Serdar Turgut: Yaşasın! Türkiye gelişiyor

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

İnternet kullanıcı sayısında Türkiye, büyük bir atılım yaparak İtalya ve Fransa'yı geçmiş durumda.

Bu aslında gerçek anlamda bir mucizedir ancak çok da tuhaf değildir.

Bunun neden tuhaf olmadığını anlamak için birazcık tarih nosyonuna sahip olmak gerekiyor.

Çünkü Türkiye'nin 1999 yılında internet kullanımında dünyanın önde gelen iki endüstriyel gücünü geride bırakacağının işareti ta 1965 yılında verilmişti.

***

1960'lı yılların ortalarında Türkiye'de büyük bir sinema salonu patlaması yaşandı.

Birbiri ardına sinema salonları açılmaya başlandı.

Her mahallede bir zengin yoktu henüz ama neredeyse her mahallede bir sinema salonu vardı.

Resmi tarihçiler temelde kibar insanlardan oluştukları için onlar bu sinemaların ne işe yaradığını bilmezler.

Resmi tarihe göre bu sinemalar Türk filmlerine duyulan ilgide aniden yaşanan bir artışın sonucudurlar.

Ancak kibar olmak gibi bir amacı olmayan alternatif tarihçiler gerçeğin çok da farklı olduğunu biliyorlar.

O yıllarda bu sinemalar son derece ilginç bir sosyal deneyime sahne oluyorlardı.

Bu küçük ve girişinden itibaren karanlık olan sinemalarda hiç ara vermeden bazı filmler oynardı.

Bu filmlerde konu yoktu, senaryo yoktu.

Bunlar zaten önemli de değildi, önemli olan gerçekten bir cinsel bunalım geçirmekte olan Türk gençliğinin hafiften rahatlamasını sağlamalarıydı.

Bu sinemalara gitmeye cesaret eden insanlar gerçek bir kahramandılar. Çünkü sinemada yer, koltuklar, tavan ve hatta sinema perdesi bile yabancı maddelerle kaplıydı ve buraya girip de herhangi bir hastalık kapmamak teorik olarak mümkün değildi.

Türk insanının 1990'lı yıllarda AIDS'e karşı bu kadar dayanıklı olmasının temelinde de 1960'lı yıllarda genlerimizde yaşanan bu zorunlu transformasyonun rolü büyük olmuştur.

***

Memleketimizin internet kullanımında dünya güçlerini geride bırakacağının ikinci işareti de video salgını döneminde verildi.

Ben bunu ‘İkinci Cinsel Yükseliş Devri’ olarak adlandırıyorum.

1980'li yıllarda Türkiye'de aniden bir video tutkusu başladı.

Bunun sonuçları hálá daha Türkiye'de bütün evlerde görülebilir.

Hani o tank gibi bir şey var ya televizyonun altında.

Hani üstüne tül örtmüşsünüz ve tülün üstünde de anlamsız minik biblolar duruyor.

İşte onlar aslında video kaset oynatma cihazı, belki unutmuşsunuzdur da hatırlatayım dedim.

Büyük bir bölümü hálá daha feodalizmin pençesinde olan Türkiye'de o yıllarda herkes birer video aleti almaya başladı.

Üstelik bütün dünya VHS video alırken bize beta video aletleri sattılar.

Emperyalist sistem nerede enayi bulursa oraya daha kötü mal kakalar ve unutmayın ki aslında Lenin'in konu hakkında yazdığı onca kitap da sadece benim biraz önce özet olarak söylediğim fikri anlatmayı amaçlamaktadır.

Anlayacağınız Lenin kısa anlatabileceği bir şeyi uzattıkça uzatmıştır.

Konumuza dönelim. Bu video aletlerini almak isteyenler hep erkeklerdir.

İşte o dönemde Türk erkekleri sinemaya gitmekten aniden vazgeçtiler ve evlere kapandılar.

Sinema salonları birbiri ardına iflas etmeye başladı.

Resmi tarihçiler bunu Türk erkeğinin sinema sanatına aniden duymaya başladığı büyük hassasiyete bağladılar.

Alternatif tarihçiler ise yine bu dönemde Alman porno endüstrisinin en aşağılık filmlerinin Türkiye'de büyük satış patlaması yaptığına dikkat çekerek, ‘videonun gelmesi ve sinemaların kapanması kamu sağlığı açısından pek de iyi olmuştur’ yorumunu yaptılar.

Halkımız bu dönemde Almanca'yı sökmeye başladı. 20 yıl Almanya'da çalışmış olanlar bile ancak bu dönemde birkaç kelime anlamaya başladılar.

Onların en çok bildiği iki kelime ise ‘Ja’ ve ‘Ich kamm’ oldu.

Bu Alman porno filmlerinde kadınların ve adamların sürekli olarak ‘Ja, Ja, Ja’ demeleri ve orgazm olacaklarını anons etmeleri aslında son derece sinir bozucuydu ancak bunlardan hoşlananların da bu detayları düşünecek halleri pek yoktu.

***

Ve geldik ‘Cinselliğin Üçüncü Yükselişi Devri’ne.

İnternet kullanımında Türkiye, Fransa ve İtalya'nın önüne geçti.

Mecburen geçti, çünkü emperyalistler bize beta video oynatıcıları kakaladılar.

Bizimkiler bir de baktı ki ortada beta kaset yok.

Eh alışmış kudurmuştan beterdir.

Bir kere bakmalık sekse alışıldı, ortada sinema da yok, var olanlar da anlamsız sanat filmleri oynatıyor. Hem onlarda 10 dakika ara da veriyorlar.

Ve millet hemen olan tek alternatife sarıldı.

İnternet milyonlarca Türk vatandaşının sevgilisi haline geldi.

Hem sonra bu kez kadınlar da toplum yaşamında aktif rol aldılar ve internet devrimine onlar da radikal bir biçimde katıldılar.

Milletimiz orgazmik bir keyifle bu yeni teknolojiyi benimsedi. Öyle bir benimsedi ki onları bilgisayar ekranından söküp almak mümkün değil.

***

Ülkeye bak ya.

Üst düzey yöneticilerinde seksüel bağımlılık var. Gerçi onların büyük bölümü internet kullanamaz ama olsun, onlar başka türlü bağımlı.

Alt sektörde ise geniş halk tabakası yatıyor, onlar da daha başka türlü kafayı yemiş durumdalar.

Vallahi gelişiyoruz, yemin ediyorum gelişiyoruz inanın bana.



Yazarın Tüm Yazıları