Paylaş
Veterinere saldırır, gözü sizi bile görmez. Ortalığı dağıtır, çığlıklar, tırmalamalar, kaçma kovalamaca sonunda kısacık işlem tamamlanır.
Şanlı biliminsanlarımız bu amaçla değil ama hayatı kolaylaştırmak için, her şeyin uzaktan yapılabildiği dönemde veteriner ziyaretlerinin de internet üzerinden yapılıp yapılamayacağına dair araştırmalara giriştiler. California Üniversitesi’nde yapılan araştırmada kliniklerde yapılması planlanan randevular, webcam aracılığıyla gerçekleştirildi. Teletıp olarak adlandırılan bu çalışma, 45.3 milyon kedi besleyen hanenin olduğu ABD’de özellikle taşrada kedilerin veteriner erişimini kolaylaştırabilecek.
GÖZBEBEKLERİ ÖLÇÜLDÜ
30 kedi ve sahibinin katıldığı çalışmada, kediler hem yüz yüze hem de uzaktan muayene edildi. Her ziyarette, kediler sanki kısırlaştırılmışlar gibi, ameliyat sonrası yapılan kontrollerden geçirildi. Araştırmacılar ayrıca gözbebeği genişlemesini, solunum hızını, dudak yalamayı ve kulak pozisyonunu da belgeledi. Ev seanslarında, katılımcılar kedileri görsel inceleme için kaldırdı ve nefeslerini saydı. Tüm randevular kaydedildi ve gözbebeklerini ölçmek için kedilerin gözlerinin fotoğrafları çekildi.
Kedilerin veterinerde yapılan muayeneleri sırasında gözbebeklerinin daha fazla büyüdüğü anlaşıldı.
Araştırma, kedilerin evde yapılan muayenelere kıyasla yüz yüze muayeneler sırasında daha fazla nefes aldığını, gözbebeklerinin daha fazla büyüdüğünü ve kulak pozisyonlarının daha olumsuz olduğunu ortaya koydu. Bu da stresin arttığını gösteriyor. Ayrıca kedilerin avcılık özelliklerini sahiplendikleri alan dışında daha fazla kullanıyor olmaları, gerçek sağlık durumunu da gizlemelerine yol açabiliyor. Uzmanlara göre, evdeki kedi sıkıntılarını daha kolay dışavurabilir. Araştırma sürüyor. Sonuçları kedilerin uzaktan tedavisi için hepimize rehber olabilir.
KEDİ FELSEFESİ
OKUMA TAVSİYESİ
John Gray
Domingo Yayınları
Çeviren: Ayşegün Yurdaçalış
144 syf. Fiyatı: 54.00 TL
Süleyman Demirel’in meşhur sözü, “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz” kedilerin hayat felsefesini oluşturuyor galiba. Bunu ben demiyorum. Çağdaş düşünür John Gray’in kaleminden çıkan “Kedi Felsefesi, Kediler ve Hayatın Anlamı” kitabından hareketle yaptığım çıkarım sonucunda söylüyorum. Gray, sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi konuların neden kedilerde meseleye dönüşmediğini tartışıyor. Gray, bir canlının ‘doğasına sadık olmasının’ iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Kitaptan aktarayım: “Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor.” Bu kitapta herkesin payına düşecek bir şeyler var.
OKUR FOTOSU
MUCİZENİN ADI LEYLA
Okurumuz Muzaffer Ebru Omakyan, bu köşenin sadık okurlarından ve yaşamını güzelleştirdiği canlıları sık sık paylaşan isimlerden. Kör kedisinin ardından bir başka kedisinin hikâyesini anlatıyor: “2018’in çok soğuk bir 19 Aralık günü eve getirdim onu sokaktan. Tek gözü erimiş enfeksiyondan. Meğer kansermiş. Yumurtalıkları ve tüm vücudundaki kanser temizlendi. Veteriner ‘Ne kadar yaşar bilemem’, dedi ama güzel kızım Leyla, 19 Aralık’ta 5 yaşına bastı ve çok sağlıklı. Sevgi her zorluğu yeniyor. Sevgi her şeyin ilacı.” Leyla’ya öpücükler.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş