1998'in olmayan olayları

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Serdaramus-5 üzerine çalışmalar sürdürülüyor.

Bu arada zaman israfı olmasın diye geçmişin muhasebesini yapmaya devam ediyorum.

Dün 1988'in önemli olaylar top 10 listesini yayınlamıştım.

Bugün de 1988'in olmayan olaylarını yazacağım.

Öyle demeyin, tabii ki bazen bazı olaylar sadece olmamaları nedeniyle de önem kazanabilirler.

Mesela bir örnek vereyim. Türkiye'de Marksist ihtilal olmadı. Şimdi kim çıkar da bu olmayan olay önemli değil diyebilir, sorarım size.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

İşte geride bırakmak üzere olduğumuz yılın olmayan önemli olayları.

****

1- ‘Ham Çökelek’ şarkısı popularitesinden hiçbir şey kaybetmedi. Bu durum, aksine birçok göstergeye rağmen halkın hâlâ daha bir nebze zevk sahibi olduğunu düşünen çevrelerin teorilerinin tamamen yıkılmasına yol açtı.

2- Hasan Cemal geçtiğimiz yıl içinde de ciddiyetinden hiçbir şey kaybetmedi. İç gözlemciler bunun kronik bir durum olduğunu ve bir gün geçmesi ihtimalinin katiyen bulunmadığını söylediler.

3- Serdar Turgut geçtiğimiz yıl içinde de laubaliliğinden hiçbir şey kaybetmedi. İç gözlemciler bunun kronik bir durum olduğunu ve bir gün geçmesi ihtimalinin katiyen bulunmadığını söylediler.

***

4- Mahsun Kırmızıgül'ün ses tonuyla yüksek sesle şarkı söylenilmesi 1998 yılı içinde de yasaklanmadı. Bu ses tonunun nasıl çıkarılabildiği bilim adamları tarafından halen inceleniyor. İnceleme uzadıkça da bu sese muhatap olan vatandaşların rahatsızlık düzeyi artıyor.

5- Ertuğrul Özkök dünyanın en seksi erkekleri listesinde 11'inçi sıradaki konumunu korudu. Bu konuda iki ayrı yorum var. Pesimistler ‘ilk 10 kişi esaslı adamlardan oluşuyormuş, baksanıza listede daha üst seviyeye gidebilmeyi başaramadı’ yorumunu yaparlarken optimistler ‘Bravo doğrusu, listede daha alt düzeye düşmemeyi başardı. Üstelik daha alt düzeyde Antonio Banderas’ın bile olduğu hatırlanırsa bu büyük başarı' diye konuştular. Bir de bu konuda yorumda bulunmayanlar var. Onların hemen hepsi Hürriyet Gazetesi yazı işlerinde çalıştıklarından bu konuda neden suskun kaldıkları konusunda bile onlardan laf almam mümkün olmadı.

***

6- Türkiye'de gelir dağılımı daha da fazla bozulmadı. Uzmanlar bu mucizeyi ‘Ortada dağıtılacak gelir kalmadı ki dağıtalım’ diye yorumladılar. Bu olayı açıklamaya çalışan bir başka teoriye göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 70'i artık istatistiklerde gözükmüyor. Onlara ne olduğundan bihaber olduğumuz için rakamlarda böylesine olumlu tablo çıkıyor. Ancak şurası bir gerçek ki IMF heyeti bu rakamlara bakarak Türkiye ekonomisi için NO PROBLEM raporunu vermiş olmalı. Yoksa bazı CHP'li milletvekillerinin soru önergelerinde öne sürdükleri gibi heyet üyelerine telekız gönderilmiş olması pek de mümkün gözükmüyor.

7- 1998 yılında Türkiye'de askeri darbe olmadı. İç gözlemciler bu mucizeyi de 28 Şubat sürecine bağladılar.

8- Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden'e hükümeti kurma görevi verilmedi. Konuya yakın kaynaklar bu durumun onun henüz daha milletvekili olmamasından kaynaklandığını, bu teknik hatanın en kısa sürede halledilmesi için gerekli adımların hemen atılacağını söylediler. Bir diğer gözlemci grubu ise bu memlekette nisanda seçim yapılmasının en büyük güvencesinin bu zorunluluk olduğunu, yoksa seçime gidilmesi için herhangi bir rasyonel neden bulunmadığını söylediler.

***

9- Serdar Turgut, Playboy kanalına abone olmadı. Gözlemciler bu durumu kanalın adının Playboy olmasına bağlıyorlar. Playboy'un Serdar'a hafif geleceğini söyleyen uzmanlar, ‘Kanalın adı örneğin Hustler veya Fetish Times olsaydı o muhakkak kaçırmaz, ne yapıp eder bu kanala abone olurdu’ diye konuştular.

10- Orhan Pamuk'un yazmayı düşündüğü kitap yayıncının umduğu kadar ilgi görmedi. Edebiyat çevreleri, eskiden yazar daha kitabı planlarken bile onun best-seller listelerine oturduğunu hatırlatarak, ‘Galiba yavaş yavaş halk kitleleri Pamuk’tan sıkılmaya başladılar' yorumunu yaptılar.

11- ‘Benim Adı Kırmızı’ adlı kitabı okumaya başlayan yazar Serdar Turgut, kitabı ancak yarısına kadar okuyabildi. Bunun neden böyle olduğunu soran gazetecilere yazar, ‘Bu da bir şey mi. Yaşar Kemal’in kitaplarını okumaya başlayamıyorum bile' cevabını verdi. Gözlemciler bu durumu yazarın kendi kültüründen kopukluğuna bağlıyorlar. Yazar ise ısrarla ‘İddia ediyorum ki çok okunduğu söylenen bazı yazarların kitapları en fazla 30 sayfa okunup bırakılıyor’ diye konuşmakta devam ediyor. Bu arada yeri gelmişken hatırlatayım ki Mina Urgan'ın kitabı da 50'inci baskısını yapmaya doğru gidiyor.

***

12- Rana Hanım eşine yönelik ‘yapıcı eleştirilerini’ 1998 yılı içinde de kesmedi. Uzmanlar bu durumu Rana Hanım'ın eşinin yaptığı hatalara bağlıyorlar. Eşi ise bu konuda yorum yapmıyor, sadece bu uzmanlara kötü kötü uzaktan bakmakla yetiniyor.

13- Serdar Turgut 1998 yılı içinde de zayıflayamadı. Üstelik düzenli de spor yapıyor. Yerel gözlemciler bu durumu adamda mutlaka var olması gereken hormonik bir deformasyona bağlıyorlar.



Yazarın Tüm Yazıları