REHA Muhtar'ın Show TV haberlerinin başından alınması bizim meslek açısından hayli önemli bir olaydır. Ben bu köşede yıllardır Reha Muhtar'ı ne kadar başarılı bulduğumu yazıp durdum.
Güya herkes eleştiriyordu ya onu, haber şovunu ‘‘izlenemez’’ buluyordu ya, bakmayın siz öyle konuşanlara hiç. Hepsi yalandı bunların. Onun hemen hep bir numarada kalmasını kıskanıyorlardı, onun yaptıklarını taklit de etmeye çalışıyorlardı ama orijinal olan hep ön planda kalmayı biliyordu.
Açıkça söylemek gerekirse, televizyon kariyerinden önce bu mesleğin gerçek bir emektarı olarak yıllarca ter dökmüş olan Reha Muhtar'a yıllar sonra gelen şan, şöhret, para ve güç de beni son derece mutlu ediyordu.
* * *
Tuncay Özkan ile ilk kez üç ay kadar önce bir araya gelip konuşma fırsatını yakaladık. Hatıralar konuşulunca, 1980'li yıllarda aynı gazetelerde bir süre birlikte çalışmış olduğumuz da ortaya çıktı. Haber için yaşayan, insanlar vardır bizim meslekte. Tuncay Özkan'ın da onlardan olduğunu görmemek mümkün değildi. Şimdi Tuncay zor bir işe girişti. Profesyonel bir karar verip Reha Muhtar'dan alınan koltuk da dahil olmak üzere birçok koltuğu kendi kullanım alanı altına aldı. Başarılı olmasını gerçekten diliyorum.
* * *
Bunlar arkadaşlarla ilgili kişisel hislerim. Tuncay yepyeni başarılara koşsun, Reha bambaşka kanallarda devleşmesini sürdürsün, bunlar beni mutlu eder.
Ancak bu yaşanan olayda benim için anlaşılması zor olan bazı noktalar var. Gelişmeleri izleyebildiğim kadarıyla Reha'nın eski patronları, onun habercilik anlayışından mutlu değillermiş. Bu bana şaşırtıcı geldi; çünkü çalıştırdığın gazeteciye ‘‘Sen bir numara ol, reytingde hep bir numara çık’’ hedefi koyup da bunu yaşamın en önemli hadisesi haline getirdikten sonra bunu yapan insanı yıllar sonra ‘‘Biz senin haberciliğini aslında beğenmiyorduk’’ diye eleştirmek, tek kelimeyle saçmalamaktan başka bir şey değildir. Reha, yıllardır işin gereğini yaptı, toplumun kendisinden talep ettiğini bazen uç noktalara taşıyarak da olsa ona geri verdi. Bir numarada kaldı hep.
Bu olduktan sonra ortaya çıkıp da, aslında biz bunu istemiyorduk diye konuşanların kafası karışık olmalı o medya grubunda.
* * *
Şimdi uzaktan takip ediyorum da, Show haberin yeni yönetimi, siyasi haber ağırlıklı habercilik yapmaya hazırlanıyormuş. Dediğim gibi üç ay kadar önce Kanal D'ye bir ziyarette bulunmuştum. Haberin başında olan meslektaşlarla orada sohbet ederken, bana reyting raporlarını nasıl inceleyip, haberlere yön verdiklerini anlattılar.
Haberciler artık neredeyse dakika dakika hangi haberin ilgi çektiğini izleme imkánına sahipler bu raporlar nedeniyle.
Ve tüm raporlarda görülen tek net şeyin, tüm izleyicilerin siyasi haberlere olağanüstü bir tepki gösterdikleri yolunda olduğunu da anlattılar. Siyasi habere talep katiyen yokmuş televizyon haberleri izleyicisinde, başka tür haberler istiyorlarmış hep. Türün ne olduğunu da Reha biliyordu zaten. Talebi karşılıyordu. Şimdi okuyorum da, Kanal D'den Show TV'ye transfer olan ekip, yeni kanallarında siyaset ağırlıklı haber yapacaklarmış.
Daha önce de dediğim gibi, inşallah başarılı olurlar .
* * *
Televizyon haberciliğinde her şeyin baştan ele alınıp üzerinde yeniden düşünülmesinden yanayım. Gazete haberciliğinde de bunun yapılması gerektiğine inanıyorum. Belki Reha ve Tuncay olayında yaşananlar bu düşünme sürecinin başlatılmasına bir ihtimal öncülük eder.
Bu süreç şimdi başlasa da başlamasa da benim tek istediğim şey, patronların başarılı olana haksızlık yapmamaları, ne istedikleri konusunda kafalarının net olması, ne istediklerini biz profesyonellere net olarak aktarmaları ve işlerimiz konusundaki kararları da eski kararlarıyla tutarlı olarak vermeleridir.
Patron ile medya profesyoneli arasındaki bu diyaloğun son zamanlarda çok da sıhhatli bir şekilde yürümediği son olanlarla açık bir şekilde görülmüştür.
Bu da mesleğin geleceği açısından son derece sağlıksız gelişmelere bir işarettir.