VOB İzmir’de kalacak. Birlik, beraberlik ruhunu hiçbir konuda eksik etmeyen biz İzmirliler, buna çok sevindik. Ama Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, VOB’un İzmir’de kalacağını belirtirken, piyasayı düzenlemek açısından, ortaklık yapısında değişimin şart olduğunu belirterek, üzeceğe benziyor.
Akgiray’la 10 dakikalık telefon sohbetimiz oldu. İlk sorum şuydu: "VOB’u İzmir’den almak gibi bir düşüncemiz yok" demiştiniz, bu kavga neden kopuyor? Akgiray, gülerek, "Açıkçası ben bu olayın neden bu hale geldiğini anlamadım" diyerek şaşkınlığını belirtti. Ve ekledi: "Bu durum birkaç yıldır var. Hatta birkaç başkan da eskitti. Şimdi sıra ben de... Ama kabaca gördüğüm, ’sende olmasın, bende olsun’ mantığı. Ama buna hiç gerek yok, çünkü menfaat ortak. Herkes faydalanacak. Bu durum irrasyonel bir inat."
İstanbul gündemde yok
Eee peki, bu neyin inadı? "VOB’u İzmir’den almak gibi bir düşüncemiz yok" dedi Akgiray. Vurgulama gereği hissederek yineledi, "Şimdi tekrar ediyorum: öylesine bir düşünce yok. Hatta, ’VOB’un adı İzmir VOB olsun’ teklifini getiren benim." Bununla yetinmiyor Akgiray, başladı açıklamaya: "İzmir gibi güzide bir şehrimize iyi bir katkının olması, herkes için iyi bir şey olması demektir. O yüzden İzmir’den almak, İstanbul’a götürmek gündemimizde yok. Bunu da belirttim. Ama ben bu direnci anlamıyorum."
VOB’u korumaya çalıştığını belirten Akgiray, bunu da şöyle açıkladı: "Ayrıca ben, sanılanın aksine, VOB’u korumaya çalışıyorum. VOB’un yüzde 90’ı endeks kontratları. Şimdi, düşünün... ’İki borsa da bu işlemi yapsın’ dediğimizi düşünün. O zaman ne olurdu?" Soruyu ben yanıtladım: "İstanbul alır başını giderdi, İzmir de ’VOB’um var’ diye otururdu." "Evet" diyerek söylediklerimi onaylayan Akgiray, "Ama ben bunu istemedim ve VOB’u savundum" dedi.
Dağılım düzenlenmeli
Bunu üzerine sordum: VOB İzmir’den gitmeyecek. Tamam... O zaman bütün bu olaylar yönetim sorunu mu? Akgiray, yönetimin İzmir’de kalabileceğini belirterek, daha genel bir şeyi vurguladı: "Yönetim piyasada olmalı. Yani aracı kuruluşlar, bankalar, son şahıslar olmalı. Mevcut durumla, pasta büyüyünce, o zaman çok daha büyük kavgalar çıkacaktır. Bu durum yalnızca VOB için değil, İMKB için de geçerli. O yüzden piyasayı düzenlemek gerekiyor. VOB’da şu andaki durumda beş banka ortak. Bu büyük sıkıntı yaratacak."
O zaman da, İTB’ye hisselerinin bir kısmını İMKB’ye devretmesi yönünde görüşlerini sordum. Akgiray, kendisinin kişisel görüşleri olduğunu vurgulayarak konuştu: "Hisse devri olayında daha önce de belirttim; kişisel görüşlerimi söyledim. SPK olarak bir talebimiz olmadı. Bu konuda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile de el sıkıştık. Tabii, kesinlikle bedava hisse devrinden bahsetmiyoruz. Parasıyla olacak. Bu açıdan İzmir’den anlayış bekliyorum." Bu konuda net olarak anlaşılan, SPK piyasayı düzenleyecek, bu hem İMKB, hem de VOB için geçerli olacak. Eee adamların işi de piyasaları düzenlemek zaten... Bu arada, Hisarcıklıoğlu’nun geçen hafta, "VOB’un arkasındayız" açıklamasını anımsatmakta yarar var.
İlk raund tamam ama
Gelelim beklenen karara: Vadeli hisse senedi yetkisi. Akgiray, bu işi aslında geçen bitirmek istediğini belirterek, "Maalesef bu aya kaldı. Büyük ihtimalle bu ay bu iş biter" dedi. "Peki, yetki verilecek mi" sorusuna ise görüşlerinin bu yönde olduğunu belirtiyor. Ancak uyarıyor: "İzmir sağlam durmalı."
VOB’un İzmir’de kalması konusunda irade belirten Akgiray, "İzmir ayağını yere sağlam basmalı" dedi. Bunun üzerine doğal olarak sorma gereği duydum: Neden? Akgiray açıkladı: "İstanbul yakın zamanda Finans Merkezi olacak. O zaman bu anlamda ciddi bir çaba gösterip VOB’u çekip alabilirler."
Akgiray, bugün herhangi bir engel olmazsa, İzmir Ticaret Odası’nın konuğu olarak meclis toplantısına katılacak. Daha ayrıntılı bilgi verecektir. Anlaşılan, ilk raundu İzmir kazandı. Ama Akgiray’ın açıklamalarından anlaşıldığı üzere de bu iş burada bitmeyebilir. Yıllardır süre gelen VOB mücadelesi bundan sonra da sürme potansiyeli gösteriyor. Ancak, VOB’un başına İzmir gelmesi bu kent için hiç de azımsanacak bir şey değil. Hem Türkiye’de, hem uluslararası piyasalarda İzmir bilinirliği olacaktır. Ne diyelim; ilk raundu kazandık ama, mücadeleye devam...