Paylaş
Alsancak’ta doğup, büyüyen, okuyan, çalışan, gençliği ne olursa olsun Alsancak’ta geçenlerin, çok güzel bir topluluk oluşturduğunu söyledi. Beni de gruba davet etti. Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin dediği gibi, “Gel gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister Mecusi...” nasihatiyle, tam 3000 kişinin bir araya geldiğini açıkladı. Şaşırdım... 27 Temmuz’da Magambo’da ikinci toplantılarını yaptılar. Sırasıyla diğerleri gelecek. Müthiş bir coşku, eğlence ve sevgi yumağı içinde herkes, kenetlenmiş durumda. Bayıldım. Aslında amaçları yalnızca eğlence değil tabii. İzmir için güzel duygular içindeler. Özellikle de Alsancak’ı kurtarma...
İki ayda müthiş patlama
Banu iki ay önce, bu birleşimin temellerinin atıldığını söyledi. Ege Güral bu grubu kuruyor. Kendi çevresindeki arkadaşlarını, listesine ekliyor. Annesi zamanında Gazi İlkokulu’nda öğretmenlik yapmış. 1961 doğumlu, birçok Alsancaklının da sınıf öğretmeni. Aynı zamanda bir internet radyosunda da müzik yayını yapıyor olması sayesinde, Ege Güral, annesi kanalıyla, 3 haftada 2000 kişiye ulaşıyor... Banu gruba ilk katıldığında, duyduğu hislerini şöyle açıklıyor:
“Gruba ilk girdiğimde gördüğüm şu oldu; Levanten, Musevi, Rum ve Türk bildiğim, tanıdığım 40 yaş üstü kim varsa, neredeyse grupta... 40 + bir grup aslında ve o yüzden de kalite çok yüksek. Hemen 210 arkadaşımı ekledim çevremden. Bir de facebook sayfamıza girildiğinde, ilk dikkat çeken şey, bir nostalji havası. İlk haftalarda hemen herkes, Alsancak’ta 1970-1980 lerde, Alsancak sokaklarında bildik işletmeler, restoranlar, dükkanlar, bakkallar, fırınlar... Artık esnaftan ne varsa bunları yazdık... Herkesin anıları canlandı, canlandıkça coşuldu, sohbetler başladı... Herkes kendisine ait gençlik anılarını yaşadığı, mekanları tek tek işlemeye başladı. Bu arada, başka bir grup İzmir tarihine başladı... Tarihi fotoğraflar, o günleri yaşayanların anlattığı anılar, eski belediye icraatlarından tut da Alsancak’ın ilk forma girdiği yıllara kadar girildi...”
İlk buluşma, tarih canlanıyor
Banu avukat. Meslekte yapmadığı araştırmayı gruba katılınca yapmış. Çünkü sayfada devamlı tarihi sohbetler yer almış. İlk toplantı Ada Gazinosu’nda gerçekleşmişti. Çok istediğim halde yurt dışında olduğumdan gidememiştim. Banu, sayfada büyük bir aile psikolojisi yaşandığını, bakın nasıl anlatıyor:
“Tıpkı ailelerde yaşandığı gibi, arada atışmalar, kavgalar vs de olmuyor değil. Ama yönetim kadrosu, son derece dikkatli bir biçimde, yazıları takip ediyor ve kişisel haklara sahip çıkıyor. O tartışmalar tatlıya bağlanıyor...Zaten fikirlerinde ısrar edenler, kural getirmek isteyenler ve uyum sağlayamayanlar, kendilerini imha ediyorlar... Tipik İzmir psikolojisi var. Egosu yüksek olanlar kibarca ikaz ediliyor. Şu an 3000’e yaklaştı sayımız. Ama kontrollü bir büyüme yaşamak istiyoruz. Çünkü bir kulüp havasına girmek istiyoruz. Burada yaşanan tılsım kısaca “AİDİYET” olarak özetlenebilir. Robotlaşmış şehir hayatının içinde sürüklenen bizler, bir anda kendi gençliğimize, geçmişimize ve değer yargılarımıza 4 elle sarıldık bu grupta...”
Sosyal projelere yatırım
Banu, unutulmaması gereken yerler ve değerlerin hatırlandığını, kıymete bindiğini, yıllardır görüşmeyen dostların buluştuğunu söyleyerek, artık günümüzde kaybolan komşuluk, dostluk, sevgi, hoşgörü gibi pek çok değerlerin yeniden canlandığını söyledi. Zamanında bir selamdan öteye gitmemiş ilişkiler, ortak payda olarak “özlem ve sevgi” de buluşunca, ortaya paylaşılan koskocaman bir sevgi çıkmış. Grupta öyle bir enerji oluşmuş ki, her sabah “günaydın Alsancak” demeden güne başlanılmıyormuş. Geceleri 2 muhabbet edilmeden de yatılmıyormuş. Mogambo öncesi Allattin Ulaş, Ömer Kuyaş, Emin Kaynak, Semih Çakmaklı’dan oluşan bir komite kurulmuş. Muhteşem bir gece olmuş. Biletler 30 TL’den satılmış. 500 bilet satılmış. Bir 500 daha olsa satılırmış. Masraflar çıktıktan sonra kalan para Belediye Huzur Evi’ne bağışlanacak bu arada. Yani her toplantının, eğlencenin ardında bir sosyal proje yer alacak...
Dinlerin iftar birleşmesi
Grup gittikçe büyüyor. Bu arada her ay bir faaliyeti olacakmış, grubun. Şimdi bir faaliyet komitesi oluşturmuşlar. 4-5 kişilik bir organizasyon komitesi bu. Bu işi gerçekleştirirken, kimsenin bir kar amacı olmadığını söyleyen Banu, “Çok yakında Musevi, Levanten, Türk, Müslüman bir arada iftar yemeği yapacağız. Seni de bekliyoruz artık. Sonra eylülde kocaman bir sokak festivali istiyoruz. Gül Sokak uygun olur herhalde.Türk, Rum ve Sefarad Mutfağı’ndan örnekler üyeler tarafından yapılıp sergilenip, ev yapımı bir şenlik olacak. Maça Beşlisi, canlı müzik yapacak. İzmir’in simgesi bu grup. Bir de bize her zaman destek veren Suavi o gece de bizi yalnız bırakmayacak. Yine sanat-kültür bir arada ve tamamen üyelerle organize edilecek bir gece daha yaşayacağız. Ayrıca eylül sonu, bayramdan sonra bir Mogambo gecesi daha olacak... İşte bu grup, bu şekilde bu faaliyetlere devam ederken, ayrıca isteyenleri Alsancak Gönüllüleri, Koruma ve Güzelleştirme Vakfı var, ona da yönlendiriyoruz...”
Kordon’un eski haline özlem
Grup sivil toplum örgütü halini almaya başlamak üzere... Çünkü herkes, yavaş yavaş bu beraberlikten, güzel sosyal yardımlaşmalar da istemeye başlamış. Banu, “Kim bilir belki yarın, öbür gün, koruma altına almak istediğimiz, sokaklarımıza, binalarımıza da bir faydamız dokunur. Benim bir hayalim var. Gruptaki hemen herkes biliyor. Kordon’un eski haline iadesi... Yani 1920’lere kadar olan hali. En güzel hali. Eski yalıların, atlı tramvayların olduğu hali... Nasıl mı? Aslında kolay. Uygulaması Mithatpaşa’da bir binada yapıldı. 10 sene önce. İlk 3 katını giydirme olarak yalı formuna sokuyorsun... 3. kattan sonra apartman olarak devam ediyor... Düşünsene Kordon’un boydan boya birebir eski hali gibi giydirildiğini... Bütün grup beni destekliyor valla... Hatta Alsancak Koruma Güzelleştirme Derneği Başkanı Bayan Olcay bile projemi biliyor, (gel eylülde konuşalım) dedi.”
Paylaş