Depresyona yeni çözüm deri altı implantı

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre dünyada 322 milyon, Türkiye’de ise 3 milyon insan depresyonda. Amerika’da geliştirilen VSN isimli cihazla artık bu hastalık da kolaylıkla çözülebiliyor.
* * *
Öncelikle...
Depresyon ve depresif ruh hali nedir?
Bu sorunun yanıtına biraz bakalım
* * *
Depresif ruh hali herkeste görülebilen, süresi insanlara ve olaylara göre değişebilen bir kötü hissetme durumu. Bu ruh hali küçük olaylarla ya da sebepsiz bir şekilde ortaya çıkabilir ve sorun ortadan kalktığında ya da kendiliğinden kaybolur. Her an kötü şeyler olacak gibi hissetme durumu, günlük yaptığı işlerden zevk alamama gibi ruhsal durumlara yol açar ancak kolaylıkla ortadan kaybolur.
* * *
Depresyon ise bu ruh halinin en az 6 hafta kadar sürmesi ile su yüzüne çıkmaya başlayan bir hastalıktır. Bu rutinlerden zevk alamama, geleceğe devamlı kaygılı bakma durumu günlük rutinleri yapamaz hale getirdiğinde depresyondan bahsedilebilir. Ancak vaka ilerlerse intihar düşüncesine kadar gidebilir. Uyku ve yeme bozukluklarıyla kendini göstermeye başlayan bu hastalığa psikoterapi ya da ilaçla müdahale etmek zorunlu. Hastalığın dinamiği her hastaya göre değişiklik gösterdiği için tedavi metodu ve süresini söylemek de çok güç.
* * *
Son yıllarda depresyonun beynin hangi kısımlarını etkilediğini araştıran bilim insanları, bu sinirlere sinyal göndererek hastalığı tedavi etmeyi başardı.
Boynun içine deri altına yerleştirilen 28 gram ağırlığındaki bu küçük cihaz beyne sinyalleri gönderen vagus sinirlerine minik kablolarla bağlanıyor. Sonrasında 5’er dakika aralıklarla 30 saniye kadar düşük dozda elektrik akımının sinire ulaşması sağlanıyor. Bu elektrik akımı, sinir yoluyla beynin ruh hallerini etkileyen merkeze iletiliyor ve depresyona yol açan belirtiler ortadan kalkmış oluyor.
* * *
Halen onayı beklenen cihaz çok yüksek iyileştirme oranlarına sahip olmasa da denenen hastalarda ciddi sonuçlar verdi. Kullanılmaya başlanırsa depresyondan muzdarip çoğu insanı kurtaracak bir etkiye sahip.

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN

YEME BOZUKLUKLARI ANOREKSİYA VE BULİMİA

Özellikle bu mevsimde çok kilo aldığından şikâyet edip spor salonlarını dolduran ve ciddi diyetlere başlayanlara denk gelmişsinizdir. Çoğu haklı nedenlerle ancak bazıları yeme bozukluğuna sahip olduğunun farkında değil. Özellikle anoreksiya ve bulimia hastalığı olarak ortaya çıkan bozukluk çok karıştırılsa da birbirinden oldukça farklı.

CAN BOĞAZDAN GELİR

Anoreksiya: Herkesin aşina olduğu üzere kendini devamlı şişman hissettiği için yemek yemekten kaçma, kilo almaktan aşırı korkma ve devamlı zayıflamaya çalışma gibi semptomlardan oluşur. Bu hastalık beden imaj algısının bozulmasıyla beraber genelikle bir travma eşliğinde ortaya çıkar. Ne yerse yesin kilo alacağını düşündükleri için günü çok ufak öğünlerle geçiştirir ve aşırı spor yaparak kilo vermeye çalışırlar. Kendilerini istifra ettirerek de yiyeceklerden kurtulmaya çalışırlar ancak en tehlikelisi de hasta olduklarının farkında değillerdir.

YEDİKLERİNDEN PİŞMAN OLUR

Bulimia: Yediklerinden pişman olma sendromu diyebiliriz. Bulimialarda da aynı şekilde zayıf olma ve kilo almaktan korkma gibi altyapılar bulunur ancak bu hastalık gelen krizlerle beraber bazen birkaç saat süren durmadan yemek yeme durumuyla başlar. Sonrasında bu yediklerinden pişman olan bulimialar kendilerini istifra ettirerek yediklerinden kurtulmaya çalışır. Ancak bu sırada vücut çok fazla potasyum kaybettiği için ciddi hastalıklara davet çıkarabilir.
* * *
Yeme bozukluklarının her ikisi de oldukça tehlikeli. Anoreksiya, bulimiadan daha fazla tehlike teşkil etse de ikisi de ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar. Özellikle kadınları büyük oranda etkileyen bu bozukluklar fark edildiği anda doktor müdahalesi istenmeli.