ŞU bizim medyada kaç tane yazarın okuyucusu böyle sizin gibi Heimlich manevrası ile Woody Allen bağlantısını şak diye bilebilir, ha?
Var mı sizin gibisi be, helal olsun vallahi.
Sizin gibi insanlar bu köşeyi okuduğu içim kendimi çok şanslı hissediyorum, bunu da bilin.
***
Evet yıllardır çözemediğim mesele dün halloldu.
Çok uzun zamandır ne zaman Heimlich manevrasını düşünsem aklıma Woody Allen geliyordu, ne zaman Woody Allen'ı düşünsem bu sefer de korkunç bir şekilde Heimlich manevrasını aklımdan itemiyordum.
Ben bu takıntımın onun filmlerinden bir tanesinden kaynaklanmış olabileceğini tahmin ediyordum ama değilmiş.
Allen'ın ‘‘Side Effects’’ adlı kitabında yer alan ‘‘A Giant Step for Mankind’’ (İnsanlık İçin Bir Büyük Adım) adlı hikáyede, Dr.Heimlich'den önce manevrasını keşfetmeye çalışan yanılmıyorsam bir tanesi kadın olan üç bilim adamının çalışmaları sırasında tuttukları günlük anlatılıyormuş.
Uzun yıllar önce okumuştum bu hikáyeyi, tamamen kafamdan çıkmış.
Bu Woody Allen var ya, o kesin kafadan kontak, size yemin ediyorum.
***
Manhattan üzerine çok şey okuyorum bu aralar.
Okurken Woody Allen ile ilgili bir anekdot gözüme çarptı, hazırladığım kitaba koydum bunu ama bugün bunu size anlatmazsam çatlarım. Tam yeri geldi çünkü.
Manhattan'da Central Park'ta çok fazla sayıda kuş türü yaşarmış.
Ve kuşları uzaktan dürbünle seyretmekten hoşlanan gruplar sık sık parka tur düzenleyerek keyifli saatler geçirirlermiş.
Bunları miş'li geçmiş şeklinde yaşıyorum çünkü onca yıl orada bulundum parkta kuş olduğunun bile farkında değilim.
1970'li yıllarda yoktu da zaten büyük ihtimalle, olanları da parktakiler yemişlerdi mutlaka.
Zaten o yıllarda boynunda dürbünle parka kuş seyretmek için giren birisinin ertesi gün bir bacağı Harlem'de, vücudunun geri kalanı Brooklyn'de, kafası ise Yankee stadyumunun kapısında filan bulunurdu.
Dürbün ise katiyen bulunamazdı.
***
Neyse, hikáyeye geri dönelim.
Bu kuş izleyicilerinden bir grup gelmiş yine parka bir öğleden sonra.
Bakmışlar ki o zamana kadar çok ender görülen bir kuş uçmakta havada.
Kuş uçmuş uçmuş uçmuş ve sonunda bir balkona konmuş.
Bizim gruptakiler onun o balkona yuva yaptığını görünce sevinçlerinden fırlamışlar havalara.
Hemen eve yaklaşmışlar ve hep birlikte evin balkonunu gözetim altına almışlar.
Hikáyenin bu gidişatından olan biten felaketi çıkarmışsınızdır.
Evet o balkon Woody Allen'ın evinin balkonuymuş..
Onun bu olaydaki reaksiyonunun ne olduğu okuduğum haberde yoktu.
Ancak biz bunu hayal edebiliriz değil mi?
Düşünsenize, o paranoyak adam evinin penceresine geliyor ve bir bakıyor ki yaklaşık 30 kişilik bir grup, tamamen sessiz ve kıpırdamadan onun balkonunu gözlüyorlar.
Ya, hayal edin lütfen neler yapabileceğini onun.
Ben size söyleyeyim mi, kesin intiharı bile düşünmüştür.
O gün Woody hayatında ilk kez makul bir nedenden paranoya yaşadı bence.