Paylaş
Ürolojik kanserler; böbrek, idrar yolları ve genital organların kanserleri olarak üçe ayrılır. Genetik yatkınlık, bu kanserlerde en önemli faktörlerden biridir. Ailesinde böbreklerde, idrar yollarında ya da genital organlarda kanser olan kişiler, risk grubunda yer almaktadır.
Ürolojik kanserlerden böbrek kanseri tüm kanserlerin yüzde 2’sini oluşturur. Ürolojide en sık görülen kanser türlerinden biri olan mesane kanseri, erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla görülür. Önceki hafta köşemizde bahsettiğimiz prostat kanseri, her 6 erkekten 1’ini etkilemektedir. Testis kanserlerinde ise erken teşhisle tedavi oranı yüzde 95’ tir.
İşte bu hafta tüm bu ürolojik kanserleri her yönüyle Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sümer Baltacı ile konuştuk. Ürolojik kanserlerin belirtileri ve risk faktörleri nelerdir, hangi yaşlarda görülür, tedavileri nasıldır gibi merak edilen soruları Dr. Baltacı’ya sordum, o da cevapladı.
* Hocam nelerdir ürolojik kanserler?
Böbrek kanserleri, mesane (idrar kesesi) kanserleri, erkeklerde prostat ve testis (yumurtalık) kanserleri ürolojik kanserlerdir. Daha az görülen böbrek üstü bezi (sürrenal) kanserleri, böbrekten idrarı mesaneye götüren kanalların (üreterler) kanserleri ve penis kanserleri de ürolojik kanserler arasında yer alır.
* Prostat kanseri ile başlayalım. En çok hangi yaşta görülür prostat kanseri?
Prostat kanseri, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde cilt kanseri hariç tutulursa, erkeklerde en sık görülen kanserdir. Ülkemizde Üroonkoloji Derneği’nin 2010 yılında yaptığı çalışmada ise, prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonra sıklık açısından ikinci sırada yer almıştır. Yaş ilerledikçe, özellikle 50 yaşından sonra, prostat kanseri görülme sıklığı artar.
* Prostat kanserinden korunmak için nelere dikkat etmek gerekir?
Prostat kanserini önleyecek ispatlanmış bir yöntem yoktur. Ancak, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz prostat kanser riskini azaltabilir. Hayvansal yağlardan fakir, sebze ve meyveden zengin gıdalarla beslenmenin, balık ve yeşil çayın prostat kanser riskini azaltabileceği bildirilmiştir.
* Peki prostat kanserinde erken teşhis mümkün müdür?
Kanda ölçülen prostat spesifik antijen (PSA) denilen hormon ve parmakla makattan yapılan muayene prostat kanseri erken teşhisi için yapılan iki incelemedir. Bunlardan birinin ya da her ikisinin anormal olması durumunda, prostatın iğne ile biyopsisi yapılarak, eğer varsa prostat kanser teşhisi konulabilir.
* Tedavinin başarısı şansı nedir?
Prostat kanseri genel olarak yavaş ilerleyen bir kanserdir. Tedavi başarısı hastalığın ne kadar yaygın olduğuyla, hastanın yaşıyla ve genel durumuyla ilgilidir. Prostatta sınırlı olduğu düşünülen bir kanserde tedavi seçenekleri arasında aktif (kontrollü) izlem, ameliyat (radikal prostatektomi), ışın tedavisi (radyoterapi) seçkin tedavi yöntemleri arasında yer alır. Bunlar oldukça yüksek oranlarda başarı sağlayan tedavi yöntemleridir.
EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ ‘SİGARA’
* Diğer Ürolojik kanserlerden biri de mesane kanseri. Mesane kanseri en çok kimde ve hangi yaşlarda görülür?
Çoğu mesane kanseri 55-60 yaş üzerinde, yani ileri yaşlarda görülür. Erkeklerde 3-4 kat daha sık görülür.
* Mesane kanserine yol açan faktörler nelerdir?
Sigara en önemli risk faktörüdür. Bu nedenle, mesane kanserinden korunmanın en etkin yolu sigara içmemek ya da içiliyorsa sigarayı bırakmaktır. Bunun dışında, bazı endüstriyel kimyasallara maruz kalınan boya, lastik, deri, tekstil sanayiinde çalışanlarda, sık ve uzun süredir tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olanlarda ve karın alt bölgesine çeşitli hastalıklar nedeniyle radyoterapi (ışın tedavisi) alanlarda mesane kanseri daha sık görülebilir.
* Peki belirtileri nelerdir ?
Mesane kanserinin en sık belirtisi idrarda kan görülmesidir. İdrardaki bu kanama, gözle görülebilen şekilde olabileceği gibi, bazen de yapılan idrar tetkikinde mikroskobik bir kanama şeklinde olabilir. İdrardaki kanama genellikle ağrısız şekilde olmaktadır.
