam ettiğini kaydetti. Bu nedenle dünyadaki ana sanayi firmalarının üretim sorunları yaşadıklarını açıklayan Çelik, “Bu ülkemize has bir sorun değil, küresel çapta yaşanan bir sorun. Tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, navlun ve emtia fiyatlarının artması, lojistik problemler, enerji maliyetlerinde yaşanan artış gibi zincirleme sorunlar otomotiv üretimi ve ihracatını olumsuz etkiliyor. Son olarak Rusya-Ukrayna savaşı da sorunların daha da büyümesine neden oldu” diye konuştu.
Küresel bir sorun yaşandığı için yapılabileceklerin sınırlı olduğuna işaret eden Çelik, çip krizinin çok dinamik bir süreç olduğunu kaydetti. Çip tedarik edebilen fabrikaların üretimlerine devam ettiklerini söyleyen Çelik, tedarik edemeyenlerin üretimde kesinti yaşadıklarını, ya da model bazında daha fazla etkilenen veya daha az etkilenen modellere yöneldiğini aktardı. Bazı firmaların bu şekilde üretimini sürdürdüğünü yineleyen Çelik, “Düşük donanımlı araçlara yönelip, üretimlerini devam ettirmeye çalışıyorlar. Ancak araçların teknolojisi geliştikçe ve donanımları arttıkça kullanılan çip sayısı da artıyor. Bu nedenle otomotiv endüstrisinin bugün geldiği nokta açısından yarı iletken çipler olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Ticari araçlardaki durumun binek otomobillere göre daha iyi olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu ihracat rakamlarımıza da yansıyor. Binek otomobiller ihracatımızdaki düşüş devam ederken, ticari araç ihracatımız daha iyi seviyelerde” dedi.
SAVAŞIN ETKİLERİ
Rusya-Ukrayna savaşının otomotiv sektörüne yansımaları ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Çelik, “Otomotiv endüstrisi açısından Rusya’nın kritik hammaddelerde, Ukrayna’nın ise kablolar ve neon gazı gibi kalemlerde önemi bulunuyor. Özellikle kablo tedarikinde yaşanan problemler Avrupa’da bazı OEM’lerin üretimlerinde kesintiye neden oluyor. Savaşın tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmaları derinleştirdiğini görüyoruz” diye konuştu.
BÜYÜK KAYIPLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Diğer taraftan savaş nedeniyle son dönemde yaşanan sorunların birkaç farklı boyutu ile de incelenebileceğine dikkat çeken Çelik, “Öncelikle Rusya ve Ukrayna’nın toplam otomotiv ihracatımızdaki payı yüzde 3. Savaş başladığından bu yana Rusya’ya otomotiv ihracatımız sert bir düşüş yaşıyor. Ukrayna’ya ise neredeyse hiç ihracat yapamıyoruz. Dolayısıyla bu pazarlarda büyük bir kayıpla karşı karşıyayız. Diğer taraftan tedarik zincirinde yaşanan problemler nedeniyle gerek Rusya, gerekse Avrupa ülkelerinden talep artışı da yaşıyoruz. Bu dönemi bu şekilde avantaja çevirebiliriz. Ancak savaşın uzaması ve Rusya’dan hammadde tedarikinin sağlanamaması durumunda ana sanayinde yeniden üretim kayıpları ile de karşılaşabiliriz” diye konuştu.
SÜREÇ RİSK VE FIRSAT BARINDIRIYOR
Ana sanayindeki üretim kesintilerinin genel olarak tedarik endüstrisine de olumsuz yansıdığını belirten Çelik, özellikle OEM’ler ile doğrudan çalışan tedarik firmalarının bu süreçten olumsuz etkilendiklerini açıkladı. Sadece yurtiçinde değil, tüm dünyada üretim sorunları yaşandığı için ihracat tarafında da zaman zaman sorunlar yaşandığını belirten Çelik, “Aftermarket odaklı tedarikçilerin ise daha az etkilendiğini, bu süreçte daha rahat bir konumda olduklarını söyleyebiliyoruz. Tedarik ihracatçılarımız pandemi nedeniyle yaşanan küresel tedarik sorunlarını avantaja çevirip, tedarik endüstrisi ihracatımızı 12 milyar dolara taşıdılar. Ana sanayinde yaşanan üretim problemlerinin de etkisiyle tedarik endüstrimizin ihracat payı yüzde 40’ın üzerine yükseldi. Tedarik endüstrisi ihracat rakamları bu yıl da artmaya devam ediyor. Savaş nedeniyle tedarik sorunlarının artması, bir yandan talep artışına da neden oluyor. Dolayısıyla tedarik endüstrisinde yaşanan gelişmeler de çok boyutlu. İçerisinde bulunduğumuz süreç risk ve fırsatları birlikte barındırıyor” dedi.
