Paylaş
Biraz kendimizi şımarttık. Ben böylesine lezzet, hijyen ve temizliğin arkasında, “mutlaka kadın parmağı vardır” deyince, Sinem hemen tanıştırdı. Lina Eskinazi ve Ester Antebi. İki kadın, evde oturmaktansa, bir yıl önce kafa kafaya vererek, bu şirin, harika yeri açmışlar. Adını da Cakewalk koymuşlar. İkisi de genç. Lina Eskinazi, İstanbul Mutfak Sanatları Akademisi’nde, Uluslararası Profesyonel Ekmekçilik ve Pastacılık Bölümü mezunu. Ester Antebi, İzmir Amerikan Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme mezunu. Ama sanata çok yatkın. Zaten o nedenle, pastaların tasarımı, süslemeler hep onun eseri... 2012 Ocak ayında, ikinci yıllarını kutlayacaklar. Henüz yeniler, ama katettikleri yol maşallah. İzmir elitlerinin göz bebeği olmuş, “Cakewalk Boutique Patisserie”. Alsancak, Karşıyaka, Güzelyalı, hatta Bayraklı, Buca ve Bornova’dan bile gelenlerler var. Farklı lezzet ve sunumlarıyla, özel gün ile gecelerin, davetlerin de aranılan isimleri...
Sefarad Mutfağı da onlardan sorulur
Lina Eskinazi, Cakewalk’dan önce, bir de kitap çıkardıklarını söylüyor. Tanışıklıklarını ve ‘İzmir Sefarad Mutfağı’ kitabını, nasıl çıkardıklarını önce anlatıyor;
“Ester ve benim arkadaslığımız, çocuklarımızın anaokuluna gittiği dönemlerde başladı. Ester’in kızı Valeri, benim oğlum Cem, tesadüfen anaokulundan, liseye kadar aynı okula gitti. Biz bu süre zarfında, ilgi alanlarımızın birbirine çok yakın olduğunu gördük.Yemek yapıp, ikram etmek, değişik tatları, sevdiklerimizle paylaşmak gibi... Bu ilgilerimiz bizi, bir kitap projesine yönlendirdi. Ortak noktamız, doğup büyüdüğümüz İzmir’i çok sevmek. İçinde barındığı, kültürel mirasa sahip çıkmaktı.Aynı duyguları paylaştığımız dört arkadaş (Jinet Sidi Sarfati, Nüket Franco, Sara Enriquez, Ora Gürkan) ile beraber, yok olmaya yüz tutmuş, Izmir Sefarad Yemeklerini, gelenek ve göreneklerini, bir araya toplamak üzere yola çıktık. Nedim Atilla’nın da katkısıyla, “İzmir Sefarad Mutfağı” kitabını yayımladık. Kitapta yer alan yemeklerin bir çoğunu, kendi mutfaklarımızda pişirip, denedik. Bu çalışma Esteri de beni de mutfağa daha da yakınlaştırdı”.
Eşleri de büyük destek
Kitabın gördüğü ilgi ve beğeni, çevrelerinden gelen baskı sonunda, birlikte bir yer açmaya karar vermiş, bu iki gönlü güzel, elleri lezzetli kadın... Eşlerinden de büyük destek görünce, “hep hayalini kurduğumuz, pastane projesini, gerçeğe dönüştürmek üzere, çalışmalara başladık” diyor Ester Antebi. Uzun bir zaman almış tabii. Ekibe, Ece Yarıcı ve Alper Nisari de katılmış. Cakewalk’un içerisinde yer alan, açık mutfakta, büyük bir titizlikle, taze, katkısız, ev lezzetinde ve profesyonel sunumla, üretim yapmaya başlamışlar. Şimdi artık neredeyse, bütün İzmirlilerin midesinde ‘Cakewalk’ lezzetleri. Dört kişilik mutfak ekibi ve iki kişi (Emine Şenocak, Ferhan Şenol) serviste olmak üzere siparişlere yetişmeye çalışıyorlar. İzmir Gurme Guide 2011 “Bir adım öne çıkanlarda” da yer almaları, onları daha da kamçılamış. 2011’de en sevilen ürünlerini, iki ortak şöyle sıralıyorlar;
“Gençlerin gözdesi “Oreo Cheesecake, chocolate chip cookies... Parmesanlı chesterlar, meyveli-bademli pastamız, çikolatalı pastalarımız, özel tarif ile yapılan tiramisumuz ise vazgeçilmezlerimiz arasında. Belçika’da eğitim alan Alper Nisari’nin yapmıştığı çikolatalar, değişik aromalarıyla, damakları zenginleştiriyor... Ayrıca, doğum günleri, nişan ve düğün gibi kutlamalarda, bu günleri daha anlamlı kılmak için, kişiye özel pasta tasarlıyoruz... Çaylarda ve yemek davetlerinde kişilerin arzusuna göre, tatlı ve tuzlu mönüler oluşturuyoruz”. Telefon: (0232) 463 05 43
Biraz da magazin
Yeni kankalar kankardeş oldular
Bana göre ikisi de pop müziğinin sivri isimleri. İkisinin de dili keskin. Hiçbir zaman sözlerini esirgemiyorlar. Ama ikisi de zirvede. Sesleri, şovları, şarkıları ile gündemdeler. Demet Akalın ve İzmirli hemşerim Tuğba Özerk’ten söz ediyorum. Tuğba’nın, Demet’ten büyük farkı. Söz ve beste konusunda başarısı. Şimdilerde bu ikilinin, arasında yine su sızmıyor. Kankalar tweeter da bile, bir birlerine olan sevgilerini tweet atarak cümle aleme duyuruyorlar. Hatta kan kardeş olmuşlar. Bir birlerine “Ahretliğim” diye hetap ediyorlar. “Bizim dostluğumuz mezara kadar. Kıskananlar çatlasın” diyorlar. Aman Allah nazardan saklasın. Ne diyeyim?
Meltem’in gişe heyecanı
Meltem Cumbul son günlerde çok heyecanlı... Nedeni de hayli iddialı olduğu ‘Labirent’ adlı filmin, 23 Aralık’da vizyona girmesi. En büyük arzusu da İzmirli olduğu için, hemşerilerinin karşısına, muhteşem bir gala ile çıkmak. ‘Gönül Yarası’ndan, yedi yıl sonra, yeniden Timuçin Esen ile kameralar karşısına geçen Meltem, Tolga Örnek imzalı bu filmin, iyi gişe hasılatı yapacağını düşünüyor. Aksiyonu bol olan filmin, konusuna gelince; Türkiye ve Ortadoğuyu, kaosa sürükleyecek bir saldırıyı, önlemek amacıyla, Türk istihbaratı tarafından yürütülen operasyon... Filmde bir ajanı canlandıran ve işkence gördüğü sahneleri, hala unutamadığını söyleyen Meltem, filmin çekildiği İstanbul, Mardin ve Almanya’daki çekimlerde ise, en çok eniştesi Tekin Alkan’ın memleketi Mardin’den etkilendiğini belirtiyor...
Paylaş