Güzelliğin şifresi kozmetoloji

Sevgili okurlar bu haftaki konumuz sadece bayanları değil cilt güzelliğine önem veren bütün bireyleri de ilgilendirebilecek bir konu kozmetoloji...

Haberin Devamı

Sürekli gelişen ve hergün yeni bir teknolojinin ortaya çıktığı tıp alanına yeni giren bu kozmetoloji derimizin ,dişlerimizin ve dış genital bölgelerin estetiği ile ilgili her türlü tıbbı uygulamaların ve girişimlerin gerçekleştirildiği ve daha çok dermatolog, plastik cerrahların, kadın doğum uzmanlarının ve diş hekimlerinin ilgi alanına giren bir bilim dalıdır. Kırışıklıklardan kurtulmak, vücudunuzu, dişlerinizi ve genital bölgenizi, hayal ettiğimiz şekle sokmak, pürüzsüz ve parlak bir cilde sahip olmak, kozmetoloji ile artık her anlamda daha konforlu ve daha hızlı gerçekleşiyor. İşte bugün dermatoloji de kozmetoloji uygulamalarını konunun uzmanı TOBB ETÜ Hastanesi Dermatoloji Bölümü doktorlarından Uz. Dr. Murat Baykır’la konuştuk. Sizler adına tüm merak edilenleri Dr. Baykır’a sorduk o da cevapladı.

Haberin Devamı

* Öncelikle kozmetoljinin tanımıyla başlayalım. Nedir kozmetoloji?

Derinin parlak, pürüzsüz, lekesiz, kırışıksız, gergin ve daha genç görünmesi, tüm dünyada istisnasız herkesin hayali. Tam bu noktada devreye giren kozmetoloji, derimizin estetiği ile ilgili her türlü tıbbi ve kozmetik işlemleri içeren bilim dalı ve uygulamaların gerçekleştirildiği hizmet alanı. Ayrıca bazı doğumsal estetik bozuklukların düzeltilmesi de yine kozmetolojinin alanına giriyor.

* Peki dermatolojide kozmetoloji uygulamalarını kimler yapar?

İşte en önemli konu tam da bu... Bahsedilen tüm bu işlemler sadece uzman dermatologlar tarafından uygulanmalı ve kozmetikler de yine bizler tarafından önerilmelidir. Çünkü deriyi en iyi tanıyan, tüm fonksiyonlarını bilen, herhangi bir kozmetiğin veya herhangi bir işlemin deride ne tür bir değişime yol açabileceğini, etkilerinin ve yan etkilerinin neler olabileceğini en iyi bilenler sadece uzman dermatologlardır. Ekranlarda, gazete sayfalarında veya web sitelerinde gördüğünüz, okuduğunuz üzücü sonuçların hemen hepsi, doktor olmayan kişilerin yapmış olduğu uygulamaların sonuçlarıdır. Maalesef benim bugüne kadar gördüğüm olumsuz sonuçların bazıları, trajik şekilde geri dönüşü olmayan ve iyileştirilemeyecek boyutlardaydı. Bizler, Türk Dermatoloji Derneği vasıtasıyla verdiğimiz tüm hukuksal mücadelelere rağmen, üzülerek söylüyorum ki, uzman dermatolog dışı uygulamalara tam olarak bir son verdiremedik. Bu üzücü sonuçların ortaya çıkmaması için tek yol halkımızın kozmetik uygulamalar için kesinlikle uzman dermatologlara başvurması ve onlardan yardım almalarıdır.

Haberin Devamı

* Hocam, hasta profilinizde erkekler de var mı?

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, oldukça fazla erkek hastamız var. Günümüzde erkekler de en az kadınlar kadar estetik ve kozmetik konulara önem veriyor hatta kendilerine ve bedenlerine en az kadınlar kadar iyi bakıyorlar. İstenmeyen tüylerden tutun da kırışıklık gidermeye, bölgesel zayıflamaya kadar her türlü işlemimizde erkeklerin talepleri oldukça yoğun.

* Bir de son yıllarda aşırı terlemesi olan insanlarda botoks tedavisi kullanılıyor. Botoks’un terleme üzerindeki etkisi nasıl peki?

En az kırışıklık tedavisinde olduğu kadar, aşırı terleme tedavisinde de başarılı olan botoks, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanına uygulanarak aşırı terlemeyi önlemekte. Dolayısıytla aşırı terlemede botoks tedavisi, kırışıklık tedavisi ile yarışır bir hal aldı. Bir hastamın bana söylediği söz herhalde tedavi etkisini en güzel özetleyen cümleydi: “Doktor bey size nasıl teşekkür etsem bilmiyorum senelerdir kimseyle sırılsıklam avuçlarımla tokalaşamıyordum, şimdi resmen musluğu kapatmışsınız gibi kupkuru avuçlarım.”

