Paylaş
Bilim insanları en büyük kaplanlardan en küçük farelere kadar tüylü canlıların bir havlu olmadan kurulanma ihtiyacını nasıl karşıladığına kafa yormuş. Çoğunda strateji aynı: Köpeklerin yaptığı gibi, sallanmak.
İlk etapta eğlenceli görünüyor ama işin arkasında başka planlar var. Öncelikle bu hareket hayvanın vücut ısısını ve değerli kalorilerini koruyabilmesi için hızlı bir şekilde kurumasına yardımcı oluyor. Bu açıdan hayatta kalmak için önemli.
‘Islak köpek titremesi’ olarak adlandırılan bu davranışı, Harvard Üniversitesi’nden nörobiyolog David Ginty liderliğindeki bir ekip incelemiş. Bunu tetikleyen mekanizmayı da buldular. Teknik ifadeyle şuymuş: C lifi düşük eşikli mekanoreseptör (C-LTMR) adı verilen bir tür mekanoreseptörün çeşitli uyaranlara yanıt olarak bu davranışı tetiklemeye yardımcı oluyor.
Bu bulgular ayrıca hem farelerde hem de insanlarda duygusal dokunma ve ağrı modülasyonuyla ilişkili C-LTMR’ler için yeni bir işlevi ortaya koymuş.
Biz konuyu dallanıp budaklandırmadan burada bitirelim. Bilim köpeklerin bu sevimli hareketinin nedenini bulmuş.
Araştırmacılar, birçok uyaranın farelerde ıslak köpek titremesine neden olduğunu buldular: Fareler bu davranışı ıslandıklarında sergiledikleri gibi, enselerine uygulanan bir yağ damlası ya da gövdelerine temas eden normalden daha hızlı hava gibi küçük tahriş edicilere tepki olarak da sergilemiş.
İnsanların banyo havlularına erişimi var, bu yüzden köpeklerin yaptığı gibi silkelenmeye ihtiyaç duymuyorlar. Ama insanlarda da benzer mekanoreseptörler varmış.
BEYİNLERİ BİZİMKİ GİBİ YAŞLANIYORMUŞ
Araştırmacılar, insan yaşlanmasının sırlarını çözmek için bir laboratuvar faresinden ziyade koltuklarında uyuklayan evcil hayvanlarına baksalar daha iyi olur. Seattle’da yapılan Karşılaştırmalı ve Evrimsel Nörobiyoloji Konferansı’nda sunulan bulgulara göre kediler yaşlandıkça beyinleri, yaşlanan farelerin beyinlerindeki değişikliklere kıyasla yaşlanan insanlarda görülen bozulmaya daha çok benzeyen atrofi ve bilişsel gerileme belirtileri gösteriyormuş.
Sonuçlar, 150’den fazla memeli türünde beyin gelişimini karşılaştıran ve şimdi yaşlanmaya ilişkin verileri de içerecek şekilde genişleyen Translating Time adlı büyük bir projeden elde edilmiş. Verilerin, yaşa bağlı hastalıkların, özellikle de Alzheimer hastalığı gibi beyni etkileyen durumların nedenlerini çözmeye çalışan araştırmacılara yardımcı olması umuluyor.
HEM KEDİNİZ HEM KENDİNİZ İÇİN YATAKLARI AYIRIN
Artık COVID-19 günlerinde değiliz ancak uzmanlar hâlâ aramızda gezinen virüse dair uyarılarını sürdürüyor. Araştırmalara göre sahiplerinin yatağında uyuyan kedilerin koronavirüsle enfekte olma tehlikesi yüksek.
Bilim insanları, test sonucu pozitif çıkan kişileri, virüsün ‘rezervuar’ görevi gören hayvanlara yayılmasını önlemek için evcil hayvanlarla temastan kaçınmaları konusunda uyarıyor. Uzmanlara göre hayvanlar virüsü eninde sonunda insanlara bulaştırabilir. Utrecht Üniversitesi›nden Dr. Els Broens’in uyarısı biraz daha kritik, “Asıl endişe hayvanların sağlığı değil, çünkü bu rahatsızlık sırasında ciddi semptomlara sahip değillerdi, evcil hayvanların insan nüfusu için vektör olarak hareket edebileceği potansiyel risk daha kritik bir tehlike.”
OKUR FOTOSU
EVİN MASKOTU TOKYO
Okurumuz Ege Tahincioğlu, köpeği Tokyo’nun fotoğrafını bize şu notla iletmiş: “Tokyo’yu sahiplendiğimizde 2 aylıktı, şimdi 11 aylık. O bir Toy Poodle. Her gün okuldan geldiğimde beni o karşılıyor. Tokyo hayatımızın bir parçası ve onu çok seviyorum. Ailemize katıldığı için çok mutluyum.” Okurumuz Ege’ye ailesiyle ve Tokyo’yla upuzun, sağlıklı, mutlu bir ömür diliyorum. Sizden de kedinizin köpeğinizin fotoğrafını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’ten bahsederek sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş