Paylaş
ŞUNLARI baştan söylemekte yarar var: İdeolojik yazılar yazanların herkesi inandırmaya çalıştığı gibi ben Türkiye'nin tekrar içine kapanmasından, tekrar yasakçı zihniyetle hareket etmeye başlamasından, merkezi planlamaya giderek bürokratların tekrar herkese emirler vermeye başlamasından yana değilim.
Ben içi tutarlı, geleceği planlayan, ülke vatandaşlarını koruyan ve Türkiye'yi güçlendirecek bir dünyayla bütünleşme programımızın var olmasını istiyorum.
Bu tür bir program tabii ki bir gazete yazısının kısıtlamaları içinde fazla tartışılamaz.
Ancak ekonomistlerin elinde bu tür bir programı oluşturmalarını sağlayacak modeller vardır.
Biz şu anda resmi söyleme hákim olan ve doğru olarak kabul edilen ekomomi söylemini kırmayı başarabilirsek, bu tür bir programın Türkiye'de çok kısa süre içinde uygulanma şansı da vardır.
* * *
Yeni dönemde sermaye tabii ki akışkan olacak. Kısa vadeli girişler-çıkışlar yapacak, kendine göre kararlar alacak ve tabii ki başta kendi çıkarlarını düşünecek.
Bakın yine vurgulamak istiyorum, sermaye derken yabancı-yerli sermaye ayrımı yapmadım; çünkü sağlanan akışkanlığın avantajlarını Türk sermayesi de aynen kullanacaktır doğal olarak.
Deniz Gökçe, NTV'deki tartışmamızda değerli hocam Korkut Boratav'ın bir yazısından alıntı yaparak Türkiye'ye sermaye girmediğini, aksine Türkiye'den sermaye çıktığını söyledi ve benim sermayeye karşı bazı korumalar getirilmesini istememin yanlış olduğunu söyledi.
Ben bu konuya o tartışmada girmedim, ama Deniz Gökçe'nin vermiş olduğu rakamların aslında benim argümanımı doğruladığına inanıyorum.
Sermayeye karşı ülke ekonomisini korumak derken, sadece ülkeye giriş yapan sermayeyi kastetmiyordum hiçbir zaman zaten.
Asıl amacım, ülkeden kısa vadede hızla çıkış yapan sermayenin de bir şekilde böyle davranmamaya ikna edilmesi ve gerekirse onların ülkeyi terk etmemeleri için gereken ‘‘ekonomik tedbirlerin’’ alınmasının gerekli olduğunu vurgulamaktı.
Çünkü böylesine büyük hızlı giriş-çıkışlar azgelişmiş bir ülkenin kendi geleceğini planlama yetkisinin tamamen elinden alınması sonucunu doğurur ki, böyle bir sonuç bugün Türkiye'de var olan bütün çarpıklıkların daha da artarak yaşanmasının sürmesi anlamına gelir.
* * *
Evet alalım, IMF reçetesinde yer alan başlıca tedbirleri. Enflasyonu düşürelim tabii ki.
Bunlar hiçbir ekonomistin karşı çıkması mümkün olmayan, bilinen, klasik tedbirler.
Bunlar sadece bir alet, ama nereye gideceğiz bu tebdirleri aldıktan sonra?
Önemli olan Türkiye'yi bir yandan korurken, bir yandan da onun global ekonomiye çok daha sağlıklı entegre olmasını sağlayacak büyük dönüşümü gerçekleştirmektir.
Bunu yabancı-yerli sermaye bizim için yapmaya girişmez. Böyle bir şeyi, varoluş amacı ülke ekonomisini dönüştürmek olmayan bu tür birimlerden beklemek de abestir.
Türkiye'nin muazzam bir plana, gelecek stratejisine ve çok ciddi bir yeni kalkınma hamlesine ihtiyaç var.
Bu emredici değil, teşvik edici, piyasa mekanizmalarını harekete geçiren, ama bunu yaparken de eşitsizlikleri törpülemeyi hedefleyen bir plan olabilir.
Bu tür plan teknikleri yıllardır elimizde vardı. Şimdi New Age ekonomistlerinin pek de önem verdikleri teknikteki gelişmeler nedeniyle bunların uygulanabilme şansı çok daha fazla.
Plan, program ortaya çıkınca, stratejilerini belirlemiş bir Türkiye'nin yabancı sermayeyle ilişkileri çok daha kalıcı ve sağlam temellere dayalı hale gelecektir.
Böyle bir Türkiye'den ne sermaye kaçışı yaşanacak, ne de gelen yabancı sermaye kısa sürede kaçıp gitmeyi hedefleyecek ve belki de tekrar uzun vadeli yatırımlara girecektir.
Hayal değil bunlar. Bunları gerçekleştirecek entelektüel birikim, kaynaklar var Türkiye'de.
Önemli olan, siyasi tavrın alınması ve hákim paradigmayı yıkıp yerine farklı bir şeyi koyacak siyasi iradenin gösterilmesidir.
Bu yazıları yazarken şu kaynakları öncelikli olarak kullandım:
1- Robert Brenner, ‘‘The Economics of Global Turbulence-A Special Report on the World Economy’’ New Left Review, No: 229. 1998.
2- S. Clarke, Keynesianism, Monetarism and the Crises of the State, 1988.
3- C.P. Kindleberger, ‘‘Obselecence and Technical Change’’ Bulletin of the Oxford University Institute Of Economics and Statistics, vol 23, 1961.
4- James Tobin, ‘‘Why We Need Sand in the Market's Gears’’ Washington Post, December 1997.
5- Martin Feldstein, ‘‘Refocusing the IMF’’ Foreign Affairs, March/April 1998.
6- Robert Wade, Frank Veneraso, ‘‘The Asian Crises: The High Debt Model Versus the Wall Street-Treasury-IMF Complex’’ NLR, March/April 1998.
Paylaş