Göğüs Yılı

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Batı edebiyatının hatırı sayılır etkinlik merkezleri arasında yer alan erkek dergileri 1999'u ‘‘Göğüs Yılı’’ olarak ilan etmişler.

Bu önemli bir filozofik sorunu beraberinde getiriyor.

Hepimizin bilmesi gerektiği gibi bir yıla adanabilecek kadar önemli olabilen insan uzuvlarının adedi pek de fazla değildir.

Örneğin, ‘‘Beyin Yılı’’, kabul edersiniz ki insanı hiç de heyecanlandıran bir kavram değildir. Üstelik bunun kitlelerce desteklenmesi de fazla beklenmemelidir

‘‘Kalça Yılı’’ olabilir. Bu yılın özellikle Ortadoğu ve Balkanlar'da büyük şenliklerle kutlanacağına eminim.

Sonra ‘‘Bacak Yılı’’ mutlaka olmalıdır. Fetişistler için ‘‘Ayak Yılı’’ da ilan edilebilir.

(Not: Yazı buraya kadar ‘‘Neremi, Neremi’’ şarkısındaki soruya bir dizi cevap görünümünü aldı. Özür dilerim. Anladığım kadarıyla o post-postmodern grotesk olay benim de bilinçaltımda zedelenmeye yol açmış.)

Ancak kolayca, aile değerlerine uygun olarak ilan edilebilecek özel adlı yıllar bir süre sonra tükenecektir

Sonra kritik yıllar başlayacaktır.

Tekrara girmek istemezsek, ki istemeyeceğimiz kesindir, o zaman akla gelebilecek diğer uzuvlar için de bir yıl ilan etmemiz gerekecektir.

ERGO (Öyleysenin Latince'si) bu da demektir ki 21'inci yüzyılda son derece ilginç adlı yılları da inşallah birlikte yaşama fırsatını bulacağız.

Artık kim, neyi, nasıl kutlar bilemem, ama bazı yıllarda bu köşenin yazarının bugüne kadar temelde göz ardı edilen önemi ulusça daha da iyi kavranacaktır.

Buna eminim.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

***

Gazetemizde çıkan bir habere göre erkek dergilerinin yaptığı büyük satış patlamasının temelinde iki kavram yatıyormuş:

BİRA ve GÖĞÜS.

Bu beni şaşırtmadı, çünkü sürekli bira içen insanların zekâ ve eğitim düzeylerinin pek de yüksek olmadığı bilimsel bir gerçektir.

Özellikle bu dergilerin anavatanı olan Amerika'da hızlı bira içicileri su katılmamış birer aptaldırlar.

Bunların ikinci bir özelliği de kadın denilince akıllarına göğüsün gelmesidir.

Bluz altında irilik gördüklerinde bile Ebola virüsüne yakalanmış şebekler gibi havalara sıçramaya, heyecanlanmaya başlarlar.

Amerika'da HOOTERS adı verilen restoran zincirlerinde bu gibi insanlarla yemek yemek gerçek bir keyiftir.

Alman filozofların dünyaya hediye ettiği SCHADENFREUDE kavramının ne kadar da güzel bir kavram olduğunu işte bu lokantalarda anlarsınız.

Schadenfreude, başkalarının düşmüş olduğu kötü durumdan mutluluk duyma halini tanımlar.

HOOTERS'taki bira ve göğüsçü geri zekâlıları seyrederken siz kendinizi üstün insan olarak görmemeniz mümkün değildir.

Dergiler de zekâ düzeyini mümkün olan en minimuma çekme uzmanı olduklarından satış patlamasını da rahatlıkla yakalamaktadırlar.

(Bir not daha: Bu dergi yöneticilerinin öğreneceği daha çok şey var. Show haber ve İnterstar haber, zekâ düzeyini minimumun da altına çekmeyi son dönemde başardılar. Bu yabancı meslektaşlarımız iki aylığına Türkiye'ye staja gelebilsel alanlarında yepyeni mucizeler yaratabilirler.)

***

Göğüs Yılı'nı ilan edenlere göre bu yıl sadece kadın değil erkek göğsü de moda olacakmış.

Buyrun bakalım şimdi.

Bu, kişisel anlamda bana büyük bir acı verdi.

Bir yıl kadar önce düzenli spora başladım.

42 yıl hareketsizlikten amipleşmiş bir vücut, hareket şokuna uğrayınca hızla sonuç almaya başladım.

Zayıfladım ama irileşmeye de başladım.

Hatta hayatta zarifliğiyle tanınan bir meslektaşım beni gördüğünde ‘‘Ne o lan, kütüğe benzemişsin’’ dedi.

Ben de ona ‘‘Senin gibi doğuştan kütük olacağıma sonradan kendi isteğimle kütük olurum daha iyi’’ diye cevap verdim.

Spor yaparken nedense, ne akla hizmetse haddimi aşarak ağırlık da çalışmıştım. Bir süre sonra da göğüslerim büyümeye başladı.

Panikledim doğal olarak.

İdmanın o bölümünü kestim, zira devam etseydim bir süre sonra Türkiye'nin ve de belki dünyanın ilk erkek Pamela Anderson'u olacaktım.

Tam ben göğüslerimi indirmeye çalışırken 1999 yılının hem kadın, hem de erkekte Göğüs Yılı olması şanssızlık değil de ne, Allah aşkına söyleyin bana. 1998 yılı Göğüs Yılı olsaydı erkekler finaline kesin kalır ve ülkeme belki de bir altın madalya bile getirmeyi başarabilirdim.

***

Son olarak şunu söylemek istiyorum.

Erkeklerin sadece belirli uzuvlara ve iki boyutlu fotoğraflara bile bakarak tahrik olmak gibi bir yetenekleri olmasaydı, kapitalizm belki de çoktan çökmüş olacaktı.

Marx'ın tek yanılgısı, kapitalizmi devireceğini tahmin ettiği işçi sınıfının da yarısının maalesef erkeklerden oluştuğu gerçeğini görememesiydi.

Kapital'de örnek olarak işlenen İngiliz işçi sınıfı ise dünyada en fazla bira tüketen gruptur.

Dolayısıyla Kapital'de öngörülen bazı şeylerin olmaması da son derece normaldir.

Bilmem bunu da anlatabiliyor muyum?



Yazarın Tüm Yazıları