ÇİP SORUNU UZAYABİLİR
Yarı iletken çip krizinin bu yılın ikinci yarısından itibaren etkisini kaybedeceğini düşündüklerini aktaran Çelik, kriz döneminde yarı iletken çiplere çok fazla yatırım yapıldığını hatırlattı. Bu yatırımların neticelerinin hızlı bir şekilde alınamasa da yavaş yavaş arz-talep dengesinin sağlayacağını düşündüklerini söyleyen Çelik, “Normalde 2023 yılına gelindiğinde çip sorunun ortadan kalkacağını söyleyebiliyorduk. Ancak savaş nedeniyle bu süreç biraz daha uzayabilir. Savaşın ne kadar uzun süreceği önümüzdeki en büyük bilinmezlik. Uzun sürecek bir savaş, yüksek emtia fiyatları, paladyum gibi kritik hammaddelerin temininde yaşanabilecek sorunlar önümüzdeki en büyük risk faktörleri olacaktır” diye konuştu.
EN BÜYÜK KAYIP BİNEK OTOMOBİLLERDE
Bu yıl için ihracat hedefini 33 milyar dolar olarak belirlediklerini hatırlatan Çelik, ihracat rakamlarının geçen yıl ile benzer seviyelerde seyrettiğini açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde Euro/Dolar paritesi kaynaklı 500 milyon dolarlık bir kaybın yaşandığını belirten Çelik, “Tedarik endüstrisinde ihracat artışı devam ediyor. Ticari araçlarda durum nispeten daha iyi, ancak en büyük kayıp binek otomobiller ihracatında yaşanıyor. Dolayısıyla otomotiv ihracatımız hedeflerimizin gerisinde seyrediyor. İhracat hedefimizde herhangi bir revize yapmadık. Yılın ikinci yarısının ilk yarıya göre daha iyi olacağını öngörüyoruz. İhracat hedefimize ulaşmada temel belirleyici de binek otomobiller ihracatının durumu olacak” dedi.
BURSA FABRİKALARI DAHA FAZLA ETKİLENDİ
Bursa ihracatında otomotiv endüstrisinin payının çok büyük olduğunu anımsatan Çelik, otomotiv ihracatında yaşanan değişimlerin kent ihracatına doğrudan yansıdığının altını çizdi. Geçen yıl Türkiye geneli otomotiv ihracatı yüzde 15 artarken, Bursa otomotiv ihracatının yüzde 1 gerilediğini anımsatan Çelik, “Bu yıl da benzer şekilde devam ediyor. Bursa’nın otomotiv ihracatındaki düşüşü, Türkiye geneline göre daha fazla. Bu rakamlara bakarak, Bursa’daki otomotiv fabrikalarının bu süreçten daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Bursa otomotiv endüstrisi binek otomobiller ağırlıklı. Çip krizinden en fazla etkilenen ürün grubu da binek otomobiller. Bu da Bursa otomotiv ihracatına olumsuz yansıyor. Ancak Bursa’nın sektör açısından güçlü konumunun bu süreç sonrasında da artarak devam edeceğinden herhangi bir şüphemiz bulunmuyor” şeklinde konuştu.
İKİNCİ EL FİYATLARI YÜKSELDİ
Emtia fiyatlarında artış ve enerji maliyetlerinin yükselmesinin araç fiyatlarına da yansıdığını söyleyen Çelik, bu şartlarda artışların önüne geçebilmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Bu süreçte araç üretiminin kısıtlı olmasının ikinci el araç fiyatlarında yükselmeye sebep olduğunu da ekleyen Çelik, “Sıfır araç bulamayan veya sipariş süresini uzun bulan müşteriler mecburen ikinci el araçları tercih ettiler. Küresel çapta firmalar az üretim yapabildikleri için daha karlı ve yüksek fiyatlı modellerin üretimine ağırlık verdiler” diye konuştu.
ÖTV İÇ PAZAR POTANSİYELİNDE ENGEL
Türkiye’de araç fiyatlarını etkileyen başlıca unsurların ÖTV matrahları ve döviz kurlarında yaşanan değişim olduğunu söyleyen Çelik, “Döviz kurlarında bir denge sağlandı ancak yüksek ÖTV oranları yaşanan süreçten bağımsız olarak her dönemde araç fiyatlarının ulaşılabilir olmasını engelliyor. İç pazardaki potansiyelimizin önünde engel oluşturuyor” dedi.
İSTİHDAMDA KAYIP YAŞANMADI
Yaşanan kriz nedeniyle bazı firmalarda üretimlerin durakladığını hatırlatan Çelik, istihdamın bu durumdan etkilenmediğini kaydetti. Çip krizinden göreceli olarak daha az etkilenen araçların üretimini teşvik eden planlamalar yapıldığını belirten Çelik, “Geçtiğimiz yıl firmalar üretimde yaşanan kesintileri normalde tatil ve bakım-onarım ayı olan Ağustos ayında çalışarak telafi etmeye çalıştılar. Bu yıl da benzer planlamalar yapılabilir. Yine ticari araçlar üretim ve ihracatı çip krizinden binek otomobillere göre nispeten daha az etkilendi. Neticede bu süreci bir istihdam kaybı yaşanmadan atlattığımızı söyleyebiliriz. Krizin 2023 yılından itibaren tamamen sona ermesini bekliyoruz. Dolayısıyla istihdam açısından bir olumsuzluktan ziyade, 2023 yılından itibaren ülkemizde elektrikli araç üretimlerinin de başlaması ile sektörde istihdam artışı bekliyoruz” diye konuştu.
Paylaş