Herkes sevilisiyle, eşiyle bu özel günü kutlarken ya da akşamı için planlar yaparken, geçen hafta seçilen İzmir Ticaret Odası’sının çiçeği burnunda meclis üyeleri, başkan ve yönetim kurulunu seçecek. İddialar ve söylentilerle dolu bir haftaya son noktayı koyacak.
İZTO, İzmir’in en zengin, bununla orantılı olarak da en güçlü odası. Güç demişken bunu yalnızca kasasındaki paraya bağlamak çok gerçekçi olmaz. Ki bunun örneklerini görüyoruz. Ama, İZTO’yu bu kadar popüler yapan en önemli etkenler arasında Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ı saymamak haksızlık olur. Ama önce, yarışı bu kadar gündeme oturtan ne, ona bakalım. Demirtaş’ın rakibi Alaattin Yüksel. Yükseliş Hyundai’nin sahibi ve sigorta sektöründe de olan Yüksel’in iş adamından çok siyasi kimliği ön plana çıkmış. Meclis seçimlerinde de, sonuç her ne kadar istediği gibi olmadıysa da politik deneyimin işe yaradığını herkese kabul ediyor.
Yüksel, İZTO adaylığı ile iş adamı sıfatını daha fazla ön plana çıkarma çabasında. Malum Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Demirtaş’ın arası pek iyi değil. Yüksel, Kocaoğlu’nun yakın arkadaşı. Hal böyle olunca, "Perde arkasında hesaplaşma mı var" diye soruluyor. Kocaoğlu’na yakın çevreler bunun böyle olmadığını söylüyor. Sonuç: Meclis seçimlerinde istediğini bulamadı ama yönetim kurulu başkanlığı için iddiasını sürdürüyor.
Demirtaş, yıllardır kurumun başında. İZTO’nun bugünkü popülerliğini Demirtaş’tan soyutlamak imkansız. Kısır döngüdeki, "İzmir için" çabalarında da gruptan ayrılarak ortaya bir şeyler koyması da önemli özellik. EXPO, kurvaziyer, üniversite, İzair, EFE... Beğenin ya da beğenmeyin, bunlar İzmir’e kazandırdıkları. Bu yüzden, doğal olarak seveni de var, sevmeyeni de. Sonuç: Meclis seçimlerinden güçlü çıktı. Cumartesinin en güçlü adayı.
Bütün iddialar arasında, cumartesinin çok renkli geçeceği belli. Ama sonuç ne olursa olsun, İzmir’e yakışsın.