Gece körlüğünde biyonik göz...

Halk arasında ‘tavuk karası’ olarak bilinen ve kişinin görme yetisini tamamen kaybetmesine sebep olan retinitis pigmentosa’nın imdadına, ‘biyonik göz’ yetişiyor.

Haberin Devamı

‘Tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilinen hastalık genelde genetik olarak geçiyor. Çocuk yaşlardan itibaren hastanın yaşamını etkilemeye başlasa bile, teşhisi oldukça zor. Hastalıkta 100’den fazla gen etken. Bu yüzden belirtiler de kişiden kişiye değişebiliyor.
* * *
Genellikle retinadaki lekeler ile kendini belli edebilir ancak her zaman bu belirtileri vermeyebilir. Özellikle küçük çocuklar için hava karardığında ve loş ışıkta görme yetilerini kontrol etmeleri gerekli. Bu hastalığa küçük yaşlardan başlayarak optik kusurlar, katarak gelişimi, göz sinirlerinde zayıflama ve göz tansiyonu gibi belirtiler de eşlik edebilir. Bu yüzden teşhis edilmesi konusunda ailelerin dikkati çok önemli. Retina kendini yenileyemediği için iyileşme sağlanamayan bu hastalık zamanla kişinin görme yetisini tamamen kaybetmesine sebep oluyor.

Haberin Devamı

Gece körlüğünde biyonik göz...

* * *
25 yaşın üzerindeki ve görme sinirleri zarar görmemiş hastalar için uygulanabilen ‘biyonik göz’, ‘tavuk karası’ hastaları için umut niteliği taşıyor.
Genel anestezi altında 3-4 saat süren bir ameliyatla takılan ‘biyonik göz’ için kişiye özel üretilen, elektronik anteni ve 60 elektron retinaya yerleştiriliyor. Gözlüğün ortasında yer alan minik kamera, hastanın baktığı yerdeki görüntüyü yakalayıp gözün algılayabileceği bir formatta gözlüğün üzerindeki antene iletiyor. Yani hastanın yanında taşıyacağı küçük bir el çantasının içindeki mini bilgisayara iletiliyor. Antenden gözün iç ve dışındaki bölüme radyo frekanslarıyla hem bu görüntüler hem de sistemin çalışması için gerekli enerji iletiliyor.
* * *
‘Biyonik göz’ yerleştirildikten sonra rehabilite süreci de gerekli. Hasta öncelikle her yeri gri ve dar alanlar şeklinde görmeye başlıyor. Uzaktaki nesneleri seçme ve renkleri ayırt etme zamanla ‘biyonik göz’ün eğitilmesiyle mümkün oluyor. Ülkemizde de yaklaşık 20 bin kişinin sahip olduğu bu hastalık için geliştirilen ‘biyonik göz’ tüm onaylarını aldı ve ameliyatlara başlandı.

Haberin Devamı

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN

Gece körlüğünde biyonik göz...

GEÇMEYEN YORGUNLUK BAŞA BELA

Uzun süreli yorgun hissetmek, zor uyanmak ve belli bölgelerdeki bitmek bilmeyen kas ve doku ağrıları sadece çok çalışmaktan olmayabilir. Günlük hayatta maruz kaldığımız birçok etkenin tetiklediği fibromiyalji sendromu, sizi de etkiliyor olabilir.
Kısaca fibromiyalji, kas ve yumuşak dokularda sürekli hassasiyet ve ağrı hissetme durumu. Fibromiyaljiyi tetikleyen en büyük etkenler; düzensiz uyku saatleri, dengesiz beslenme, iş yerinde fazla stres ve sorumluluk yüklenmek. Kadınlarda, erkeklere oranlara daha çok görülen sendrom, duygu değişimleri fazla olan ve hassas kişilerde daha yaygın. Bu sendrom özellikle vücudun belirli noktalarında hassasiyet, kaslarda devamlı ağrı, egzersize karşı direnç gösterme ve gün boyunca yorgun hissetme ile kendini gösteriyor. Herhangi bir tetkikle belirlenemediği için teşhisi oldukça zor. Romatoloji uzmanları ve fizik tedavi uzmanlarıyla birlikte teşhisin konulup tedaviye başlanması gerekiyor. İlaç tedavisinin yanında iyileşmeyi sağlayan en önemli etken düzenli bir yaşam. Bütün hastalıkların kaynağında karşımıza çıkan stresi kendinizden uzak tutmak da vücudunuz için alacağınız en iyi önlem.

Yazarın Tüm Yazıları