Paylaş
Sarı-kırmızılı basketbolcu da hayvan sevgisini ailesi sayesinde edinmiş. Ailede başlayan sevginin ileride toplumu nasıl dönüştürebileceğini şu şekilde ifade ediyor: “Bana her zaman bizden farklı olana saygı duymayı, onları korumayı ve empati kurmayı öğrettiler. Hayvanlarla büyüyen çocuklar; kendileri dışındaki canlıların, üstelik kendilerine benzemeyen canlıların varlığını kabulleniyorlar.
ŞİVA VE YEĞENİM
Hükmetme ve nesneleştirme temeli üzerine kurulmayan sağlıklı bir ilişki, çocukların hayvanları kendi varlıklarını bütünleyen canlılar olarak görmelerine neden oluyor. Çocuklar etrafındaki insanlardan ve ailelerinden örnek alıyor, onların davranışlarını takip ediyor. O yüzden çocuklara; bir hayvan türü olan insanın, diğer hayvanları sömürme, zarar verme, yok etme hakkı olmadığını öğretmemiz gerekiyor. Bunun da yolu ailelerde alınan eğitimden geçiyor. Ancak bu şekilde, daha sağlıklı, daha barışçıl, daha hoşgörülü, daha verici, daha paylaşımcı, daha anlayışlı, farklılığa daha açık nesiller yetişebilir diye düşünüyorum. Şiva’yı sahiplendikten sonra yeğenim dünyaya geldi. Şiva’nın bebeği görür görmez karakteri değişti, inanılmaz uysal ve sakin bir köpeğe dönüştü. Yeğenimin yanında sessizce duruyor, kibarca burnuyla ona dokunuyor ve onu koruyordu. Anladım ki bizim onlara öğrettiğimiz kadar onlar da bize öğretebilirler” diyerek anlattığı Şiva etkisi çok güzel. Peki Şiva nasıl?
Dinliyoruz: “Çok enerjik ve neşeli. Zor olduğunu, onunla baş edemediğimi düşünebilirsiniz ama aksine beni en mutlu eden özellikleri bunlar. Ne kadar mutsuz ya da yorgun olursam olayım, Şiva’yı görür görmez neşem yerine gelir, onun yanında çok mutlu ve enerjik bir insan olurum. Beni mutsuz görünce yanıma gelir ve durumun düzelmesi için elinden geleni yapar. Bu gerçekten çok özel bir şey.”
KEDİLER KÖPEKLER KAYBOLMASIN
30 Ekim’de Ege Denizi’nde meydana gelen ve İzmir’de yarattığı hasarla hepimizin canını yakan deprem, tekrar gösterdi ki kendi canımızı korurken, başta kedi-köpekler olmak üzere tüm canlıların güvenliğine dair de tedbirler almamız gerekiyor.
Depremin ardından enkaz altındaki aramaların yanı sıra, evlerinden kaçıp kaybolan kedi köpeklere ilişkin de çok sayıda haber, ihbar gördük. Bu alanda yardımcı olabilecek bir uygulama var, evcil hayvanlara dijital kimlik sağlayan Pati Tracker.
Kedi-köpeğinizin boynuna taktığınız dijital künye, üzerindeki barkod sayesinde kedi-köpeğinizin bilgilerini öğrenebiliyor. Bu, arama yapıldığında sizin telefonunuza da kedi-köpeğinizin bulunduğu konumu gösteren bir mesaj geliyor. Uygulamaya, www.patitracker.com üzerinden ulaşabilirsiniz.
İZMİR’DE OLANLARIN DİKKATİNE
AFAD tarafından kontrollü şekilde yıkılan ilk binanın içinde Umut ve Dalin adında iki kedi bulunuyordu. Sahipleri bulmak için çok aradı ama bulamadılar. Sonrasında bina yıkıldı ama bir mucize oldu ve Umut isimli kedi bulundu. Dalin’in de yaşadığı düşünülüyor.
İzmir’de bu şekilde çok hikâye var ve insanlar kedilerini, köpeklerini arıyorlar. Bu yolda da bugün bir arama ekibi kuracaklar. Bugün saat 12.00’de Bölge Metro İstasyonu’nda buluşup fotoğraftaki canlılar başta olmak üzere, neler yapılabileceğine dair konuşacaklar. İzmir’de yaşayan hayvansever ve yardımseverlerin dikkatine...
Okur fotoğrafı
MIRMIR’LA TANIŞIN
OKURUMUZ Mustafa Vanlı, kedisi Mırmır’ın fotoğrafını paylaşıyor: “Mırmır ailemizin bereketi. Yıllardır ailemizin gazetesi olan Hürriyet gazetesinde fotoğrafın yayınlanması bizi sevindirecektir.” Okurlarımız fotoğrafları gönderirken bu notu görünce seviniyorum. İnsanların kedi-köpeklerine tıpkı çocuklarına duyduklarına benzer hisler beslemeleri hoşuma gidiyor. Sizden de kedi ya da köpeğinizin fotoğrafını bekliyoruz.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş