Paylaş
Üstelik dört yıldızlı oteller ve kahvaltı dahil. Vakti gelince yazacağım. Neyse... Ne yazık ki 2,5 kilo alınca, kendimi İzmir’de, ilklerin adresi, Hılton Spor Merkezi Gymhealth Center’ a attım. Hemen yeni aktivitesi olan Power Jump ile tanıştım. Salonun ortaklarından, sevgili Tanju, “Abla! Gymhealth üyeleri, hem eğleniyorlar hem de 45 dakikalık gibi bir sürede, 1000-1200 kalori yakıyorlar” deyince ilk seansa girdim... Power Jump, 90 ila 120 cm çapında, küçük trombolinler üzerinde yapılan, süper bir kardiyo çalışması. Tabi ki bu sporu yaparken, bazı rahatsızlıklarınız var ise, doktorunuza ve spor hocanıza danışmanız şart. Yüksek müzik temposu eşliğinde, trombolinin üzerinde, zıplayarak yapılan 45 dakikalık, koreograf ile yalnız hanımlar değil, erkekler de yaza, kısa zamanda, ideal bir vücutla girebilirler...
Kilo verdiriyor
- Sıçrama, fazla kiloları yakmak için, iyi bir egzersiz. Düzenli sıçramak, koşu, bisiklet veya yüzmede olduğu gibi, vücutta kalorilerin yakılmasını sağlıyor.
- Sıçrama yoluyla lenf sistemi uyarılıyor.
- Egzersiz esnasında, metabolizmanın hareketlenmesinin sonucu, ortaya çıkan asitli atıkların, toksinlerin, vücuttan atılması daha kolay hale geliyor.Enerji artıyor.
- Ritmik sıçrama, büyük adale gruplarını çalıştırıyor... Soluk alıp vermeyi ve kan akışını hızlandırarak, kalbin ritmini düzenliyor. Bu dolaşımın hızlanması, hücrelere taşınan oksijeni ve besin miktarını da artırarak, vücudun, enerji seviyesini yükseltiyor, canlılık sağlıyor.
Eklemleri koruyor
- Sıçrama güvenli ve faydalı hafif etkili bir idman. Trambolin de sıçramak, sert bir zeminde yapılan, benzer idman hareketlerine göre, eklemler üzerinde hissedilen darbelerin, etkisini çok aza indirdiğinden, çalışmayı daha kolay ve güvenli hale getiriyor. Bu nedenle Power Jump, eklem sorunları ve sırt ağrılarına karşı, çok etkili bir egzersiz yöntemi.
Detoksu destekliyor
- Sıçramak, vücudun kendi kendisini temizlemesine, mükemmel bir şekilde yardımcı oluyor.
- Lenflerimiz, kalbimiz gibi bir pompa değildir. Lenf dolaşımının uyarılmasında, yerçekimine ve adale hareketine ihtiyaç vardır. Trambolin üzerinde, ritmik sıçrama her ikisini de sağlıyor.
- Vücut ısımız yükseldiğinde, terlemeye başlarız. Böylece deri yoluyla, vücudumuz asitli atıklardan temizleniyor.
- Sıçrama yoluyla, büyük adale gruplarının konsantrasyonu, vücudu alkalize eden oksijeni, bütün dokulara taşıyor. Karın bölgesindeki organları uyarıyor. Katı atıkların, bağırsaklarımızdan geçişini destekliyor ve kolaylaştırıyor.
Bağışıklığı güçlendiriyor
- Bağışıklık hücrelerimizin çoğu, lenf sistemiyle taşınır. Lenf dolaşımını güçlendirmek, bu hücrelerin, bütün vücudumuzda hareketliliğini ve faaliyetlerini de artırıyor. Vücudumuzun enfeksiyonlarla ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı oluyor.
- Sinir sistemini geliştiriyor ve sakinleştiriyor
- Zıplama hareketiyle, yani vücudumuzun yukarı ve aşağı doğru yaptığı ritmik hareketle, vücudumuzu daha iyi hissediyoruz. Farkına varıyoruz, deri duyu olarak adlandırılan hissimiz uyanıyor.
- Farklı hareketlerin, bir arada oluşu, koordinasyonumuzu zorluyor ve geliştiriyor.
- Sıçrama aynı zamanda sizi sakinleştiriyor. Çünkü, birbirini tekrar eden sıçrama, sizi bir çeşit trans hali gibi, kendinizden geçiriyor, gevşemenizi sağlıyor.
Tarkan’ın ayıbı Hülya’ya yaradı
Hayatım boyunca ne Tarkan’cı, ne Hülya’cı, Sezen’ci, Ajda’cı oldum... Bu yanımla da hep gurur duydum. Hep kendimdim. Üstelik, yıllar önce Tarkan’ın çevresini ve kendisini acımasızca eleştirdim. O tarihlerde yazdığım, Posta Gazetesi’nde, Tarkan’ın acilen çevresini değiştirmesini, başta da sağ kolu olan Uygar’ın gitmesi gerektiğini yazdım. Tarkan’ın, tozlu, dumanlı yollarda, bir gün yönünü şaşıracağını, nefes alamayacağını belirttim. Tozlu, dumanlı yollardan kasıt, uyuşturucu kullanmasıydı. Yıllarca önce haberim vardı ve uyardım. Yakalandı. Uygar gitti... Bence Tarkan, ailelerde hayranlığını ve saygısını da yitirdi. Dolayısıyla Hülya Avşar’a yaptığı, Hülya’nın deyimiyle dangalaklığı normal karşıladım...
Yalnız değil
Bu arada Hülya Avşar’ın benim savunmama hiç ihtiyacı yok. Kendisi fazlasıyla yapıyor. Bu savaşın içinde de olmak pek istemedim. Ama kardeş kadar sevdiğim, Yeniasır Gurup Başkanı Şebnem Bursalı, “Abla senin yazman gerek. Üstelik ben bu kavgada Hülya’yı haklı buluyorum” deyince de yazmaya karar verdim. Tarkan’ın yaptığı, büyük saygısızlık ve gaf. Gerçek bir sanatçı, yine Hülya’nın dediği gibi, böyle bir dangalaklık yapmaz, yapamaz. Kişisel görüşüm, Tarkan bu hareketinde yalnız değil. Onu dolduranlar, etkileyenler var. O nedenle, sevgili Hülya, Tarkan’ın son zamanlarda kimlerle düet yaptığına, kimlere şarkı verdiğine, samimi olduğuna ve aralarında da kendisine tabiri caiz ise diş bileyenleri bir araştırsın. İkisi de oyuna getirilmiş olabilir. Ama ne olursa olsun, nasıl bir Tarkan gerçeği varsa. Hülya gerçeği daha fazla var. Tam 25 yıldır tanıdığım ve bir dönem menajerliğini yaptığım Hülya Avşar’ın, Avrupa turnesi sırasında, arabasının kaldırıldığını, Anadolu’da yürüyemediği günleri bilirim. Hala da öyle. Üstelik de Tarkan gibi, yanında korumalarla değil, halkın gerçek sevgisiyle dolaşıyor. Hülya asıl gerçek star. Sinemada, sahnede, ekranlarda...O nedenle bu savaşın reyting olarak da galibi, bence Hülya Avşar...
Paylaş