Paylaş
Koray Durkal imzalı derleme sınır tanımaz bir hoşgörüyü anlatıyordu. Avrupa’nın marka futbol adamlarının karikatürleri 2013 takvimi için çizilmiş...
Mourinho’dan Arsene Wenger’e kadar... Çizimlerde dibine kadar mizah var... Ama karikatürlere konu olan dev isimler sesini bile çıkarmamış, saygı duymuş. Benim bildiğim Mourinho o karikatürün orjinalinin peşindedir. Çerçeveletip masasına koymak için... O karikatürlerden yola çıkarak bizim futbol aktörlerine bir çift mesajım olacak...
TERİM VE KOCAMAN’A
F.BAHÇE Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın “imalı” açıklamalarıyla başlayan, Fatih Terim’in göndermeleriyle devam eden atışma uzadı gitti. F.Bahçe’nin hocası, Terim’in kendisine “Aykut” diye hitap etmesiyle ilgili bir soruya “Bir bakarlar kişiye, söyleyene karar verirler” cevabını verince tartışma iyice alevledi. Bence bu tartışmada haklı yok. Kaldı ki az konuşan Aykut Hoca’nın bu gereksiz tartışmayı neden başlattığını da çözebilmiş değilim... Medya da bu tartışmayı sürdürme çabasında. Yanlış. Bu, tartışmayı magazinleştirme arayışıdır. Biz gazeticiler bu tartışmanın sona erdirilmesi için fırsatçı olmamalı, konuyu kaşımamalıyız... Unutmayalım, önümüzde Galatasaray-Fenerbahçe derbisi var...
YÖNETİCİLERE ALKIŞ
BU arada iki hocanın karşı karşıya gelişinde kulüp yöneticileri alkışlanacak bir tutum takındı. Onlar topa girmedi. Ne güzel işte... Demek ki isteyince oluyormuş...
Fatih Terim, Gaziantepspor maçından sonra tartışmayı sonlandırdı. Bu da güzel... Zaten Terim, birkaç hafta önce futbolumuzdaki sevgisizlikten yakınıp, “Birbirimize tolerans içerisinde tahammül etmeyi bilmeliyiz. Hepimizin hatası var” demişti.
TOP KOCAMAN’DA
AYKUT Hoca da bu işe nokta koymalı... Çünkü onun aynı zamanda büyük saygı duyduğum yüksek düzey entellektüel birikimi bunu gerektirir. Aykut Kocaman geçenlerde Moskova’da Nazım Hikmet’in mezarını ziyaret etti. Bir zamanlar Nazım Hikmet ile Necip Fazıl Kısakürek arasında toplumun ve özellkle de gazetecilerin yarattığı bir polemik vardı. Bakın bir gün o polemiğe şairlerden biri nasıl nokta koydu.
Kısakürek, kendisine soru soran gazetecinin Nazım Hikmet ile ilgili atıp tutması üzerine, sinirlenir ve şunları söyler:
‘’Yahu sen ne diyorsun. Ben sağcıymışım da, Nazım solcuymuş da, biz birbimizin düşmanıymışız da, yok daha neler neler... Ulan hıyar... Biz Nazım ile bütün gün siyaset tartışır, akşam olunca da Beyoğlu’nda beraber kız tavlardık... Ne diyorsun sen be...”
Necip Fazıl’ın şu çıkışı bize birçok kavramı hatırlatıyor aslında...
En çok da mizahı...
O ‘güzel oyuna’ ah bir de bu pencereden bakabilsek. Ah...
Paylaş