BİR zamanlar yurtdışındaki üniversitelerde ders olarak okutulan, Türkiye’nin işbirliğinde ilklerini yaratan İzmir’in çok ortaklı şirketi EGS vardı. O dönemde İzmir’in gururuydu.
Her ne kadar varlıkları erise de, 94 bin yatırımcının umut bağladığı mevcut duruma bakınca aslında şimdi de gurur duyulabilir. Özellikle eylül ayından sonra. Geçen aylarda, uzun ve çetrefilli yolun sonunda, EGS ortaklarının kurduğu Deniz A.Ş. ile mutlu sona ulaşıldı. Faiziyle beraber 280 milyon dolarlık borcun üstlenilmesi karşılığında TMSF ile protokola imzalar atıldı, şimdi Eylül sonu gibi şirketlerin devri bekleniyor.
Ancak, beklentinin yalnızca bununla kalmadığı söylentiler arasında. Yakın zamanda "kötü şeyler olabileceği" söyleniyor. Malum, geçen yıl 141 İzmirli ve Denizlili işadamı "35 milyar dolarlık EGS borcu" şoku yaşamıştı. "Böyle bir borç olur mu" denildi. TMSF "olur" dedi ve hala o borcun peşinde. Hatta bazı icralar gerçekleşti, sonra uzlaşma ile sonuçlandı.
Farklı örgütlenmeler
Şimdi, 141 kişinin 86’sı, Deniz A.Ş. ile hareket edip protokolün altına imza atarak ya da TMSF ile ödeme konusunda anlaşarak, devasa borçtan kurtulmuş durumda. İmza atılan protokoldeki yükümlülükler baki tabii ki. Ancak, geriye 50 işadamı-EGS yöneticisi kalıyor. Bunların bir kısmı İstanbul’da, bir kısmı İzmir’de.
Deniz A.Ş. ile ortak hareket etmeyenlerin, neden öyle bir şey yapmadıkları tartışma konusu. Söylenenlere göre, kimi yanlış yönlendirildi, kimi "yanlış bir şey yapmadıklarını, o yüzden böyle bir yol seçmeyeceklerini" savundu, kimi de Deniz A.Ş.’den farklı örgütlenmelere gitti...
Bundan sonra ne olacak?
Ne olursa olsun ortada bir gerçek var: O da, TMSF’nin borcun peşini pek bırakmayacağı. Bunu da şimdiye kadar gösterdiği performans doğruluyor. Bundan sonraki süreç söz konusu 50 işadamı-EGS yöneticisinin, faizlerle 50 milyar YTL’nin üzerine çıkan borç konusunda TMSF ile anlaşmada gösterdikleri performansa bağlı. Ancak, gelen bilgilere göre, bu süreç pek iyi görünmüyor. Hatta, borcu tahsil etmek üzere ne zaman harekete geçeceği bilinmeyen TMSF’nin 6183’e göre mi, yoksa kamuoyunda Uzan Yasası olarak bilinen 5020’ye göre mi hareket edeceği merak konusu.