Paylaş
Bu güzel bir şey. Ama bir yandan da bu derece konuşuyor oluşumuz onları birer nesne haline getirebiliyor. Burada ara ara hayvan istismarına yönelik tehlikelere dikkat çekmeye çalışıyorum uzmanların görüşleri doğrultusunda.
Guardian gazetesinde, New York’ta yaşayan Arwa Mahdawi’nin dikkat çekip fitilini ateşlediği tartışma ilginç.
Önce olayı anlatayım: Hatırlarsınız, Formula 1 efsanesi Lewis Hamilton birkaç ay önce köpeği Roscoe’nun bir tabak meyveyle fotoğrafını paylaşmış, özel jetiyle seyahat ederken çektiği anlaşılan fotoğrafla köpeğinin veganlıkla çok mutlu olduğunu dünyaya duyurmuştu.
Ama Roscoe, tek vegan köpek değil ve konu sadece onunla sınırlı değil.
NBA takımı Dallas Mavericks’in sahibi milyarder işinsanı Mark Cuban, vegan mama markalarından birine yatırım yapıp, bu markanın ana akım olmasını sağladı. Oyuncu Joaquin Phoenix de Alicia Silverstone gibi köpeğini vegan beslediğini açıkladı. Katy Perry de bir paylaşımında köpeğinin bu ‘yolculuğu’ deneyimlemesine sıcak baktığını açıkladı.
POPÜLER HALE GELDİ
Haliyle günden güne artan bir ivmeyle, vegan köpekler konusu konuşuluyor. Guardian yazarının sorusu burada devreye giriyor: Yeni statü sembolü, vegan köpek mi?
İnsan olarak vegan yaşamayı becerebilirsek bunun faydasının, zararından çok daha fazla olacağını düşünenlerdenim ve günün birinde vegan olmayı hedefliyorum. Öte yandan veganlığın köpek sağlığı konusunda faydalı olup olmadığına dair fikrim yok. Köpeğim olsaydı, veterinerime danışır öyle hareket ederdim. Mahdawi, çevreyi koruma düşüncesiyle kendileri gibi köpeklerini de vegan olmaya yönlendiren bu kişilerin bir kısmının ışıltılı yaşamlarıyla aslında çevreye o kadar da iyi davranmadıklarını öne sürüyor. Haliyle köpeğini vegan yapanların felsefeyle ne kadar uyumlu olup olmadıklarını ‘statü sembolü’ tanımıyla sorguluyor.
Doğayı korumaya yönelebilecek her tartışmada doğadan tarafım. Bu konuda yaşanacakları merakla takip edeceğim.
BÖYLE KUTLAMA GÖRÜLMEDİ
KORONAVİRÜS karantinalarının en yoğun yaşandığı günlerde, insanlar doğaya hasret kalmışken İngiltere’de bir köpek dünya çapında şöhrete ulaşmıştı. Max’in yaptığı doğa yürüyüşleri, sahibi Kerry Irving tarafından internette yayınlanmış, insanların moraline katkısı yüzünden daha sonra Max madalyayla onurlandırılmış, heykeli dikilmişti. Geçen hafta, Max’in doğum günü vesilesiyle sahibi tarafından Keswick’te bir organizasyon yapıldı: 500 kişi, 400 köpeğin katıldığı yürüyüşte Max’e eşlik etti. 30 bin sterlin de yardım toplandı. Herkesin üzerinde Max’in en sevdiği renk turuncu vardı. Max’in 14’üncü yaş günü böyle kutlandı. Sormadan geçmeyelim: Ne vardı bizim de böyle dertlerle uğraşacağımız bir dünyamız olsaydı?
ANTİK MISIR’DA KEDİLER NASIL İLAHİ SEMBOL OLDU
HİYEROGLİFLER, obeliskler ve geometrik şekillerin yanı sıra antik Mısır sanatında kedilerin, kedi çizimlerinin yeri çok önemli. Kediler önceleri faydalı avcılar olarak sahiplenilmiş, zaman içindeyse ilahi ve koruyucu bir sembol haline gelmiş. O dönem kediler, yılan, akrep gibi zehirli ve tehlikeli hayvanları evden uzak tutukları için evin içinde bakılırdı. Uzmanlar antik Mısır tarihinde hayvanlara tapınmanın görülmediğini söylüyorlar. Bunun yerine hayvanları tanrılarının ilahi bir görüntüsü olarak kabul ediyorlardı ve o dönemde hayatın bir parçasıydı. Mezarlarda mumyalanmış kedileriyle birlikte gömülmeleri onlara ölümden sonraki yaşamda da önemli bir rol atfettikleri anlamına geliyor.
OKUR FOTOSU
BU SELAMI ALMAMAK OLMAZ
OKURUMUZ Neslihan Elele, kedisi Uğur’un fotoğrafına iliştirdiği notu, kedisinin ağzından yazmış. Okuyalım: “Merhaba ben Uğur. Annem Neslihan Elele ile birlikte size ve tüm patili arkadaşlarıma sevgilerimi yolluyorum.” Ben de Uğur’a sevgilerimi yolluyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş