Paylaş
Kelimenin gerçek anlamıyla her yerde maske var. Ve bu maskeler epey bir zamandır tehlike teşkil edebiliyor. Bu tehlike sadece kimyasal çöp harici yerlere atılanlardan değil, ülkece kurtulamadığımız kötü huyumuz olan sağa sola atılanlar nedeniyle de yaşanıyor.
Hadi biraz kendinizi iyi hissetmenizi sağlayayım, sokağa çöp atma durumu sadece bize özgü değil. ABD’de de bu sorun baş göstermiş. Merak edilen konu: Köpeğim yerde bulduğu maskeyi koklar ya da yemeye kalkarsa COVID-19 kapar mı?
Kuzey Amerika Veterinerler Birliği’nden Dr. Dana Varble, bu soruyu şöyle yanıtlamış: “Sokakta bulduğunuz bir maskeden siz ya köpeğinizin COVID-19 kapması pek olası değil.”
TEMAS ETTİYSE BURNUNU SİLİN
Öncü araştırmalara göre köpekler bu enfeksiyona karşı dayanıklılar ama yine de tedbirli olmakta yarar var. Dr. Varble’ın tavsiyelerini sunayım dikkatinize.
Köpeğinizi gezdirdiğiniz yerde yerde maske görmeniz olasıysa, tasmasını çıkarmayın. İnsan kalabalıklarının olmadığı yolları tercih etmeniz daha iyi. Olası bir temasta köpeğinizin burnunu, ağzını ve tüylerini silmenizde yarar var.
İnsanlığın kullandıkları maskeyi yere atmaktan vazgeçmesi kısa sürede pek mümkün görünmüyor. En azından maske takmak zorunluyken bu tabloyu hep göreceğiz, o nedenle kendi önlemimizi kendimiz alacağız, başka çare yok.
DOĞAL HAYATI KORUMAK İÇİN İPUCU
KEDİNİZİ eğer et ağırlıklı mamalarla beslerseniz, doğal hayata faydanız dokunuyormuş. Şöyle: Science News’tan, Jonathan Lambert imzalı habere göre, İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, beslenmesinde et yoğunluğu fazla olan kedilerin, evden dışarı çıktıklarında kuş ya da böcek avlama konusunda daha sakin kaldıklarını ve böylelikle doğal hayata pek dokunmadıklarını ortaya koymuşlar. “Diyet değişikliğinin bu kadar önemli bir fark yaratacağını tahmin etmiyorduk. Beslenme, kedilerin bir şeyleri öldürme dürtüsünde değişikliğe yol açıyor” ifadesini kullanıyor araştırmada yer alan ekolojist Robbie McDonald. Kedisi çok avlanan varsa aramızda, beslenmesinde bu değişikliği yapıp farkı gözlemleyebilir.
BİLİM DE İSPATLADI: BERABER BÜYÜMELERİNDE FAYDA VAR
KÜÇÜK yaştan itibaren hayvan sevgisiyle büyüyen çocukların hayatlarının ne kadar olumlu seyrettiğini her gün sosyal medyadaki muhteşem videolarla görüyoruz. Bilimsel olarak da kanıtlanmış bu tatlılık. Oregon State University’den hayvan davranışları konusunda araştırma yapan Prof. Monique Odell’in çalışmasına göre köpekler, aynı evi paylaştıkları küçük çocuklara normalden fazla ilgi gösteriyorlarmış ve bu da ikisinin zaman içerisinde davranışlarında senkron yaratıyormuş. Güçlü bağ kurdukları için köpekler çocukları sosyal arkadaşları olarak görüp onlardan da çok etkileniyormuş. Çocuklar ve köpekler arasındaki dip dibe olma hâlini incelemek için, boş bir odada renkli bir çizgi üzerinde köpeğiyle beraber, köpeğinde tasma olmadan yürümesi istenen çocuk izlenmiş. Sonuç, beklenenden çok daha uzun bir süre olarak, hareketli ya da hareketsiz olması fark etmeksizin, köpekler çocukları adım adım takip etmiş. Köpeğin varlığı, çocukların hareketini artırma, endişesini azaltma gibi konularda da fayda sağlıyormuş. O zaman ebeveynlere sesleneyim: Çocuğunuzun ve sizin hayatınızın çok daha güzel olması fırsatını kaçırmayın. Barınaklarda sizden sevgi isteyen ve hayatınızı değiştirecek kedi-köpekler sizi bekliyor.
HÜSEYİN DEDE’NİN PAMUK’U
BENGÜ Bahadır imzalı okur mektubumuz, Pamuk isimli dünya güzeli bir kedinin fotoğraflarını içeriyordu. Mesaj ise şöyleydi: “Dedem 86 yaşında, kedisini sizinle paylaşmamı istedi. 6 aylık kedimizin adı Pamuk. Pamuk çok yaramaz, geceleri ev ahalisini uyutmuyor. Ama yine de onu çok seviyoruz ve hayatımıza neşe katıyor. Adeta ailemizin bir bireyi oldu. Okurunuz dedem Hüseyin Karaer.”
Hüseyin Dede’ye saygılarımı sunuyorum. Sizden de kedi, köpeklerinizin fotoğrafını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş