Paylaş
Zaman zaman bu köşede hayvansever portreleri paylaşıyorum. Konfor alanından çıkıp sokak hayvanlarının yaşamını güzelleştirmeye çalışanları tanımamızda yarar var. Hem mücadelelerini görmek hem de onlara destek olmak hepimize iyi gelir. Bayram öncesi okuyacağınız bu yazı, belki bayramda barınaklara yapacağınız bir ziyaret vesilesi olabilir.
Müzik endüstrisine aşina olanların ya da gazetelerin kültür sanat sayfalarını okuyanların hatırlayacağı Sarp Dakni, ilk köpeği Pöti’yi tesadüf eseri bir barınaktan sahiplendikten sonra terk edilmiş köpeklerin tedavileri, yuvalandırılmaları üzerine odaklanan ‘Tanış Onunla’ adlı bir sosyal projeyle ilgileniyor. Hikâyenin evvelinde köpeksiz bir evde, köpekleri tanımadan büyüyen birisi. Gittiği bir parkta genç bir kadın ve köpeği arasındaki sevgi ve enerjiyi gördükten sonra bu sevgi onda filizleniyor. “Gerisi iplik söküğü gibi geldi” diyor.
KÖPEKLER İÇİN MÜCADELE EDİYOR
4 sene önce yerleştiği Ayvalık’ta artık 7/24 köpekler için mücadele eder durumda. Şöyle anlatıyor: “Burada durum oldukça vahim. Halk ve yerel yönetim duruma kayıtsız. Hayvanlar hasta, sağlıksız, sayıları giderek artıyor ve geleceğe dair endişelerim var. İstanbul’da bu işi çok steril yapıyormuşum. Buralarda hayvanlara açık bir düşmanlık yok ama şok edici bir kayıtsızlık, umursamazlık var. Yazın kalabalıklaştığında durum değişmiyor. Türkiye’de insanların hayvanlara karşı genel bir mesafesi var. Sosyal medyanın tüm gücüne ve bilinçlenmeye rağmen durumun pek değiştiğini söyleyemem.”
AMACI ŞİFA’YA ŞİFA OLMAK
Hemen her gün sokakta kötü durumda bir hayvanla karşılaştığını belirten Dakni, hekim müdahalesi gerektiğinde kliniğe götürüyor ve masraflı süreç başlıyor. O durumlarda Instagram’dan duyuruyor ve elbirliğiyle bir canlının daha hayatına dokunuyorlar. “Kendi çalışmalarım dışında hayranlıkla izlediğim ve zaman zaman dirsek temasında olduğum Talha Demircan yönetimindeki ‘Çak bi pati’ var. Müthiş bir ekip, zorluklarla başa çıkma metotlarına hayran oluyorum. Kendime yakın hissettiğim tek gönüllü grubu onlar diyebilirim” diyor. Halihazırda yardım bekleyen bir vaka da var: “Son kahramanlarımızdan biri, ‘leishmania’ hastalığına yakalanıp adeta çürümüş ve sokağa terk edilmiş, Şifa adını verdiğim minik bir köpek. Destek olan dostların sayesinde hızla yol alabiliyoruz. Şifa, tedaviye çok olumlu yanıt veriyor. gelişmeleri yine Instagram’dan paylaşmaya devam edeceğim.” Sarp Dakni’nin mücadelesine instagram.com/sarpdakni adresinden tanık olabilir, iletişime geçerek destek olabilirsiniz.
CİNSİ DAVRANIŞINI BELİRLEMİYORMUŞ
Evcil köpekler üzerinde yapılan geniş kapsamlı bir çalışma, köpeğin cinsinin davranışları üzerinde bir etkisi olmadığını gösteriyor. Massachusetts Üniversitesi’nde yapılan araştırma için farklı cinslerden 18 bin köpeğin verileri toplandı. Uzun süredir, bir köpeğin cinsinin mizacını şekillendirdiği var sayılıyordu. Örneğin Pug’lar yaramaz, Border Collie’ler sevgi dolu olarak tanımlanıyordu. Fakat bilim insanları eni konu araştırmaya giriştiğinde durumun böyle olmadığını ortaya koydu. Araştırmanın sonucuna göre, cinsine göre bir köpeği evlat edindiğinizde, belirli bir şekilde görünen bir köpeğe sahip olursunuz ama davranış söz konusu olduğunda nasıl bir köpeğiniz olacağı tamamen şansa kalmış.
İSİMSİZ GÜZELLER
Okurumuz Burcu Gizem Meriç, “Dünya güzelleri” diyerek kedisi ve köpeğinin fotoğrafını paylaşmış bizimle. İsimlerini söylememiş ama olsun. Dünya güzellerine sevgilerimi yolluyor, onları kucaklıyorum. Sizden de kedilerinizin, köpeklerinizin fotoğrafını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş