Paylaş
Dün kadınlarımıza şiddet, insana şiddet konulu bir sosyal proje ile karşınıza çıktım. Bugün de yine, sosyal bir projeyi manşetime taşıdım. Projenin sahibi, Dora Dergisi’nin patroniçesi Ceren Ağca. Dergi İzmirlilerin yakından tanıdığı, özellikle cemiyet hayatının ünlülerinin yakın olduğu bir sosyete, magazin dergisi belki. Ama bu güne değin, pek çok sosyal proje ile de adını duyurmuş. Bu projeyle ilgili olarak dergi, ‘Dora Eğitime Destek Veriyor’ sloganıyla, gerek kendi çocuğunuzun, gerekse yakınlarınızın yeni ya da kullanmadığı, eski çantalarını, kırtasiye ve okul malzemelerini, sizler adına topluyor. İhtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Ege Bölgesi’ni kapsıyor
Konuyla ilgili olarak Ceren Ağca, İzmir ve çevresinde yürüttükleri bu kampanya için, toplanılan malzemelerin, en geç 21 Eylül’e kadar, Dora Magazin/Alsancak adresine ulaştırılmasını istiyor ve şöyle konuşuyor;
“Bütün İzmirlileri, çocuklarımız için bizlerle beraber eğitime desteğe çağırıyoruz. Eğitim her birimizin, doğuştan sahip olduğu en temel haktır. Ayrıca eğitim ve öğretim, bildik anlamının ötesinde, sosyal yaşam içinde, kendimize etkili ve eylemli bir yer edinmenin, en önemli şartlarındandır. Ne yazık ki, ülkemizde, eğitim, belirli bir ekonomik seviyenin üzerinde olanların, ancak tüm olanaklarıyla faydalanabildiği, bir sistem haline gelmiştir. Bu yüzden Dora olarak, elimizden geleni yapmak için, kolları sıvadık. Gelin siz de elinizi uzatın, bizim aracılığımız ile çocuklarımıza destek olun. Onların yüzü de gülsün sizin de... Tüm kentlinin desteği ve sahiplenmesi ile daha da projelerimiz gelişecektir. Unutmayın parlak bir gelecek, her çocuğun hakkıdır. Çocuklar ağlamasın, hep gülsün diye Dora ile el ele verin. Çocuklarımızın, hepinizin desteğine ihtiyaçları var, haydi”...
Telefon: 0232.464.34.84
Fax: 0232.464.3292
Halk koşturarak geldi bürokratları ayıpladı
Urla İlçesi’ne bağlı Barbaros Köyü’nden, Banu Ersan adlı bir hanımefendiden, bundan bir hafta önce bir telefon aldım. Beni, burada gerçekleşen kültür şenliğine davet etti. Ne yazık ki, o tarihlerde, İstanbul’da olacaktım. Bir de ben açılış, davet, fuar, organizasyon, festival ve şenlik gibi etkinliklere çok zorunlu olmadıkça prensip gereği katılmıyorum. Tabii, nazikçe reddettim. Fakat şimdi pişman oldum ve de utandım. Dilerim bana gönderilen bu maili okuyan Urlalı bürokrat ve yöneticiler de utanırlar... Altında yüzlerce imza bulunan ve Barbaros halkının, o temiz duygularını yansıtan mektubu buyrun sizler de okuyun;
Köy sakinleri çok kırgın
Sayın Düdek;
Barbaros Köyü, İzmir Urla İlçesi’ne bağlı bir köydür. Yörenin en eski köylerindendir. Köydeki nüfusun çok büyük bir kısmı, halen yerlidir. Dolayısıyla tarihinden gelen kültürel mirası, oldukça özgündür. Örneğin; kadın giysilerinden “boru” isimli ilginç baş örtüsü, sadece Barbaros Köyü’nde kullanılır. Mutfağından, giysilerine, geleneklerinden, ilginç kuyularına kadar, çok sayıdaki farklı özelliği ile Barbaros Köyü, korunmaya ve tanıtılmaya değer, bir kültürel mirasa sahiptir.
(www.barbaroskoyu.com) Bu zengin mirası korumak, tanıtmak ve yaşatmak amacı ile düzenlediğimiz ve herhangi bir siyasi ya da ticari kaygı gözetilmeyen şenliklerimiz, köyümüz sakinlerinden Banu Ersan’ın bireysel girişimi, Barbaros Köyü sakinlerinin sponsorlukları ve özverili katkıları ile gerçekleştirilmektedir. Şenliğimizin 1. si, Eylül 2010 tarihinde, Alaçatı, Urla ve çevre köylerden gelen yaklaşık 750 kişinin katılımı ile gerçekleşmiştir. 10 Eylül 2011 tarihinde gerçekleştirilen Barbaros 2. Kültür Şenliği’nde ise katılım 1000 kişiye ulaşmıştır...
Niye destek olmadılar?
Şenliğimize her defasında, büyük bir heyecan ve saygı ile davet edilen, Kaymakamdan, Köy Muhtarı’na kadar, “Urla İlçesi Protokolü”nde yer alan isimlerden, hiç biri, maalesef katılım sağlamamıştır. Yüzlerce vatandaşın ve çok sayıda sponsorun güveni ve desteğini kazanmış, böylesine güzel organizasyonlara, bölgedeki bürokrat ve yöneticilerin, katılım sağlamaması şaşkınlık vericidir. İlgili makamların katılımını bir kenara bırakın, kendilerinden bir çiçek, bir telgraf mesajı bile alınamamıştır. Niye destek olmadıkları gariptir. Bölgedeki birçok hatırlı şahsiyetin, düğün ve işyeri açılışlarına koşarak giden bürokrat ve yöneticilerimizin, sosyal fayda içeren organizasyonlarda varlık göstermemesi üzüntü vericidir. Gönderdiğimiz fotoğraflarda, Barbaros 2. Kültür Şenliği’ne katılması için davet edilen, değerli yönetici ve bürokratlarımızın, protokol masaları görülmektedir. İlerleyen saatlerde, katılımlarından ümidi kestiğimiz protokol masalarına, “geleceğin yöneticileri ve bürokratları” olarak görmek istediğimiz çocuklarımız oturmuştur.Eminiz ki, onlar, sosyal fayda içeren organizasyonlarda, makamları için ayrılan yerlerini boş bırakmayacaklar ve kendilerinden beklenen desteği vatandaşlarından esirgemeyeceklerdir.
Barbaros Köyü Sakinleri
Kim tutar Wilma’yı
İstanbul Moda Günleri’nde, sevdiğim bir modacı, Cengiz Abazoğlu’nun defilesini, bir magazin programında izlerken, baktım tanıdık bir yüz. Benim de keyifle izlediğim Kanal D’deki ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin Caroline’i. Wilma Elles. Fırtına gibi. Yakışmış da. Ardından, kendisiyle röportaj yapıldı.
İlgi çok büyük
Bundan böyle teklif gelirse, başka defilelere de çıkabilirmiş. Vallahi iyi kazanıyor. Dizi, podyum ve sinema filmleri... Düşünün, yazın iki sinema filminde oynamış. Biri Ali Vatansever’in ilk uzun metrajlı filmi. ‘El Yazısı’. Filmde Cansu Dere ve yine Ezel dizisinden Tevfik, Sarp Akkaya ve Salih Kalyon da var. Diğeri ise, ‘Çanakkale Ruhunda’. Sinan Çetin’in. Çanakkale’de çekiliyor. Wilma Elles ile birlikte Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca gibi değerli oyuncular ve bin figüran rol alıyor. Sırada bir sinema filmi daha varmış. Yani sizin anlayacağınız, Wilma’yı kimse Türkiye’de tutamaz. Maşallah paraya para demiyor...
NOKTA
Oyuncu olmak isteyenlere
Sahne Tozu Tiyatrosu, Haldun Dormen süpervizörlüğünde, M. Çağlar İşgören yönetiminde, oyunculuk kurs kayıtlarına başladı. Kurslar, temel oyunculuk, oyunculuk, doğaçlama, şan, ritm, yaratıcı drama, diksiyon ve tiyatro dil kullanımı alanlarında... 9 ila 25 yaş ve üstü. İlgilenenler için telefon: 0.236.445.2033
Paylaş