Didier Six'ten Didier Drogba'ya

Hele yapılan transferler dünyaca ünlü ise hem trübünler hem de kasa dolar... Fakat bu transferler devre aradında yapılırsa araya başka kriterler girer. Mesela aheng. Takımın yakaladığı uyum ve statik yapı.  Arada gelen trasferler ya süren bir ahengi sekteye uğratır, ya da o ahenge müthiş bir katkı yapar...
Sözü uzatmadan Galatasaray’dan örneklerle konuyu açıyorum...

DÜNDAR ADI KALDI BİZE YADiGAR

Didier Six... G.Saray’a devre arasında değil ama ligin 10. haftasında transfer oldu. Yıl 1987’ydi. 1984 Avrupa Şampiyonu olmuş Platini’li, Tigana’lı Fransa’nın yıldızlarındandı. Türk vatandaşı oldu, Dündar Siz adını aldı. Oynadığı ilk maç Beşiktaş maçıydı ve golle başladı. Hatırlayanlar bilir, yagmurlu bir maçta yılan gibi kıvrılıp, kafayla uçarak atmıştı o golü...  Tecrübesiyle G.Saray’a çok katkısı oldu. Galatasaray o yıl şampiyon oldu ve Six, ülkesine döndü.. Dündar adı da kaldı bize yadigar...

1990’NIN ÇİLEĞİ: ROMAN KOSECKİ

Roman Kosecki... Mustafa Denizli’li Galatasaray 1990 yılında ilk yarıyı 5 puan farkla lider tamamladı. O zaman başkan Ünal Aysal değildi ama Alp Yalman takıma bir ‘çilek’ kazandırdı. Polonyalı Roman Kosecki. Hızıyla golleriyle yakışıklılığıyla kısa sürede gönülleri fethetti. Ama o sezon şampiyonluk gitti. Kosa, Florya’da öfkeli bir anında paraları havaya atarak tarihe geçti. Sonraki sezonda da takımı şampiyon yapamadı ve Atletico Madrid’e gitti.
Galatasaray’da aheng bozan Kosa, özellikle de Barça ve Real maçlarında Atletico’nun akordunu tek başına yaptı. Şimdilerde Varşova’da siyasetçi. Kilosu da 103...

EZELİ RAKİBE GOL ŞAMPİYONLUK GETİRMEDİ

Haim Revivo... Sadece ara transfer değildi. Fenerbahçe’den koparıldığı için ayrı bir önemi vardı. Sarı kanaryalarda başarılı bir 2 yıl geçirdiği için Fenerbahçeli taraftarların sevgilisiydi. Galatasaray’a geçince ‘sevgili’ Haim, ‘hain’ oldu. İkinci yarının ilk maçına muhteşem bir başlangıç yaptı ve deplasmanda Bursa’ya 3 gol attı. Ama sonraki maçlarda düşüşe geçti, Galatasaray’ın kötü gidişine çare olamadı. “Tel-Aviv’in yolları taştan” deyip memleketinin yolunu tuttu. Arkadaşlarıyla oynadığı maçlarda gol atınca takla atmaya devam ediyormuş...

GELDİĞİ GİBİ GİDENLER

Ali Lukunku... 2002-03 sezonunun devre arasında Galatasaray’a transfer oldu. Terim’in 2. dönemiydi. Standart Liege’de çok başarılı bir 5 yıldan sonra Türkiye’ye geldi. Galatasaray’da yarım sezonda 13 maçta 5 gol kaydetti. Ali Baba sezon sonunda gönderildi.
Ahmed Barusso... 2007-2008 sezonunda Tobias Linderoth’un uzun süreli sakatlığı, devre arasında Galatasaray’ı arayışa soktu. ‘geleceğin yıldızı’ olarak transfer edilen isim Ahmed Barusso’ydu. “Boru değil Barusso” diyenler oldu.. Roma’dan kiralanan Ganalı oyuncu, sadece 3 maça çıkabildi. Ve geldiği gibi gidenler arasına ismini yazdırdı. Anlayacağınız gerisin geri “Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Roma’ya”oldu... ismini yazdırdı.

GERÇEK BİR ARA TRANSFER FİYASKOSU: JO

JO Alves... Shaktar, Manchester City ve Everton macerasının ardından Galatasaray’a kiralık olarak gelse de, 13 maçta sadece 3 gol attı. Gece hayatıyla daha çok anıldı. Hakkında “Jo diye aldık, Avarel çıktı” şeklinde espriler yapıldı.  Sahada görünmeyen adam sabaha karşı 05’te Ortaköy’de alkol testinde görülüyordu. Sezon sonunda yol verildi..
Daha birçok örnek sayabiliriz... Bir İorfa geçti bu ülkeden... Bırakın katkısını ne oynadığını bile öğrenemedik, yarım sezonda...

AH FRANK RİBERY AH...

Tüm bunların yanında devre arasında transfer edilen ve müthiş yeteneğiyle patmak ısırtan bir isim var... Frank Ribery... Yarım sezonda döktürdü. Ama elden kayıp giden sabun gibi oldu.
Gidişine fiyasko deyin, beceriksizlik deyin ne derseniz deyin gerçek olan şu: Ribery dünya yıldızı oldu. Elde tutulsaydı kimbilir centilmen başkan Özhan Canaydın’ın ömrü kısalmazdı...
Anlayacağınız Galatasaray Didier Six’ten sonra  ses getiren ara transferlerden gün görmedi...

DİDİER ADAŞI GİBİ ŞAMPİYON YAPAR MI?

VE geliyorum bu yılın iki flaş transferine Sneider ve Drogba... Son maçlara bakılırsa performansları tatmin etmiyor... Aheng bozuldu tartışmaları ortaya atıldı bile... Drogba’nın kaçırdığı penaltı çok şeye mal olabilir...
Drogba yazının en başındaki adaşı Didier gibi ilk maçında golle başladı. Six’in oynadığı sezonda şampiyonluk gelmişti. Bakalım 26 yıl sonra “Didier” adı takıma bir deja vu yaşatacak mı? Ya da hüsran kapıda mı?