Türkler toplu hareket edemez

YAŞADIĞIM sitede kurucular çok şık bir girişim yapmışlar. Sitenin tümünde dairelerde köpek beslemek serbest.

Bu nedenle de ortak kullanımda olan parkta çok güzel bir köpek oynama alanı hazırlatmışlar.

Oldukça büyük bir alanı tel örgüyle çevreletmişler, sahiplerin köpekler orada oynarken ayakta beklememeleri için oturma alanları da hazırlamışlar.

Yurtdışında gördüğüm köpek oynama alanlarının hemen hepsinden çok daha şık olan bir bölge oluşturmuşlar.

* * *

Ancak bir tek şeyi unutmuşlar.

Biz Türklerin sosyal olabilecek şeylere karşı içgüdüsel bir tepkimiz var.

Başka diyarlarda böylesine alanlar hep şenlikli olur. Onlarca köpek alanın içinde koşup oynarken, sahipler de kendi aralarında sohbet ederler.

Bizim sitede ise tek bir Allah'ın kulu bile köpeğini oraya oynaması, eğlenmesi için getirmiyor.

Üstelik alanı da kendilerine göre tanımlayarak, ‘‘köpeklerin tuvalet yapma bölgesi’’ adını takmışlar.

Bazen bir sahip köpeğiyle geliyor, boş alana sokuyor köpeğini, o tek başına orada dolaşırken de tuvaletini yapmasını bekliyor.

Eğer yaparsa bir acele köpeğini alıp evine doğru hareket ediyor. (Bu arada söylemem gerekiyor ki, ben kendi köpeğimi evden o bölgeye gidinceye kadar tuvaletini nasıl tutmaya ikna edeceğimin formülünü henüz bulmuş değilim. Bir gün herhalde onu ikna etmeyi başaracağım. Ve yine söylemeliyim ki, etrafta gördüğüm deliller bana köpeğin ‘‘çişini yaptıktan sonra’’ arkasından temizlik yapılması konusunda da bazı insanların fazla duyarlı olmadıklarını gösteriyor.)

Galiba kimse büyük bir fırsatı kaçırdığımızın da farkında değil.

Evde köpek beslemeyi dünyada en rahatlatan şey böylesine oyun alanlarıdır.

Orada başka köpeklerle sosyalleşen, oynayan, koşan, yorulan köpek evde de sorunsuz olur.

Bunu yapmıyor kimse ve sonuçta sevdikleri köpeklerine kötülük yaptıklarının da farkında değiller galiba.

* * *

Aslında diyeceğim şu ki, biz Türkler hemen hiçbir konuda toplu halde davranmayı başaramıyoruz.

Türkiye'de sosyalizmin bir siyasi güç olarak hiçbir zaman tutmamasıyla, köpek oynama alanını kullanamama arasında direkt alaka vardır; ikisi de aynı bireyci ve egoist tavırdan kaynaklanır.

Sol fikirlerin moda olduğu dönemlerde sosyalist hareketin anında bin parça bölünüp, parçaların birbirlerine düşman olmaları da bu yüzdendir.

Bırakın sosyalizmi, bizim coğrafyaya çok daha uygun olan faşizm bile bu memlekette bir türlü tam tutmamıştır.

Faşizm bireyden, kendisini toplu hareket içinde kaybetmesini talep eder. Biz Türkler ise tarihimizde hep ve istikrarlı olarak tüm toplumu kendi bireyimiz içinde kaybettirmeye uğraşmışızdır, bunu başaramadığımızda da toplumu lanetleyip durmuşuzdur.

Bir ara bu ülkede tartışıldı: Türkiye de Arjantin gibi olur mu, burada da orada olduğu gibi toplu isyan yaşanır mı?

Kardeşim, köpekleri mutlu etmek için hazırlanmış mekánda bir arada 10 dakika bile toplu halde durmaya tahammülü olmayan bireylerden oluşan bu ülke, dünyada toplu isyanla karşılaşacak dünyadaki en son ülkedir.

Türkler bir konuda toplu isyana kalkışsalar, yürüyüşün daha 15'inci dakikasında toplu isyancılar arasında fraksiyonlar oluşur ve yarım saat sonra da toplu isyanın nedeni unutulup bu fraksiyonlar birbirleriyle çatışmaya başlar.

Bunu bilin de içiniz rahat olsun yani.
Yazarın Tüm Yazıları