AYDINLAR halka ineceğine halk aydınlara çıksa ya...
Şimdi bunu onlara söylesem hepsi mazeretler uydururlar, yok çok yorgunlarmış, yok siyatikleri tutarmış, yok belleri tutukmuş falan filan...
Aydınlara çıkmamak için binbir türlü bahane uydururlar, gerçekte olmayan işler yaratırlar yalan söylemek için.
Eh, aydınlar da inmek istemiyor çünkü her inişin bir çıkışı vardır ve bu da Blood Sweat and Tears'in ‘‘What Goes Up, Must Come Down’’ şarkısı eşliğinde gerçekleşirse çok şık olur ve şunu bilesiniz ki aydınlar da bitip tükenmek bilmeyen ve temelde de bir anlamı olmayan, sonuç getirmesi mümkün olmayan bu iniş çıkışlardan had safhada sıkılmış durumdadırlar.
* * *
Yabancı ekonomi çevreleri (bu laf bana ekonomi muhabirliği yıllarımı hatırlatıyor. O zamanlar gerçekte var olmayan kaynaklara dayanarak, hayali haberler yazacağım zaman haberi ya yabancı ekonomi çevrelerine, ya da ekonomiden sorumlu bürokratlara dayandırırdım ki manşet olabileyim. Şunu bilin ki benim müdürlerimin haber kaynaklarıma ulaşıp da konuşmaları hiçbir zaman mümkün olmadı) Türkiye'yi şaşkınlıkla izlediklerini açıklamışlar.
Onlara bir tek mesajım olacak: Welcome to the Club ya da Türkçesiyle biz de yıllardır Türkiye'yi şaşkınlıkla izlemekteyiz ve bunu da her fırsatta dile getiriyoruz. Bunu siz söyleyince neden heyecanlanalım ki!
* * *
Aaaa yetti ama be!!!!
Bu kadar, sadece bunu bağırarak söylemek istedim.
Siz de deneyin bakın rahatladığınızı göreceksiniz.
Haydi...
AAAAAA YETTİ AMA BE!!!!!!
* * *
Yabancı medyada artık yazarlara, televizyon yorumcularına büyük paralar verilmemesi, tasarrufa gidilmesi tartışılmaya başlanmış.
Bizim üst düzey yöneticiler de dış dünyanın tartıştığı bu teoriyi ilk olarak benim üzerimde uygulamaya karar vermiş olmalılar.
Öyle bir izlenim edindim yani!
Olsun ama ben yine de üzüntülü değilim, hiç olmazsa bu şekilde kendimi global ekonominin bir parçası olarak hissetmeye başladım en sonunda.
* * *
Amerikan ve İngiliz istihbaratının bulamadığını bizimkiler bulmuş.
Bin Ladin ‘‘Özgür Keşmir’’ diye bilinen bir bölgede bulunmaktaymış.
Onu bilemem ama şunu biliyorum ki özgür kelimesinin Keşmir ile birlikte kullanılarak bu kadar aşağılanması da benim içimi sızlatmaktadır.
Ayrıca şu da var. Eğer Bin Ladin saklandığı yerde Hürriyet Gazetesi okuyorsa -ki okumuyor olmasını düşünmek bile istemiyorum- o zaman yine elimizden kaçırdık demektir herifi.