Olay yerinden

Serdar TURGUT

‘Olay yerinden’ naklen yayın kavramı iki haftadır yeniden tanımlanıyor.

Apo'nun tutulduğu adaya bakan sahilde her akşam bir şeyler olması gerekiyor.

Çünkü merkez oraya canlı bağlanıyor ve muhabirlerin de mutlaka birşeyler söylemesi gerek.

Çare yok, kaçınılmaz bu.

Birşey de olmuyor her gün doğal olarak.

Bunun üzerine adadan sahile çıkarılan hayvanlar haber olmaya başladı.

İlk önce hindiler geldi.

Sonra koyunlar.

Sonra horozlar.

Sonra canlı tavuklar.

Ve en son olarak da geçen salı akşamı cansız tavuklar ile ilgili yayın yapıldı.

‘‘Olay yerinden’’ bildirildiğine göre adada tavuklar kesilmişti.

Bunlar sahile getirildi ve tanesi 500 bin liradan halka satıldı.

Olaysız sahilden bir gece daha böylece kurtarılmış oldu.

*

Olay olmayan yerde varmış gibi davranma ustası olan iki kanalımız Show TV ve Interstar.

Örneğin basit bir cinayet olmuş, bir kaç görüntü çekilmiş.

Bunlar için her olay mutlaka büyütülmek zorunda olduğundan, bu görüntüler ardarda dört beş kez ekrana getiriliyor.

Bunların üst üste gösterilmelerinin katiyen hiç bir anlamı olmadığı gibi büyük de bir zaman israfı.

Ama seyirciye saygı az olduğundan herkes bildiğini okuyor.

*

Yabancı kanallara bir bakın.

Olay yerinden bildiren muhabire özgü bir duruş biçimi vardır.

Ellerinde mikrofon tutmak zorunda olmayanlar bu konuda daha şanslıdırlar.

Çünkü onların daha otoriter bir duruş sergileme imkanı var.

Ellerini önde birleştirirler, omuzlarını dik tutarlar ve bel üstü yapılan çekimlerde bu her defasında güzel görüntü verir.

Elinde mikrofon tutanlar da diğer ellerini mümkün olduğunca az oynatırlar ki izleyenin dikkati dağılmasın.

Bizim televizyonlarda ise bir kaç iyi muhabir dışında durum bir felaket.

Olay yerinde bayan muhabir hem yürüyor hem de mikrofona konuşuyor.

Bizim daha çok heyecanlanmamızı istediğinden midir nedir çok da heyecanlı konuşuyor.

Daha doğrusu konuşmaya çalışıyor.

Ve nedense bir tür eğilme hareketi yapıyor. Zıplar gibi yürüyor.

Dikkat edin bakın göreceksiniz, çok tuhaf bir görüntü bu.

Groucho Marx'ın filmlerdeki yürüyüş şekline benziyor bu görünüm.

Anlatılan olay zaten saçma, görünüm saçma. Herşey saçma.

*

Trafik kazaları dünyanın hiç bir ülkesinde ana haberde bizde olduğu gibi verilmez.

Kaza ancak çok önemli boyut taşıyorsa ana habere taşınır.

Bizde iki kişi kazada ölüyor, dakikalarca ambulanslar, kan içinde cesetler gösteriliyor.

Oralarda da zıplayan muhabirler görülüyor.

Bu tür haberler hayatı tabloid gibi sunuyor.

Tabloid gazetecilik iyi yapılırsa keyifli olur.

Ucuz tabloid haberler ise aslında bizim yaşama bakışımızı ucuzlatıyor, bunun henüz daha farkında değiliz.