* Mesane kanserinde tedavinin başarı şansı ne kadardır?
Mesane kanserlerinin hem tanı hem de tedavisinin ilk basamağında, tümörün idrar kanalından (uretra) girilerek, kapalı yöntemle temizlendiği cerrahi tedavi yöntemi (TUR-Tm) yer alır. Hastalık mesanenin derin (kas) tabakalarına ulaşmamışsa, bu cerrahi tedaviye ilave olarak, bazı olgularda mesane içerisine ilaç (kemoterapi) tedavisi ya da verem aşısı (BCG) uygulaması yapılır. Bu tedaviler hastalığın tekrarlama ve derine yayılma riskini azaltırlar. Bu tedavilerle oldukça yüksek oranlarda başarı elde edilir.
40 YAŞINDAN SONRA DİKKAT
* Gelelim böbrek kanserine... Risk faktörleri nelerdir ve hangi yaşlarda görülür?
Böbrek kanseri gelişim riskini artıran başlıca faktörler; sigara, obezite, hipertansiyon, böbrek yetmezliği ve uzun süredir diyalize girme, ve genetik geçişli kalıtsal bazı hastalıklardır. Böbrek kanseri daha ziyade 40 yaşından sonra görülmekte, 60-70’li yaşlarda sıklığı artmaktadır.
* Böbrek kanserinin belirtileri nelerdir ?
Günümüzde böbrek kanserlerinin yüzde 50’den fazlası hiçbir belirti vermeden ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik tetkikler sırasında, tesadüfi olarak yakalanmaktadır. İdrarda kanama, geçmeyen yan ağrısı, karında ele gelen bir şişlik diğer belirtiler arasındadır.
* Peki Böbrek kanserlerinin tedavisi nasıldır?
Tedavi şekli hastalığın yaygınlığına bağlıdır. Eğer tümör böbrekte sınırlı ve başka yere sıçramamış ise, cerrahi tedavi ile böbreğin tamamının ya da tümörle birlikte böbreğin bir kısmının alınması oldukça başarılı sonuçlar doğurmaktadır. Hastalık başka yerlere sıçramışsa, genellikle tümörlü böbreğin cerrahi olarak çıkarılması ve ilave ilaç tedavisi uygulanan tedavi yöntemidir.
GENÇ YAŞTA YAKALANMA RİSKİ VAR
* Erkeklerde sık görülen kanserlerden biri de testis kanseri... Hangi yaşlarda ve kimlerde daha sık görülür?
En sık 20-40 yaşları arasında görülür. Gelişim nedeni tam bilinmese de, inmemiş testisi olanlarda, doğumsal testisi ilgilendiren genetik anomalilerde (kleinefelter sendromu gibi) ve aile öyküsü olanlarda normal bireylere göre daha sık görülür.
* Testis kanserinin belirtileri nelerdir ?
En sık belirti testiste ele gelen genellikle ağrısız kitle ve şişliktir. Bazen testiste ağrı da görülebilir. Çoğu testis tümörü muayene sırasında ya da ağrı nedeniyle yapılan ultreasonografi ile tanı alır.
* Peki tedavisi nasıldır ?
Testis kanseri tüm organ tümörleri içerisinde tedaviye en iyi yanıt veren tümördür. Bunda cerrahinin, radyoterapinin (ışın tedavisi) ve kemoterapinin tek başlarına veya birlikte, etkin kullanımı, en önemli rolü oynar. Tedavinin ilk basamağı cerrahi olarak etkilenen testisin çıkarılmasıdır. Bunu takiben hastalığın yaygınlık durumuna ve patolojik özelliklerine göre ek tedaviler (radyoterapi, kemoterapi ya da ilave cerrahi) planlanabilir.
KISACA SÜMER BALTACI
1962 yılında Amasya Merzifon’da doğdu. Ortaokul ve lise öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra, 1986 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda ihtisasını yapan Dr. Baltacı, 1997 yılında doçent, 2003 yılında da üroloji profesörü oldu. Halen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Baltacı, evli ve bir kız çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir.
SİZ SORUN, UZMANLAR YANITLASIN
Önümüzdeki hafta konumuz, “emzirme...” 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası olması nedeniyle bütün dünyada emzirme tıptaki adıyla Laktasyon ile ilgili etkinlikler yapılıyor. Anneler ve anne adayları emzirmeye teşvik ediliyor. Ben de bu nedenle, emzirme ile ilgili tüm merak edilenleri TOBB ETÜ Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Yasemen Özkan’a soracağım. Sizler de hafta boyunca sorularınızı jineklinik@senolkalyoncu.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz.
Paylaş