Can sıkıntısı obez yapıyor

Bunların hepsi yaşanırken kamu vicdanını tatmin etmeyen cezalar da cabası. Fakat günün sonunda bunun sebebi de bu cezalara yönelik kanunun öngördüğü cezaların bu olması. Hayvanseverler olarak, kanun yapıcıları bu kanunu gözden geçirip bu suçlara daha ağır cezalar getirilmesi için harekete geçirmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Ve tabii yaşam hakkına saygıyı, hayvanlara sevgiyi aşılamak ve bu konuları konuşmaktan başka...

Biz kedi dünyasına bir girelim şimdi. Kedilerin beslenme düzeninde hareketliliğin büyük payı olduğu anlaşılıyor. İnteraktif oyuncaklar ve oyunlarla eğlendirilen bir kedinin aşırı yemek yeme olasılığının daha düşük olabileceği belirtiliyor.

Şimdi kedileri kapalı alanda tutmanın onların başta güvenliği olmak üzere çok faydası var. Ama sürekli kapalı alanda durunca da bu durum kedileri can sıkıntısına ve obeziteye yatkın hale getirebilirmiş. Bunun sonucu da diyabet, eklem hastalıkları, kalp hastalığı ve davranış sorunlarına davetiye çıkarıyormuş.

MAMADAN GÜN BOYU AZAR AZAR VERİN

Kediler gün boyunca birden fazla küçük öğün yemeyi sevdikleri için onları evde beslerken önerilen hareket şu: Sabahları günlük kuru mama miktarını ölçüp kavanoza koyuyorsunuz. Sonra bitene kadar gün boyu küçük parçalar halinde dağıtıyorsunuz. Bu teknik, kedinin doğal beslenme ritmini tatmin ederken, aşırı yemesinin de önüne geçiyor.

Bu arada kediler bizim gibi can sıkıntısından kendilerini yemeğe verebilirlermiş. Bu yüzden yemek zamanını ve genel olarak hayatı daha eğlenceli hale getirmenin birkaç yolunu deneyebiliriz. Mesela konserve mamayla besliyorsanız yalama matı alıp, mamayı onun üstüne dökebilir, onu yerken enerji harcamalarını sağlayabilirsiniz. Ya da kağıt tabağa koyup, tabağı da bir naylon örtünün üzerine koyarsanız, yerinde durmayan tabağı sürekli kovalayarak hem oynayabilir hem yemek yiyebilirler. Kuru yiyecekleri de küçük porsiyonlar halinde mesela bitmiş tuvalet kağıdı rulosunun içine koyup katlayabilir kedinizin mama için enerji harcamasını sağlayabilirsiniz. Yani özetle hem kedinizin canı sıkılmamalı, hem de fazla yememeli. E biz ne güne duruyoruz? Tabii ki bunu sağlayacağız.

KEDİLERİN SORUNU: YANLIŞ ANLAŞILMAK

Kedilerle birlikte yaşayan kişiler mutlaka bir kedinin bitkiyi devirdiğinde ya da masadan bir bardağı yavaş yavaş yere attığında “Bunu neden yaptın” şeklinde isyan ederken bulmuştur kendini. Kesin bir yanıt yok. Ama araştırmalar var. Pennsylvania Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden James Serpell’in görüşlerine başvuralım. Kedilerin kindar olduğu gibi pek çok yanlış kanı olduğunu söylüyor ve kedilerin her zaman bizimle iletişim kurmaya çalıştığını belirtiyor. Sadece insanlar bunu anlamak için çaba harcamak zorunda.

Mesela kedi sahiplenenler, kedilerin bir tür intikam için mobilyayı tırmalama direği veya halıyı tuvalet olarak kullandığını düşünebilir, ancak durum nadiren böyleymiş. Olağandışı veya üzücü davranışlar, kedinizin duygusal veya tıbbi olarak bir şeylerin yanlış olduğunu bildirme yoluymuş. Tek yapmanız bazı şeyleri kontrol etmek: Mama, su var mı? Kumu temiz mi? Hep uyuduğu yerde bir sorun var mı gibi akla gelen ilk şeylerden başlayıp, kedinizin alışkanlıklarına yönelik bir durum değerlendirmesi yaparak başlayabilirsiniz. Kedinizle etkileşim kurmak için de her gün fazladan 30 dakika ayırmak aranızı düzeltir.

OKUR FOTOSU
KARŞINIZDA ŞİRİN PRENSES




Okurumuz Gamze Tugay, kedisi Şirin’in fotoğrafını şu notla paylaşmış: “Kendisi yarı zamanlı sokak kedisi, yarı zamanlı evimizin kedisi. Ama o kadar zarif ki sanki ‘Benim soyum saraylara dayanır’ der gibi bir hali var. Benim gibi ömrü boyunca kucağına kedi alamamış bir insanın göğsünde uyuyor. Ben de eşim de eve gelip onunla zaman geçirmek için heyecan duyuyoruz. Zarif olmanın yanında çok akıllı, yapılmaması isteneni anlıyor, girilmemesi gereken odayı biliyor. Gece eve geç gelirsek bize küsüyor ve kucağıma çıkmıyor. Evimize heyecan getirdi ve  değiştirdi küçük hanım.” Okurumuza ve Şirin Prenses’e upuzun sağlıklı bir ömür diliyorum. Sizden de kedinizin köpeğinizin fotoğrafını bekliyorum.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’ten bahsederek sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...