Haberin Devamı

CERRAHİ OLMAYAN ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ

* Gelelim en çok merak edilen ve araştırılan zayıflama uygulamalarına... Bize biraz bu konuyu açar mısınız?

Benim ilk olarak söylemem gereken, bu uygulamaların temelde bir kilo azaltma yöntemi olmadığıdır. Zayıflama uygulamaları, vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağların azaltılması amacıyla kullanılan yöntemlere verilen genel isimdir. Bölgesel zayıflama yöntemlerinin tümü aslında o bölgedeki yağ hücrelerinin büzüştürülerek, parçalanarak veya eritilerek o bölgeden uzaklaştırılması esasına dayanır. Bu işlemlerden herhangi biri uygulandıktan sonra diyet ve spor yapılması ise parçalanmış yağ hücrelerinin o bölgelerden atılmasını kolaylaştırır, bu nedenle ben hastalarıma mutlaka öneriyorum. Bu tavsiyeye uyan hastalarımda tedavi başarısı oldukça artıyor.

Haberin Devamı

* Peki bölgesel zayıflama adına neler yapıyorsunuz?

Cerrahi olmayan bölgesel zayıflamada da birkaç farklı yöntem kullanıyoruz. Bunlardan bir tanesi kryolipoliz yani soğuk lipoliz ile tek seansta bölgesel incelme tedavisi. Bu tedavide özel başlıkları uygulama alanına yerleştiriyoruz. Başlıklar vakum yaparak deri ve deri altı dokusunu kendine doğru çekerek o bölgedeki kan dolaşımını bir miktar azaltıyor ve yağ dokularını hareketsiz hale getiriyor. Sonrasında bu dokular özel bir teknoloji sayesinde kontrollü bir şekilde, belli bir zaman diliminde yaklaşık +2 ila – 8 derece arasında soğutuluyor. Aynı zamanda diğer dokuları korumak ve onlara hasar vermemek için onları da kısmen izole ederek çalışıyor. Deri altı dokusunda bulunan yağ hücreleri soğuğa karşı çok hassastırlar, çevrelerinde bulunan damarlar, sinirler ve diğer dokular bu yağ hücrelerine oranla soğuğa karşı çok daha az duyarlıdırlar. Bu sebeple çevre doku sağlam bırakılarak sadece yağ hücrelerinin etkilenmesi sağlanır.

Haberin Devamı

FDA ONAYLI İLE TEK SEANS

Bu işlemin en etkileyici yanı ise uygulamanın tek seansta yapılıyor olması ve bunu FDA onayı Amerika Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan ve 1862 temelleri atılmış bir kuruluştur. FDA’nın (U.S. Food and Drug Administration) açılımı Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’dir. Gıda ve ilaç başta olmak üzere medikal gereçler, biomedikal aletler, kozmetik ürünler, radyasyon yayan gerçekler gibi ürünlerden sorumludur. 10 bine yakın çalışanıyla ürünleri denetler ve onay verir) ile güvenli şekilde yapmasıdır. Bizim de son dönemde yoğun olarak yaptığımız uygulamalardan biridir.

RADYOFREKANS İLE İKİSİ BİR ARADA

Bir diğer uygulamamız hem zayıflama hem kırışıklık hem de selülit problemlerinde kullandığımız radyofrekans tedavisi. Radyofrekans da girişimsel olmayan bir bölgesel zayıflama metodudur. Ancak sadece bölgesel zayıflama değil aynı zamanda kırışıklık tedavisi ve selülit tedavisinde de bu işlemden çokça yararlanıyoruz. Bu yöntem, yağ hücrelerinin eritilip lenf ve kan yoluyla atılması prensibiyle çalışır. Bunun dışında kolajen doku da bu işlemle hasarlanır ve cildimizi sıkı tutmaya yarayan, bağ dokusunun temel hücreleri olan, fibroblastları aktive ederek yeni kolajen üretimini arttırır, böylece daha genç ve diri görürünmemizi sağlar.

CİLDE SESLE GELEN GÜZELLİK

Yine hem incelme hem selülit tedavisinde çok popüler bir yöntemimiz daha var, kavitasyon tedavisi. Kavitasyon, cilde bir el başlığı ile bir ses dalgası göndererek yağ dokusuna ulaştırmak ve yağ dokusundaki hücrelerde ani ve yüksek basınç değişiklikleri oluşturarak yağ hücrelerini parçalama prensibine dayalı ve yine cerrahi olmayan bir başka bölgesel zayıflama yöntemi.

