Paylaş
Ama karantina günleri zordu. Bu hafta da “Nasıl geçirdiniz karantinayı” sorusunun peşindeyim.
‘Yasak Elma’ ve ‘Sevgili Geçmiş’ dizilerinde oynayan genç oyuncu Sevda Erginci de bu dönemi kedi ve köpekleriyle geçirenlerden.
Onun hikâyesini deşelim şimdi.
‘BEN DOĞURMUŞUM GİBİ HİSSEDİYORUM’
Hayvanseverliğinin başlangıcını şöyle anlatıyor: “Kendimi bildim bileli hep hayrandım hayvanlara. Babamın çok etkisi oldu bunda, onun sayesinde de hep hayvanlarla geçirdim çocukluğumu. Çok sevmeme rağmen kedilerden korkardım ama ilk kedimi sahiplendiğimde çok hızlı yendim korkumu.” İlk hayvanı bir su kaplumbağasıymış. Adı da Hıdır’mış. “Astımım olduğu için her gece onun yaydığı kokudan nefesim tıkanırdı ama yine de fanusunu başka bir odaya koymalarına izin vermezdim. Bir gün ben okuldayken Hıdır’ı başka birine vermişler. Eve dönüp onu göremeyince çok ağlamıştım. Uzun bir süre acısını çektiğimi hatırlarım” diyor. Şimdiyse durum farklı. 3 kedisi, 1 de köpeği var.
Kedilerinin adlı Leyla, Kaju ve Casper. Köpeğinin adı Bitter: “Hayatıma girdiklerinden beri geçirdiğimiz her an çok özel o ayrı. Sahiplenmek istedim ve biraz araştırarak buldum.”
Karantina döneminin kazananı köpeği Bitter olmuş. “Hepsiyle ilgilenmem uzunca bir vakit alıyor tabii. O sebepten karantinanın da nasıl geçtiğini anlamadım. Ama onların karantinayı çok sevdiklerinden eminim. Özellikle köpeğim Bitter’in. Sürekli ilgi görüyor olmaya inanılmaz alıştı” derken, aralarındaki bağı şöyle ifade ediyor: “Ben hepsiyle geldikleri ilk günden beri sürekli, her şeyi konuşurum. Hepsinin farklı farklı tepkileri var konuştuklarıma. Çok eğleniyorum tepkileriyle. Hepsi çok komik çocuklar gerçekten. Ne zaman üzgün olsam, ağlasam hepsi başımda. Biri yalar, biri karnıma yatar, biri oyun oynamaya çalışır... Bir şekilde düşündüğüm her neyse unuttururlar. Hep çok şanslı hissederim kendimi. Evde mutsuz olmaya izin yok. Sürekli söylerim bunu, ben doğurmuşum gibi hissediyorum hepsini.”
CASPER’İ DÜŞÜNMEKTEN İŞİME KONSANTRE OLAMADIM
Casper, özel bir kedi. Hikâyesini şöyle anlatıyor: “Casper, daha fazlasına iyi bakamayacağımı düşündüğümden, ‘Artık asla hayvan sahiplenmem’ dediğim bir zamanda karşıma çıktı. Instagram’da takip ettiğim biri var, Türkan. Elazığ’da veterinerlik okuyan çok tatlı, hayvansever bir kız. Casper’ın kardeşiyle videosunu paylaşmıştı, setteydim o sıra. Casper’ın ön, kardeşinin arka patisi kesilmiş ve korkunç haldelerdi. Aklım gitti. İşimi yapamadım onları düşünmekten. Artık dayanamadım, dedim ‘Türkan gönder onlardan birini bana.’ Gelişi de çok zor oldu Elazığ’dan İzmir’e... Çok travmalı olduğu için bir süre ben de çok zorlandım. Ama şimdi o da çok mutlu ben de... Kardeşini de Türkan iyi bir aileye sahiplendirdi.”
KARAMEL REYİZ’LE TANIŞIN
OKURUMUZ Filiz Saban, Karamel Reyiz diyerek tanıttığı kedisinin fotoğrafını şu notla paylaşmış: “12 yaşında. Hattian olarak anılmasını tercih ettiğimiz tortoiseshel cinsi kedimiz, tüm kedi kardeşlerine ‘İsterseniz biraz sabırla siz de insan edinebilir ve onu eğitebilirsiniz’ mesajı gönderiyor.”
KÖPEKLERİN SOSYALLEŞMESİ ŞART
READERS Digest dergisinin Avustralya edisyonunun bu ayki sayısında yer alan makalede, bilim insanlarının hayvanların zihninde neler olduğuna dair araştırmasından bir kedi bir de köpek notu.
Köpekler eğer büyüme çağında başka insanlar ve köpekler görmezlerse korkak ve agresif olabiliyorlarmış. Bir yavru köpek 6 aylık olana kadar en az 150 insan ve 50 farklı mekân görmeliymiş. O halde yürüyüşlere başlamalı.
Bu söylediğim şaşırtıcı gelebilir ama aynı makalede yazana göre kediler de insanlarla vakit geçirmeyi seviyorlarmış. Barınak kedileri ve ev kedileri dahil olmak üzere yapılan araştırmada, kedilerin, kedi otu, oyuncak ve yemekten daha fazla, insanlarla etkileşim kurmaktan hoşlandığı belirlenmiş. İşte buna sevindik!
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş