Paylaş
Ancak o sözle pek meşgul olmadık sanki... Dedi ki,
“Başkanım, Türk mantalitesinde olsaydı bugünleri göremezdim.”
Jurgen Klopp... Son yıllarda Avrupa futboluna damga vuran Borussia Dortmund’un hocası... Klopp, bu başarı öyküsünün yazarı...
Mali durumu yerle bir olmuş, hatta stadını bile satmak zorunda kalan takımı baştan yarattı. 8 yıllık bir emekle... Ruhr işçilerini sevince boğdu. Bavyera’ya, Bayern hegemonyasına da korku saldı. Nice kupayı, onların elinden söke söke aldı... Yeri geldi Karl Heinz Rummenigge-Franz Beckenbeuer-Uli Hoeness üçlüsünü deliye çevirdi..
Çocukluğunda anneannesinin bira atölyesinde kasalara bira yerleştiren çocuk, büyüyünce futbolcu oldu. 12 yıl Mainz’de oynadı. Futbolculuğunda kariyer yapamadı. Teknik adam olarak Mainz’i çalıştırdı. İnişli çıkışlı bir grafik çizdi. Takımın küme düşmesini engelleyemedi ama 8 yıl çalıştı.. Bu 12 ve 8 rakamlarını aklınızda tutun.
Daha sonra yolu Ruhr’a düştü. Borussia Dortmund’un başına geçtiğinde kulüp, tarihinin ekonomik anlamda en sancılı günlerini yaşıyordu. Giydi ateşten gömleği... Önce taraftarla kenetlendi. ‘Ultracı’ Güney kale arkası tribününde sponsor reklamı istemeyen taraftarlara destek verdi. Signal İduna’nın çılgınlarına “Size canımı veririm” dedi.
FELSEFESİ SABIR
EN başta yönetimden ‘sabır’ istedi. ‘Altyapı’ dedi... Mario Götze’yi buldu. Bayern’e 37 milyon Euro’ya satıldı. Nuri Şahin’i kazandı. Düşük maliyetli yıldızlar yarattı. 2.5 yıllık yapılanmanın ardından, yeni nesil bir futbol topluluğuyla sadece Almanya’ya değil tüm Avrupa’ya selam çaktı. En güçlü dönemindeki Mourinho’ya diklendi. Şampiyonlar Ligi’nde final oynadı.
Hummels‚ Kagawa‚ Lewandowski‚ Bender‚ Subotic gibi genç oyuncuları sıfırdan alıp dünya yıldızı haline getiren Klopp, bu genç takımın değerini 350 milyon Euro’ya çıkardı. 200 bin dolara Japonya’dan alınan Kagawa’yı, 2 yıl önce 15 milyon pounda Mancherster United kaptı. Kagawa bu yıl tekrar Klopp’un şefkatli kollarında... Sözleşmesi sona erdiği için bonservis bedeli ödenmeden giden Lewandowski, Bayern Münih’te yılda 11 milyon Euro para kazanacak... Şimdilerde vizyonda Sokratis (Yunanistan), Mkhitaryan (Ermenistan), Ramos (Kolombiya), Aubameyang (Gabon) var...
‘KOPYACI OLMADIK’
BİR gün Klopp’a “Barcelona’nın La Masia altyapısı, Dortmund için örnek oldu mu” diye sorulunca, “Kesinlikle hayır! Biz kendi yolumuzda yürüdük. Kopyalar hiçbir zaman aslından iyi olamaz” karşılığını verdi.
İşte Herr Klopp, geçen hafta çıktı Galatasaray’ı 4-0 yendikleri maçtan sonra, “2008’den beri Dortmund’un başındayım. Başkanım Türk mantalitesinde olsaydı bugünleri göremezdim. Eğer takımımızın başkanı Türk zihniyetine sahip olsaydı, Borussia Dortmund’daki başlangıç dönemimde başarılı olamazdım” açıklamasını yaptı.
HERR Klopp... Aslında bizi ne güzel özetlemişsiniz. Daha durun... Eğer siz bizde bir takımı çalıştırsaydınız var ya neler yaşardınız neler?
BAŞARILI OLSAN DA...
Hadi geldiğiniz ilk yıl takımı şampiyon yaptınız diyelim... Sakın sevinmeyin. Çünkü başkanınız çıkar der ki, “Bu takımı ben şampiyon yaptım... Vakarınızı koruyup sevinmez ve heyecanla yeni sezona hazırlansanız da işiniz zor. Sezon başlamadan kendinizi kapı dışarı bulabilirsiniz...
O inci gibi 32 dişinizi gösteriyor gibisiniz ama abartmıyorum. Bu ülkenin en değerli hocalarının başına bunlar geldi...
WHATSAPP’INA SAHİP ÇIK
BAŞKANINIZ bir gün çıkar “Klopp bu kulüpte bir elemandır” diyebilir. Siz Almansınız belki bu yakıştırmalara aldırış etmezsiniz ama takımını UEFA Şampiyonu yapmış hoca ki bu tür yakıştırmalara çok taktığını da herkes bilir bu lafı işitti...
Cep telefonunuzda elektronik yazışmalarını nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum. Sanki Whatsapp’ı tercih ediyorsunuz gibi.. Bir takımı çalıştırmak ve onunla başarı yakalamaktan başka bu mesajlarınıza da sahip çıkabilecek bir yetinizin olması şart. Bizde bir başkan hocasının kendisine yolladığı mesajları bir gazeteciyle paylaştı... Şimdi o hoca ve başkan bu yüzden mahkemelik...
‘ARKANDAYIZ’A DİKKAT
DURUN daha bitmedi...
Sözgelimi adınız tartışılmaya görsün. Başkanınız çıkar bütün kamuoyunun önünde “Hocamızın arkasındayız” der hatta size sarılır... Sakın rehavete kapılmayın. Bu sarılma ve taahhütler yarın kapının önüne konulmayacağınızın garantisi asla olamaz... Sarmaş dolaş oldukları hocaları bir gün sonra gönderen başkanların ülkesiyiz, biz.
BAŞKAN, HOCA OLABİLİR
AZ daha unutuyordum. Bir başkanımız daha var... 1978’ten beri kulüp idare ediyor. O da çıktı bir maçtan sonra ne dedi biliyor musunuz? “Hoca’yı görevden aldım. Bundan böyle takımı ben çalıştıracağım...”
Dedi Herr Klopp, dedi. Vallahi saçmalamıyorum. Verdiğim son örnek bir Anadolu takımından diğerleri ise anlı şanlı 3 büyük kulübümüzden.
Herr Klopp... Tamam, bizi iyi tanımışsınız. Ancak yine de menajerler ısrarla kanınıza girip sizi Türkiye konusunda ikna ederse bu gerçekleri de bilin.
Bizde adet böyledir!
Paylaş