Asıl önemli haberler orada

AÇIKÇA söyleyeyim ne Başkent Hastanesi'nden gelecek son haber, ne ANAP içinde ne olup bittiği, ne Ankara kulislerinde neler yaşandığı, bütün bunlar beni artık zerre kadar ilgilendirmiyor.

Üstelik bu hissimde tek başıma olmadığımı da gayet iyi biliyorum.

Türk siyasi dünyasında oynanmakta olan büyük yalanın farkında birçok insan.

Onlar da bu yüzden benim gibi o dünyayla aralarındaki toplumsal kontratı çoktan tek yanlı iptal etmiş durumdalar.

Ve birçok insan da yaşananlardan, aldatmacalardan, ikiyüzlülüklerden tiksinti duymakta aynen benim gibi.

* * *

Bence asıl haber Amerika'nın Florida eyaletinde yaşanıyor.

Gazetelerden takip ediyordum bunu ve önceden haberim olsaydı o toplantının yapılacağından, uçağa atlayıp gidiverirdim Orlando şehrine.

‘‘American Society of Clinical Oncologists’’ toplantısı yapıldı orada sevgili okurlar.

Gündelik deyimle kanser doktorları bir araya geldiler.

25 bin uzman varmış toplantıda. Yeni tedavileri, ilaçları tartıştılar.

Satır aralarından anlayabildiğim kadarıyla, bilgimin yetmemesine rağmen çıkarabildiğim kadarıyla aslında büyük manşetler belki de sürmanşetler vardı o toplantıların hemen her gününde.

Bilim adamları artık kanseri yenme sürecine girdiler.

Bu hemen yarın olacak bir şey gibi gözükmüyor.

Ama süreç başladı, her geçen gün büyük adımlar atılıyor ve muhteşem sonuçlar da alınıyor.

Örneğin bahsi geçen toplantıda akciğer kanserinin kontrol altına alınması konusunda neredeyse mucizeye yakın bir gelişme yaşandığı açıklandı.

30 ayrı hastanede, bugüne kadar bilinen tüm tedavi yöntemlerine cevap vermemiş 216 hasta üzerinde ‘‘Iressa’’ adı verilen yeni bir ilaç denenmiş.

Bu hastaların yüzde 10'unda artık tedavi umudu kesilmiş olan tümörlerin yüzde 50 oranında küçüldüğü ortaya çıkmış.

Hastaların yüzde 30'unda tümörlerin büyümesi durdurulmuş.

Dahası hastaların yüzde 43'ünde nefes darlığı gibi son derece rahatsızlık veren tüm semptomlar iki hafta gibi kısa süre içinde tamamen ortadan kalkmış.

Bu olağanüstü, muhteşem bir haber bence.

* * *

Bilim adamları artık sadece kanserli hücreyi hedefleyen ilaçları geliştirmek üstüne yoğunlaştılar.

İngilizce'de ‘‘Targeted cancer treatment’’ deniliyor buna.

Geleneksel tedavi yöntemlerinde kanserli hücreler yok edilmeye çalışılırken kaçınılmaz olarak sağlıklı hücreler de yok ediliyordu ve bu kanserin uzun dönemde ‘‘kesin tedavisinin’’ olmamasının en önemli nedenlerinden bir tanesiydi.

Yeni geliştirilmeye başlanan ilaçlar direkt olarak kanserli hücrelere saldırıyorlar, sağlıklı hücrelere dokunmuyorlar ve bu da kanser denilen hastalığın insan tarafından kontrol altına alınması yolunda atılmış en büyük adımlardan birisi olarak kabul ediliyor.

Bu tür tedaviye olanak sağlayan ilaçlar büyük ihtimalle önümüzdeki bir yıl içinde piyasalarda satılmaya başlanacak.

Okuduklarımdan çıkarabildiğim kadarıyla, önümüzdeki 7 ila 10 yıl içinde, bu tür ilaçlar kemoterapi, ışın tedavisi ve diğer tedavi yöntemleriyle birlikte tedavide kullanıldığında olağanüstü önemli bir şey olacak.

Kanser artık insanların ‘‘Benim kanserim var’’ deyip bu hastalıkla birlikte, yaşam kalitelerinde radikal değişiklikler olmadan yaşayabilecekleri, hem de çok uzun yaşayabilecekleri bir hastalık haline dönüşecek.

Kanser rutinleşecek bir anlamda 10 yıl kadar sonra.

Adımlar bu yönde. Hem de çok hızlı adımlar atılıyor hedefe doğru, 25 bin uzmanın katıldığı kongreden çıkan sonuç bu yönde.

Çok yeni başka bulgular da ortaya konuldu o kongrede. Yumurtalık kanseri, prostat kanseri, meme kanseri üzerine muhteşem yeni gelişmeler anlatıldı.

Burada hepsini yazabilmem mümkün değil, zaten yenilikleri anlatmaya çalışırken hata yapma payım da oldukça yüksek ama olan bitenin yepyeni bir dünyaya kapılar açtığını kesin olarak anladım raporları ve haberleri okurken.

Bu satırları yazarken tıp fakültelerinden mezun olan genç insanlardan seçilmiş gazetecilere imkánlar açılmasının ne kadar da önemli olduğunu tekrar düşünmeye başladım.

Benim aktarmaya çalıştığım bilgileri daha doğru olarak anlayıp, anlatabilecek doktor-muhabirlere acilen ihtiyaç var.

Çünkü asıl haberler başka yerlerde ve biz gündelik anlamsız ve sonuç çıkmayacağı şimdiden belli olan haberlerle debelenip dururken, çok daha önemli şeyleri de atlıyoruz galiba.
Yazarın Tüm Yazıları