Paylaş
Hava bugün harika. Radyoda beni eski New York akşamlarına götüren ‘Lovetrain’ çalıyor.
Son günlerde nedense sürekli sabit olarak bana bakan kediden utanmasam, kalkıp dans bile edeceğim.
Ancak o böyle şeylere sinirlenir. Normal düzenin dışına çıkıldığında asabileşir.
Kimseyi ne kızdırmak, ne de kızmak istiyorum.
Çünkü bugün mutlu olmaya karar verdim.
* * *
Hiçbir şey bunu bozamayacak.
Nahit Menteşe ve Necmettin Cevheri bile sinirlendirmeyecek beni, bunda ısrarlıyım.
İkisini hatırlarsınız mutlaka.
Son 100 yılın ve belki de bütün dünya tarihinin en büyük devlet adamlarından Tansu Çiller'in hızlı başbakanlığı döneminde hep onun yanındaydılar.
Bir tanesi onun sağında, diğeri de solunda yer alırdı.
Bir tanesi her an gülümserdi.
Öbürü ise yorgun, bıkkın bir devlet adamı pozu takınırdı.
Haset Bey bile bu üçlünün arasına girememişti o kadar uğraşmasına rağmen.
Şimdi kalkmışlar, Tansu'yu düşürmek için harekete geçiyorlar.
Hiç itirazım yok, ne yaparlarsa yapsınlar.
Ancak mutlu günümde olmakta ısrarlı olmasam onlara ‘‘Yahu partide bütün olan bitenin altında imzanız var. Canavarı siz yarattınız şimdi hesap soracaksınız. Yok öyle ya’’ derdim.
Ama o zaman da sinirim bozulurdu, bu nedenle bunu yapmayacağım.
* * *
Mehmet Ağar.
Ya, bu Mehmet Ağar is so cool be!
Yani tam Clint Eastwood yemin ediyorum.
Ben onu konuşurken her izlediğimde Clint Eastwood'un filmlerinden sahneleri hatırlıyorum.
Bir sahnede bankada soygun olmaktadır.
Clint ise tesadüfen oradan geçmekte olan sivil polis.
Doğruca bankaya girer.
Dört beş adam otomatik silahları dayamışlar, soygun yapıyorlar.
Clint, ‘Bir dakika’ der.
Hepsi ona dönerler.
Clint elini yaramazlık yaparken yakalanmış çocukları azarlar gibi sallar ve ‘Çık çık çık, olmadı işte’ der.
Ve devam eder: ‘Ben ve arkadaşım Smith size çok kızdık.’
Soyguncular aptal aptal etrafta olmayan Smith'i ararlarken Clint, Smith Watson'unu çeker ve hepsini temizler.
Mehmet Ağar'ı hatırladığım diğer sahnede ise, katil Clint'in karşısında durmakta ve silahını ona doğru doğrultup doğrultmamaya karar verememektedir.
Clint ona ‘Haydi ne olur çek şu silahını da güne güzel başlayayım lütfen’ diye konuşur.
Clint is so COOL.
Mehmet Ağar is so cool.
Öyle yavaş, sakin anlatıyor her şeyi.
Yürüyüşü de bence Clint'in western filmlerindeki edasına benziyor.
O da hipodromda DYP için yürüyüş başlatacakmış.
Sinirlenmemeye karar vermemiş olsaydım ona da ‘Yahu Çiller’in yaptıklarında senin de imzan yok muydu hemşo, sen de ondan sorumlu değil misin arslanım' diye seslenirdim ama bunu da yapmayacağım.
Çünkü ben de cool'um, bilmem anlatabiliyor muyum?
* * *
Dünya Gazeteler Birliği 12 Haziran'da toplanacak korferansa Türkiye'den Çevik Bir'i davet etmiş.
Her ülkeden gazeteci çağrılıyor, Türkiye'den general.
Hava güzel olmasa, radyoda Chain of Fool çalmasa.
‘Cha cha chainnn, Chain of foool’ yani.
Vallahi bu haberi okurken utançtan yerin dibine geçecektim.
Ama yok öyle!
Çünkü ben mutluyum ve sinirlenmek mutlu insanlara yakışmaz.
* * *
Yahu mutlu olmaya çalışıyorsunuz yine de adamı zorluyorlar.
Bu bizim Hürriyet üst yönetimi var ya, ah onlar yok mu Ahhhh!
Yapmayacakları kötülük yok insana yemin ediyorum.
Ya, sabah bir karar almışım.
Sinirlenmiyeceğim diye kendimi zorluyorum.
İş mi yani birinci sayfaya o adamın resmini basmak.
Hani çocuğunu döven baba resmi vardı ya Adana'dan, Gazeteyi atmadıysanız alın bir daha bakın resme.
Kim çizmiş bu suratı ya? Kimin tasarımı bu?
Yani insanı bir bakışta yaşamaktan bezdirecek bir surat. Sapına kadar inançlı bir insanı anında ateist yapabilecek bir surat bu be..
Onun oyu da bir sayılıyor, benimki de bir.
Hangi partiye oy vermiş bu adam ne olur, yalvarıyorum sorun ona. lütfen sorun ve yayınlayın.
(Editörlere not: Pek tahmin etmiyorum ama adam ‘Ben son seçimde ÖDP’ye oy verdim' diye konuşursa lütfen bunu haber olarak yayınlamayın ve bizlerden gizli tutun.
Çünkü bunu öğrendiğim takdirde intihar etmem gerekecek ve tabii ki bu da mutlu olma çabalarımın radikal biçimde sona erdirilmesi anlamına gelecek. Bunu istemiyorum.
* * *
Son olarak şunu söylemek istiyorum.
‘Düşünce Özgürlüğünü kısıtlayan yasaları değiştirin’ diyen konuşan Ahmet Necdet Sezer'in hemen hapsedilmesini istiyorum.
Kendisinde bazı tehlikeli fikirler olduğu yolunda kuşkularım var.
Başsavcı Vural Savaş'ı bile eleştirmesi de kuşkularımı doğrular nitelikte delil olarak kabul edilmelidir.
Bu memleketin en üst mahkemesinde böyle laubaliliklere tahammülümüz yok.
Bu da böyle biline..
Yanlış anlamayın beni hala daha mutluyum.
Paylaş