Paylaş
Hayatımızı kolaylaştıran araç ve gereçler vücudumuzu tembelliği sürüklüyor, bunun sonucun da 35 yaştan itibaren eklemlerde sesler, ağrılar ve hareket kısıtlılığı başlıyor. Bu da eklem kireçlenmesini artırıyor. Günümüzde bir çok tedavi yöntemi denenen kireçlenmenin yeni tedavi yöntemini Urofiz FTR ve Görüntülüme Merkezi doktorlarından Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Kürşat Özdemir şöyle anlatıyor:
HASARLI DOKUYA UYGULANIR
“Kişiden öncelikle kan veya kemik iliği alınır ve bu kandan kireçlenmenin en önemli tedavi aracı olan CD 34 üretilir. Sonrasında özel ayrıştırma yöntemi ile kanın iyileştirme potansiyeli en yüksek olan bu kök hücre büyüme faktörleri hasarlı dokuya uygulanır. Kesinlikle kimyasal madde-ilaç değildir, kısa süreli bir uygulamadır, etkisi kısa sürede başlar, uzun süreli ve kalıcı etki sağlar. Kişinin kendi kanı kullanıldığı için herhangi bir alerji, hastalık bulaşma riski, doku uyuşmazlığı riski yoktur.
Diğer bir tedavi yöntemi olan PRP den farkı ise CD 34 tedavisinde elde edilen kök hücreler 2 cc’si ayrıca damardan da hastaya tekrar verilir ve hastanın bağışıklık sistemi de bu tedaviyle güçlenir.”
TEDAVİ ALANLARI:
•Kronik bel-boyun ağrıları ve fıtıklarda
•Eklem kireçlenmeleri, kıkırdak hasarları (çene, omuz, diz, kalça, ayak bileği)
•Fibromiyalji ve diğer kas hastalıklarında (kas ve tendon yırtıkları)
•İltihabi eklem ve kas hastalıklarında
•Diz menisküs ve bağ yırtıklarında
•Yara ve yanık tedavilerinde (diabetik ayak, iyileşmeyen yaralar)
•Topuk dikeninde, sinovit ve tendinitlerde
•Karpal tünel sendromu gibi sinir sıkışmaları ve periferik sinir yaralanmalarında
•Ameliyat sonrası yapışıklıklar ve deri kalınlaşmalarında
•Yara izlerinin ve kırışıklıkların giderilmesinde
•Anti-aging olarak
•Kalp krizi ve omurilik yaralanmalarında erken dönemde
•Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılabilmektedir
•Yüz ve boyun da kırışıklıkları
UYGULAMA ŞEKLİ:
1)Sorunlu bölgeye direkt enjeksiyon ile
2)İntravenöz genel dolaşım ve vücut uygulaması
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN
OF BÜTÜN EKLEMLERİM AĞIRIYOR
Romatizmal hastalıklar genellikle vücutta eklemleri, kasları, kemikleri ve bunları birbirine bağlayan bağları etkileyen ve bu dokularda meydana gelen hasarlardır. Bu hasarlar eklemlerde şişliklere, kızarıklığa, hareket kısıtlamasına ve hatta şekil bozukluklarına yol açabilen rahatsızlıklara neden olur.
Romatizma hemen hemen her yaşta görülen ve savunma mekanizmasında çeşitli bozukluklara yol açabilen bir hastalıktır. Toplumda çoğunlukla romatizmaya sıcak ya da soğuk havanın neden olduğu düşünülse de bu yanlış bir kanıdır. Romatizma kilolu kişilerde daha fazla ağrıya neden olup, eklemlerde şişlik, sıcaklık ve ağrı ile kendisini gösterir, tedavi edilmediğinde ciddi rahatsızlıklara neden olur. İltihabi bir romatizma çeşidi olan romatoid artrit, eklemlerdeki zarın ve eklemin iltihaplanmasıdır. İltihabi olmayan romatizmalar; kaza, darbe sonucunda eklem ve kasların hasar görmesine bağlı olarak gelişebilir. Bazen de metabolik ya da psikolojik sorunlar iltihabi olmayan romatizmayı beraberinde getirebilir. Romatizmal hastalıklar genel olarak süreklilik gösteren hastalıklardır. Yani bir kişiye romatizmal hastalık tanısı konduğunda, bu kişi bir anlamda hastalıkla yaşamayı öğrenmelidir. Romatizma sürekli ve düzenli olarak, doktor takibi ve ilaç kullanımını gerektirir.
Paylaş