Paylaş
2000’li yılların Pop, Soul ve R&B tınılarını dibine kadar hissettiğiniz yeni şarkısında Gülçin yine bildiği yoldan şaşmamış ve hedefi 12’den vurmuş. Şarkının başarısındaki en önemli unsur Genco Ecer ile Gülçin’in yollarının kesişmesi diye düşünüyorum. Genco, özellikle 2000’li yılların R&B’sini yemiş yutmuş bir isim olarak gerek kendi müziğinde gerekse başka şarkıcılara verdiği şarkılarda bu tatları gayet kıvamında kullanan bir isim.
Gülçin’in vokal tarzı ve batı müziğine olan yatkınlığı, Genco’nun evrensel müzik anlayışı ile birleşince, ışıl ışıl parlayan bir Pop, R&B şarkısı ortaya çıkmış. Artık prodüksiyon anlamında kendi kanatları ile uçmayı isteyen ve kendi yapım şirketi Roka Müzik’i kuran Gülçin, kendi istediği tarzda şarkılarla aramızda olacak.
Genel olarak baktığımızda Gülçin zaten solo kariyerinin başından itibaren hep kendi çizgisini koruyup, vokaline ve müzik zevkine uyan işler ortaya çıkardı. Arada yaptığı konsept çalışmalar da bile o işe kendi tarzını monte etmesini bildi. Bundan sonraki işlerinde çıtayı yükseltip hayalini kurduğu şarkıları hız kesmeden dinleyicisi ile paylaşacağına hiç şüphe yok.
Umduğum Gibi
Geçtiğimiz ay Mavi ile İstanbul’da artık klasikleşen biraz kahve biraz ne olacak bu müzik dünyasının hali buluşmalarımızdan birinde fırından çıkmayı bekleyen yeni şarkılarını dinlemiştik.
Hepimizi sağlam sallayan pandemi döneminde heybesinde çokça şarkı biriktiren Mavi’nin yenilerinde bu sefer farklı bir tat vardı. Yaptığı müzikal işlerde her zaman hesapsız kitapsız hareket etmeyi seven Mavi, yeni oluşturduğu rotada dozu arttırıp işe daha çok renk katmaya kararlıydı.
Amatör ruhunu kaybetmemiş bir yetkinliğin ilk meyvesi olarak tanımladığı yeni şarkısı ‘Umduğum Gibi’ ile geçtiğimiz günlerde yeni döneminin kapılarını aralayan Mavi, sözü ve müziği kendisine, düzenlemesi Caner Karamukluoğlu’na ait çalışmasında müziğine kattığı indie-pop, R&B, elektro pop ve neo soul elementleri ile bu sefer farklı bir lezzet sunuyor. Caner ile Mavi’nin işbirliğini bu yönde çok başarılı buldum. Kimyalar uyuşunca ortaya çıkan işin sonucu bir başka oluyor.
Mavi, bağımsız olarak çıkardığı bu çalışmada kendisinin dinlemekten zevk aldığı, daha özgür daha deneysel bir iş ortaya koymuş. Bağımsız olmanın hakkını her şekilde vermeye çalıştığını söyleyen Mavi’nin kafasında oluşturduğu müziği eskisinden daha cesur ortaya koyma fikri beni oldukça heyecanlandırdı. Yeni döneminin bundan sonraki duraklarında bizleri nelerin beklediğini hep birlikte göreceğiz. Her ay yeni bir şarkı ile dinleyici karşısına çıkmayı planlayan Mavi, daha sonra bu şarkıları bir albümle taçlandıracakmış.
Ayaklar baş olmuş
Popüler müzik dünyasında nabza göre şerbet vermek sık karşılaştığımız bir durum. Ne rağbet görürse iyi kötü demeden piyasaya sürülen işlerle çorbaya dönen ortamda farklı çalışmalara rastlamak ve onları bulup çıkarmak gün geçtikçe zor olmaya başladı.
Bu kulaklar sürümden kazanma adına klişe olmuş alt yapıların üstüne bol autotune vokaller ve sıradan melodilere maruz kalırken, hasbelkader gündemde olan isimlerin işleri müzik olmadığı halde sektöre girip ortalığı hallaç pamuğuna çevirmesi ile işin iyice suyu çıktı. Böyle bir ortamda gerçek müzik için çaba sarf eden insanların işlerinin güme gitmesi ve seslerini duyuramaması çok üzücü.
İyi iş er ya da geç alıcısını bulur sözüne inanmak istiyor insan. Müzik dünyasında dengeler eskisi gibi değil. Duygusuz ve mekanik bir ortamda sevdiği iş ile uğraşan ve bunları duyurmak isteyen insanlara sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elden.
Müzik dünyasındaki gidişata baktığımızda ‘ Ayaklar baş olmuş ‘ sözünü hatırlıyor insan. Öyle önemli müzisyenler elini eteğini çekip inzivaya çekilmiş ki meydan az önce bahsettiğim işler ile isim yapmaya çalışan kişilere kalmış. İyi müzik dinleyicisi tabii ki bu üretimlerin yanından bile geçmiyor. Peki ya verileni kayıtsız şartsız kabul edip her çıkan işe alkış tutanlar? Bu işte en büyük suçlu onlar sanki.
Paylaş