Bir kadın, bir erkek

Serdar TURGUT

Erkeklerde tam tamına 23 milyar adet beyin hücresi varmış.

Kadınlarda ise beyin hücresi sayısı 19 milyar adetmiş.

Anlayacağınız meseleye düz aritmetik mantık çerçevesinde baktığınızda erkeklerin beyin kapasitesinin yüzde 16 daha fazla olduğu tartışılamaz bir gerçek.

Buraya kadar her şey net ve kesin de, ancak bundan sonra işler biraz karışıyor.

Dün bizim gazetede yer alan habere göre, bilim âlemi bir muazzam muammayı çözemez durumdaymış.

Kopenhag'da yapılan uzun incelemelerden sonra erkeklerin bu fazla beyin hücrelerine rağmen kadınlardan daha az akıllı oldukları tespit edilmiş.

Gerçi bunun için fazla bilimsel çalışma yapmaya gerek yoktu, pratikte bunu gözlemleyerek de aynı sonuca varabilirlerdi.

Ama sorun daha başka. Bilim âlemi şimdi erkeklerde var olduğu tespit edilen fazla beyin hücrelerinin nasıl olup da bir işe yaramadığı sorusuna cevap arıyor.

Düşünsenize, yüzde 16 daha fazla beyin hücresi var ve bunların neye mesai harcadıkları da belirsiz...

* * *

Ben bu sorunun cevabını kesin ve net olarak biliyorum.

Ancak sizleri aydınlatmadan önce Kanada'da yapılan başka bir bilimsel çalışmayı da anlatmak zorundayım.

Yüzlerce erkek ve kadını bir merkeze çağırmışlar.

Deney odasına her defasında bir erkek ve bir kadın almışlar.

Görevliler, daha önce birbirlerini hayatta hiç görmemiş bu kadın ve erkeği, odada bir süre yalnız bırakmışlar.

Daha sonra onları görevlilerin bulunduğu başka bir odaya almışlar.

Hem kadına, hem de erkeğe bir az önce birlikte oturup, beklemekte oldukları odada bulunan eşyaları saymalarını istemişler.

Varılan sonuç işe çok çarpıcı.

Kadınlar, erkeklerden ortalama yüzde 70 oranında daha fazla eşyayı saymayı başarmışlar. Birçok erkek, odada bulunan tek bir eşyayı bile hatırlayamamış.

* * *

Erkekler aptal mı?

Çok akıllı oldukları söylenemez, ama bu iki bilimsel çalışmada böyle bir sonuca varılması yanlış olur.

Peki ama öyleyse erkeklerin fazla beyin hücreleri neden atıl duruyor?

Neden bir odada oturduktan sonra tek bir şeyi hatırlayamayacak kadar zavallılar?

* * *

Cevap aslında çok, ama çok basit.

Erkeklerde var olduğu tespit edilen 23 milyar beyin hücresinden en azından bir 15 milyarı zincirleme spontane seks arayışına kanalize olmuş durumdadır.

Spontane seks arayışı, temelde son derece abuk ve tamamen irrasyonel bir içgüdü olduğundan, bilim adamları erkeklerin beyin hücrelerinin sekse kanalize edilmiş bölümünün aslında işe yaramadığı sonucuna varıyorlar.

Aslında bu yanlış. Hepsinin beyinlerinin maşallahı var da, lüzumsuz bir işe çalışıyor işte o kadar.

* * *

Bir kadınla aynı odada bekletilen bir erkeğin, odadan çıktıktan sonra mekân ile ilgili tek bir şey algılayamaması, buna karşılık kadınların odadaki detayları bile hatırlayabilmeleri de şaşırtıcı değildir.

Dedim ya, erkeklerin beyin hücrelerinin önemli bir bölümü zincirleme spontane seks arayışına kanalize olmuş durumdadır.

Bir kadın ile bir erkek aynı odaya sokulduğu zaman, erkek otomatik olarak ‘‘Acaba bir mucize olur da bununla yatabilir miyim'' heyecanları çekmeye başlar.

Kadın ise bu arada yerdeki halıyı veya masanın üstündeki çerçeveyi incelemektedir gerçi ama olsun, adam açısından bu caydırıcı bir gelişme değildir.

Dahası kadın, aniden ona dönüp haydi sevişelim dese, adam büyük bir ihtimalle odadan kaçacaktır da.

Ama bu da önemli değildir. Adamın beyin hücreleri yine de kendisinden haberdar değilmiş gibi davranan yabancı kadın ile seks düşüncesine kilitlenmektedir.

Erkek odadan çıktığında, odadaki tek bir eşyayı bile işte sadece bu basit nedenden dolayı hatırlayamamaktadır, aptal olduğundan değil.

Kadın ise odadaki her şeyi hatırlamaktadır, ama bu da onun fazla zeki olduğunu göstermez. Sadece beyin hücrelerini çok daha verimli işler için kullanıyor kadınlar, bu da bir gerçek.

* * *

Peki ama yukarda sözü edilen bilimsel araştırmaları yapan bilim adamları, bu kadar basit bir gerçeği neden göremediler?

Büyük bir ihtimalle Kanadalı ve Danimarkalı oldukları için böyle oldu.

Bilmem haberiniz var mı ama, Kanadalı ve Danimarkalı erkekler müthiş ateşli cinsellikleri ile meşhur değillerdir.

Hatta onların ne tür özellikleri ile meşhur oldukları da tam bilinememektedir.

Belki soğuktan, belki de gençliklerinde bol cinsellik tatmalarından mıdır nedir bilmem ama, iki ülkede de erkekler 30 yaşına gelince, seksi sabah tıraş olmak türünden can sıkıcı bir eylem olarak kabul etmeye başlarlar.

İşte bu nedenden dolayı o tür ülkelerde yapılan kadın-erkek farkı araştırmalarının doğru bilimsel sonuçlar vermesine katiyen imkân yoktur.