DOLAŞIM SİSTEMİNİ HAREKETE GEÇİRİYOR
 

Son olarak bahsedeceğim incelme ve selülit yöntemi ise prossoterapi ile lenfatik drenaj tedavisi. Pressoterapi dolaşım sistemini harekete geçiren, vücutta biriken fazla sıvı, yağ ve toksinlerin atılmasını kolaylaştıran, selülit tedavisi, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma uygulamalarının etkinliğini arttıran çok fonksiyonlu bir drenaj sistemi. Biz bu yöntemi tek başına uyguladığımız gibi tüm bölgesel zayıflama uygulamalarından sonra yardımcı metod olarak da mutlaka kullanıyoruz.

OKUYUCUDAN DOKTORA

Hocam ben 27 yaşındayım ve 7-8 senedir yüzümdeki sivilcelerden muzdaribim, gitmediğim doktor, kullanmadığım ilaç kalmadı. Yüzümde derin derin izler ve son yıllarda duyduğum birçok yöntem var ama cesaret edemiyorum bana öneribileceğiniz ve gerçekten risksiz bir uygulama var mıdır?
Meltem A.
 
Hiçbir uygulama risksiz değildir ancak çok düşük risk ve çok yüksek etki görebileceğiniz metodlar vardır. Elbette muayene sonrasında daha net cevap verilebilir ama anlattığınız tabloya göre sizin için fraksiyonel lazer en iyi çözüm gibi duruyor. Oldukça yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Mutlaka muayene olup bu işlemin sizin için uygun olup olmadığı değerlendirilsin.

21 yaşında üniversite öğrencisi bir bayanım. Yüzümde ve vücudumun görünen bölgelerinde çok fazla tüylenmem var. Daha önceden uzun dönem doğum kontrol hapı kullandım azalma oldu ama hapı bırakınca tekrar çıktı. Bu kıllanmanın kökten bir çözümü varmı? Lazer uygulamalarının etkisi ömür boyu mudur, bir de iğne epilasyonu duymuştum onla ilgili bilgi verir misiniz?
Suna K.

 Dünyada şu anda kalıcı (kökten) epilasyon sağlayan sadece 2 metod var: Lazer epilasyon ve iğneli epilasyon. İğneli epilasyon ağrılı, yan etkisi fazla ve çok uzun sürede, fazla sayıda seanslarla sonuç verebileceğinden günümüzde sadece küçük alanlara ve lazer epilasyonun yapılamadığı durumlarda kullanılılyor. Lazer epilasyon doğru cihazlarla ve ehil ellerde uygulanırsa herhangi bir yan etki görülmeksizin arzu ettiğiniz gibi kalıcı bir kıl kaybı sağlar ve bir daha ömür boyu tekrar tüy çıkışı olmaz.

KISACA MURAT BAYKIR

1971’de Van’da doğdu. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Uzmanlığını Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji AD’den aldı. 2001-2011 yılları arasında SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji servisinde dermatoloji uzmanı olarak görev yaptı. 2011-2013 yılları arasında Özel Yüzüncüyıl Hastanesi Dermatoloji bölümünde görev aldı ve aynı hastanenin kozmetoloji bölümünü kurdu. Son olarak TOBB ETÜ Hastanesi Dermatoloji departmanında uzman doktor ve aynı zamanda kozmetoloji birimi kurucusu ve sorumlu hekimi olarak görev yapmayı sürdürüyor.

SİZ SORUN UZMANLAR YANITLASIN

Önümüzdeki hafta konumuz Hipertansiyon tedavisinde renal denervasyon (böreğin sinirlerini duyarsızlaştırma...)
Tıpta yeni bir uygulama olan ve hipertansiyonu tedavisinde kullanılan ilaç sayı ve dozunu azaltabilecek, belki de önümüzdeki yıllarda tedavide ilk seçenek olabilecek bir yöntemdir. İşte bu yöntemi uygulayan ve konunun uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD öğretim üyesi Prof.Dr. D. Eralp Tutar’la konuşacagız. Renal denervasyonla ilgili merak ettiklerinizi hafta boyunca jineklinik@senolkalyoncu.com adresinden bana ulaştırırsanız ben de sizler adına gelen maillerden derlediğim soruları Dr. Tutar’a yönelteceğim.

Yazarın Tüm Yazıları