Bir gölge gibi peşimde

Karantina bitti, vaka sayılarını korkulan seviyelere çıkarırcasına bir normalleşme içerisinde ‘maskeli normal’ hayatımıza döndük. “İkinci dalga olacak mı” sorusu kafamızın bir yerinde duruyor ama yine de artık evde daha az vakit geçiriyoruz. Bu değişimin sonrasında karantinada bize eşlik eden kedilerimiz, köpeklerimiz de eski normallerine döndüler.

Haberin Devamı

Bu köşenin amacı onları unutturmamak. ‘Kedime, köpeğime övgü’ denebilecek serimizde bu hafta da oyuncu Gözde Mutluer’le kısa bir görüşme var. 2009’da ‘Melekler Korusun’la hayatımıza giren oyuncu, son olarak ‘4N1K Yeni Başlangıçlar’da yer aldı.

Bir gölge gibi peşimde

4 YILDIR BENİMLE

Anlatıyor Mutluer: “İlk sahiplendiğim kedim, Tahsin adını verdiğim, tekir cinsi arkadaşımdı. İlk kez eve çıktığımda, Beşiktaş’ta ilk günden beri benimle beraberdi. Şu an benimle değil, başka bir yerde yaşıyor. Ama hep aklıma geliyor ve onu çok özlüyorum. Bu seneyse üç tane kedim oldu. Gölge adında bir kedim var, 4 yıldır benimle beraber. Onun dışında Kaan’ın iki kedisi var: Kedibey ve Sarıkedi. Şimdi yeni düzenimizde üçü bir arada yaşıyorlar. Çok da iyi anlaşıyorlar üç kardeş.”

Haberin Devamı

Karantinada işler biraz değişmiş: “Karantinada dönem dönem hiç dibimizden ayrılmadılar ama sonrasında sıkılmalar oldu. Herkes artık ayrı odalarda takılıyor. Bu dönemde şunu gözlemledim, tıpkı insanlarda olduğu gibi onların da aralarındaki iletişim çok daha güçlendi. Artık kedilerimiz çok daha iyi anlaşıyorlar.”

ÖZEL BİR BAĞ

Kedisi Gölge’yle ilişkisini, “Benim Gölge’yle aramda özel bir bağ var önceden beri. Dengeli bir karar vermeme vesile oluyor, öyle bir yere konumlandırdım onu. Hep destek oluyor, hep yanımda. Ne zaman enerjimi düşük hissetse yanıma gelir, guruldar, beni çok sever. Ben de onu çok severim” diye anlatırken, son sözünü şöyle ekliyor: “Birbirimizin dilini çok iyi anlıyoruz, derdimiz olduğunda da anlıyoruz artık. Hayvanlarla iletişim çok zor tabii ama o kanalı açınca, bambaşka bir sevgi boyutuna dönüşüyor. Bambaşka bir anlayış şekline dönüşüyor. İki kız, bir erkek kedimizle hayatımız çok güzel.” Herkese böyle bir hayat diliyorum.

UZMAN GÖRÜŞÜ
KISIRLAŞTIRMALI MI KISIRLAŞTIRMAMALI MI

EVİNİ kedi ya da köpekle paylaşanların ya da sokakta kedi-köpek besleyenlerin önemli konularından biri kısırlaştırma. Sokak şartlarını hayvanseverler ve yükselen farkındalık sayesinde belediye ve devlet kurumları iyileştirmeye çalışsa da maalesef her hayvan için şartlar uygun olmuyor. Kısırlaştırma da bir önlem olarak önümüzde duruyor. Anatolia Veteriner Kliniği’nden Ulaş Fırat Kalkan’la kedilerin kısırlaştırılması konusunda kısa bir soru cevap:

Haberin Devamı

Bir gölge gibi peşimde

Kediler için kısırlaştırma şart mı?

“Dişi kediler kendi sağlıkları için, erkek kediler toplum sağlığı için kısırlaştırılsa iyi olur. Kediler uygun yaşa ve uygun kiloya geldiği zaman, vücut cinsiyet hormonlarından yeterince faydalandıktan sonra kısırlaştırılma yapılması gerekir. Doğum yapmasını beklemeye gerek yoktur. Tabii yavru almak gibi istekleri olabilir insanların ama sokaklarda çok sayıda sahipsiz kediler var. Onlardan sahiplenmeleri bence daha uygun bir davranış olur.

ENFEKSİYONA DİKKAT

Ömrüyle ilgili bunun artıları/eksileri var mıdır?

Tabii var. Dişi kedilerde meydana gelen en önemli sağlık sorunlarından biri rahim enfeksiyonlarıdır. Kısırlaştırma sırasında rahim tamamen uzaklaştırıldığı için bu hastalıklar tehdit olmaktan çıkar. Bunun dışında, meme tümörleri kısırlaştırılmış kedilerde çok çok düşük oranda görünür. Bu anlamda avantajı vardır. Kızgınlık dönemlerinde her ne kadar eve alışık olursa olsun dişi kediler evden firar etme davranışına girebilirler erkek kediyle çiftleşebilmek için. Dolayısıyla yüksekten düşme gibi riskler ve ev içindeki huzursuz, stresli hareketleri de ortadan kalkar. Dişi kediler için kısırlaştırmanın bu 3 avantajı vardır.

Haberin Devamı

NEDENLERİ FARKLI

Erkek kedilerin kısırlaştırılmasının ise aslında daha geniş bir çerçeveden bakılarak değerlendirilmesi lazım. Kısırlaştırma erkek kediye, dişi kedilerde olduğu gibi sağlık anlamında bir fayda sağlamıyor. Ama tabii ki popülasyonun kontrolü açısından düşünmek lazım. Yani kedi sayısı arttıkça insanlar artık bakamayacak duruma geliyorlar. Kediler yetersiz beslenme gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Bu nedenle erkek kedilerin daha genel düşünülerek kısırlaştırılmaları gerekir. Yani dişi kediler kendi sağlıkları için, erkek kediler toplum sağlığı için kısırlaştırılsa daha iyi olur.

Bir gölge gibi peşimdeOKURUMUZ Engin Deniz Eris, kedisi Leo’nun fotoğrafını, “Leo, kralın oğlu” notuyla paylaştı. Harika değil mi?

Haberin Devamı

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...

Yazarın Tüm Yazıları