Çocuklarda gelişimsel takibin önemi

Gelişim bir bireyin bilişsel, duygusal, hareket, dil, duyusal ve sosyal-iletişim alanlarda gerekli becerileri kazanmasıdır.

Haberin Devamı

Gelişim sürecindeki ilk yılların, çok kritik bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. Özellikle 0-3 yaşta; beyin gelişiminin diğer dönemlere göre daha hızlı olduğu, çevrenin beyin gelişimi üzerine önemli etkisinin olduğu ve bu dönemde kişinin sağlıklı gelişiminin temellerinin şekillendiği vurgulanmaktadır. Bugün çocuk hekimliğinin en önemli ve en zor dönemi olan 0-3 yaş arası çocukların nasıl takip edilmesi gerektiğini Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Üstünyurt Konuk şöyle anlattı:

SAĞLIKLI İLERLEMEYİ SAĞLAMAK

“Çocuğun gelişimsel izlemi; onun bilişsel, hareket, dil, duyusal, duygusal ve sosyal alanlarda gelişimini değerlendirmek, gelişimini en uygun şekilde destekleyecek kaynaklarını belirlemek ve çocuğun gelişiminin tüm alanlarında sağlıklı ilerlemesini sağlamaktır. Gelişimsel izlem, ortaya çıkabilecek sorunların erken fark edilmesi ve erken destek verilmesine imkân sağlar. Gelişimsel izlem; doğumdan sonra 1-2. ayda, 4-6. ayda, 9-12. ayda, 18. ayda, 24. ayda ve yılda bir kez konunun uzmanı bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Haberin Devamı

ÇOCUĞUN GELİŞİM ALANLARI

Bilişsel gelişim: Çocuğun gerçeğe uyum sağlama, yaşına uygun şekilde öğrenme ve sorun çözme becerilerini kapsar. Dikkat, algılama, bellek, soyutlama ve genelleme gibi kavramları içerir.
Hareket gelişimi: İnce harekete ve kaba hareket olarak iki başlıkta incelenir. Kaba hareket becerileri 0-3 yaş aralığında sırasıyla; baş kontrolü, destekli-desteksiz oturma, dönem, tutunup ayağa kalkma, sıralama, yürüme, koşma ve zıplama şeklindedir. İnce hareket becerileri ise aynı yaş aralığında sırasıyla; nesneye uzanma-kavram-elden ele geçirme, baş ve işaret parmaklarını kullanarak küçük objeleri tutma, kule yapma, kalem tutma ve kalem ile düzgün şekilde çizme şeklindedir.
Dil gelişimi: Alıcı dil ve ifade edici dil olarak ikiye ayrılır. Alıcı dil; dili anlayabilme yeteneğidir. İfade edici dil; dili üretme ve kullanabilme yeteneğidir. Erken çocukluk döneminde dil ve konuşma gelişimi hızlı ilerleyen bir süreçtir. Anlamsız seslerle başlayan bu dönem mırıldanma ve hece tekrarları ile devam eder, 12 ay civarında ilk anlamlı sözcük, 18-24 ay civarında iki sözcüklü cümleciklere geçiş ve 3 yaş civarı 3-4 sözcüklü cümlelerle devam eder.
Sosyal-iletişim becerilerinin gelişimi: Sürekli gelişen çocuk, doğumdan başlayarak çevresi ile ilişki ve iletişim halinde yaşayan sosyal bir bireydir. İlişki kurma ve iletişim becerilerinin sağlıklı kazanılması çocuğun gelişiminin diğer alanlarının da sağlıklı ilerlemesi için gereklidi

Haberin Devamı

Gelişimsel açıdan risk altındaki bebek ve çocuklar kimlerdir?
-Normal doğum haftasına ya da ağırlığına göre küçük doğmuş ya da çoğul gebelikten doğan bebek ve çocuklar
-Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatmış olan bebek ve çocuklar
-Gelişim dönemlerine ait sorunları ya da davranış sorunu olan çocuklar
-Öğrenmesi, algılaması, dikkati, konuşulanı anlaması, konuşması, ellerini ya da kollarını kullanması ile ilgili kaygı oluşturan çocuklar
-Konuşma gecikmesi olan çocuklar
-İlişki-iletişim kurma sorunu olduğu düşünülen çocuklar
-Genetik tanıları olan bebek ve çocuklar
-Ailesi tarafından gelişiminin daha iyi ve etkin desteklenmek istenen çocuklar.
***
Tüm bebek ve çocukların büyüme izlemine paralel olarak gelişimsel izlemi de yapılmalıdır.

Haberin Devamı

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN

UYKU VE DİNLENMENİN BEYİN İÇİN ÖNEMİ

Bilginin öğrenilmesi için devamlı tekrar edilmesi ve çalışılması gerektiği aileler ve öğretmenler tarafından sürekli söylenir. Ancak bir bilgiyi hızlıca öğrenmek istiyorsak ihtiyacımız olan şey aslında sık sık dinlenmek.
Beynin yeni bilgileri öğrenmesi için farklı beyin egzersizleri yaptırmak, farklı müzikler dinlemek kısaca beyni alışkanlıkların dışına çıkarmak önemli. Ancak bilgiye devamlı maruz kalınması da öğrenme açısından iyi bir yöntem değil. Hafızanın güçlenip, yeni bilgilerin daha iyi yerleşebilmesi için kaliteli bir gece uykusunun gerekliliğinden yola çıkılan araştırmalarda aralıklı yeni bilgi alımı üzerine deneyler yapıldı. Gönüllülerin sandalyede oturup karşılarındaki ekranda beliren bilgileri öğrendikleri sırada yayılan beyin dalgaları özel bir yöntemle ölçüldü. Mümkün olduğunca tekrar yapılarak öğrenme becerileri görülmek isteniyordu. Asıl amaç 10 saniye çalış, 10 saniye ara ver kuralıyla yapılan öğrenmede dikkat dağınıklığına çözüm bulmaktı. Ancak beyin dalgalarını inceleyen araştırmacılar gönüllülerin dinlenme sırasındaki beyin dalgalarının daha aktif olduğunu fark etti. Yani öğrenme tekrar edilen süre içinde değil dinlenme süresinde daha etkin bir şekilde gerçekleşti. Aynı katılımcılarla tekrarlanan deneylerde döngüdeki ilk molanın öğrenme için kritik bir rol oynadığı görüldü. Öğrenme için tekrar yapmak ve beyni eğitmek oldukça önemli. Ancak bunları yaparken beyni dinlendirmenin ve kaliteli uykuya da ağırlık vermenin tekrardan önemli olduğu unutulmamalı.

Yazarın Tüm Yazıları