Serdar Turgut: Korkunç Bir Film

Serdar TURGUT

TAVSİYEMİ duymadan önce benimle ilgili bazı gerçekleri hatırlatmakta yarar görüyorum:

1- Çocuklardan fazla hoşlanmam.

2- Terbiyesiz edebiyat ve filmlerden de çok hoşlanırım. (Örneğin Bukowski'yi okumaktan keyif alırım. Onun iyi bir yazar olduğunu gayet tabii ki düşünmüyorum, şiirleri bence daha iyi. Ama okuduklarımı radyoda duymaktan pek hoşlanır mıydım, bu da ayrı konu. Her şeyin bir yeri var gibi geliyor bana, bilmem anlatabiliyor muyum?)

Şimdi tüm bunlara rağmen ben eğer size yeni gösterime giren ‘‘Korkunç Bir Film’’ adlı filme katiyen çocuklarınızı götürmeyin diyorsam eğer...

O zaman bilin ki işin içinde bir iş var, bana inanacaksınız ve tavsiyeme uyacaksınız.

Yok eğer uymazsanız, o zaman da çocuğunuzun size filmde sorması kesin olan bazı sorulara hazırlıklı olmalısınız. Bunlara muhatap olursanız da Allah kolaylık versin, bence işiniz hayli zor olacak.

Bu hazırlık sürecinizde size yardımcı olabilmem için, tanıtımı yanlış yapıldığından özellikle hafta sonları çocuklarla dolu salonda oynatılan, hatta çocuklara çekici kılınsın diye Türkçe seslendirilmeli alternatifi de vizyona sokulan bu filmde yer alan bazı sahneleri size anlatmak zorundayım.

* * *

Hazır mısınız? Haydi o zaman!

- Adam erkekler tuvaletine giriyor. Yan tuvaletten derinden bir ses gelmektedir. Bunun ne olduğunu anlamak için aşağıya eğiliyor ve oradaki deliğe kulağını dayayarak olan biteni daha iyi duymaya çalışıyor. Bu arada delikten ereksiyon halinde bir penis çıkıyor, adamın bir kulağından giriyor, diğer kulağından çıkıyor. Beyin sinkafının tam mükemmel bir hali yani bu olay.

2- Genç kız ile oğlan ilk kez yatmaya hazırlanıyorlar. Oğlan, kızı soymaya başlıyor. Tam külodunu da çıkaracak, aşağıya hafif çekince cinsel organın olduğu bölümden minik yarasalar çıkarak uçmaya başlıyor. Kız ‘‘Ne yapayım, seks yapmayalı çok uzun zaman olmuştu’’ diyor. Oğlan bundan sonra donu indirince de koskocaman bir çalı örtüsü çıkıyor ortaya. Ancak bir elektrikli testereyle uzamış kılları kestikten sonra kızla ilişkiye başlayabiliyor.

3- Aynı sahnede kız üstte, sevişmenin sonuna yaklaşılıyor, oğlan öyle bir orgazm oluyor ki kız bembeyaz bir sıvıyla birlikte patlayıp tavana yapışıyor.

4- Bayanlar okulunda travesti bir beden hocası var. Bir kız onunla özel sorunlarını tartışmaya geliyor. Travesti hoca ayağa kalkar kalkmaz yumurtalıkları donundan aşağıya sarkmaya başlıyor, gözümüzün önünde o şekilde yürüyor.

Bunlar filmden aldığım sahnelerden sadece bazıları.

Filmde sürekli olarak oral seks, homoseksüel seks, semen, yutma mı tükürme mi tartışmaları, var oğlu var.

* * *

Bu filme neden çocuklar alınır, anlamak imkánsız.

Bizim seyrettiğimiz pazar günü saat 12.00 matinesinde, bir ön sıra yaklaşık 15 çocukla doluydu. Bir okuldandılar büyük ihtimalle. Yemin ediyorum, film boyunca onca çocuktan tek çıt bile çıkmadı.

Ya hepsi potansiyel bir seks manyağıydı, ya da şoke olmuşlardı!

Bu filmin sadece korku filmlerinin bir parodisi olduğunu zannederek onları sinemaya getiren hoca veya yetkili, herhalde hayatının skandalıyla karşı karşıya kalmış olmalı.

Yahu bırakın her şeyi bir yana, meseleye şöyle bakın: Çocukların orada o filmi bizlerle seyretmekte oluşu beni bile rahatsız etti, tamam mı. Lütfen tavsiyeme uyun ve isterseniz kendiniz gidin seyredin, ama çocukları filmden mutlaka uzak tutun.

* * *

Film, belirli yaşı aşmış insanları rahatsız etme ekolünün pek de iyi olmayan temsilcileri olan Wyans kardeşlerin bir ürünü.

Wyans kardeşleri Amerika'da da izlemiştim. Espri anlayışlarını hiçbir zaman tutmadım; çünkü son derece direkt söylüyorlar söyleyeceklerini. İnsanın hayal dünyasına hiçbir iş bırakmıyorlar.

Ayrıca komedi anlayışları da, bence biraz düşük zekálılara yönelik.

Ha, filmde hiç gülünmüyor dersem yalan söylemiş olurum, bu da başka mesele.

* * *

Bir filmde demokrasiyle, insan haklarıyla, fikir özgürlükleriyle ilgili bugünkü anlayışa ters bir doğru fikir olsa, sansürcüler hemen harekete geçerler. Bırakınız çocukları, büyükleri de bu fikirlerden korumak için o filmi büyük bir keyifle kuşa çevirirler.

Ben her tür sansüre karşıyım, ama bu filmde ahlak bekçileri nasıl olup da filmi çocukların izlemesini engelleyici tedbirleri almadılar, bunu da anlamam katiyen mümkün değil.