Fazıl Say-Ece Dağıstan’dan sonra şimdi de Mehmet Aslantuğ-Arzum Onan… El ele boşanmak ne anlama geliyor?

Geçtiğimiz günlerde 27 yıllık evliliklerini sona erdiren Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ çiftinin adliyeye el ele gelip, boşandıktan sonra da el ele ayrılması çok konuşulmuştu. Hala çok şaşırsak da aslında sakin ve sevgi dolu boşanmalar sandığımızdan daha yaygın. Peki bu durumun psikolojik boyutu nedir?

Haberin Devamı

Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ’un boşanacakları haberi, çifti yakından takip edenleri şaşkına uğratmıştı. Çiftin 27 yıllık evlilikleri, geçtiğimiz hafta tek celsede sona erdi. Her zaman birbirlerine olan nazik tavırları ve aşık halleri ile konuşulan çift, adliyeye el ele geldi ve boşandıktan sonra da el ele ayrıldı.

Çiftin çizdiği bu tablo, “Madem el ele olacaktınız o zaman neden boşandınız?” yorumlarına sebep oldu.

Mehmet Aslantuğ, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda kullandığı şu ifadelerle, yapılan yorumlara bir nevi cevap vermiş oldu:

Aşk arkanızı kollarken el ele tutuşmak kolaydır. Aşka tutulmadan atıp tutmak da... Onu kaybettiğiniz zaman da el vermeyi deneyin. O ezici duyguda bile 'el ele' olmayı yani. Omuz atmak yerine, omuz vermeyi... Yerçekiminin kalktığını hissedeceksiniz. Dilerim kimse yaşamak zorunda kalmaz.”

Haberin Devamı

FAZIL SAY VE ECE DAĞISTAN DA MAHKEMEDEN EL ELE ÇIKMIŞTI

Mahkeme salonuna el ele girip yine el ele çıkan tek çift Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ değil. Yaptıkları “Evlendiğimizden beri beraber yaşamıyoruz, sırt çantamızla birbirimize gidip geliyoruz” açıklaması ile çok konuşulan Fazıl Say ve Ece Dağıstan, boşanmalarıyla da gündem olmuştu.

Geçtiğimiz kasımda evliliklerini noktaladıklarını duyuran Say, sosyal medya hesaplarından mahkeme çıkışı el ele çekilen fotoğraflarını paylaşmış, “Çok üzgünüm, eşim Ece ile evliliğimizi bugün sonlandırdık. Beykoz Adliyesi'ne el ele girdik, el ele çıktık Ece ile… Sevgi, aşk, emek, bağlılık ve şefkat dolu 7 yıllık bir sevgililik… Hatıralarımızı, anılarımızı, tüm güzel hikayelerimizi, seslerimizi, en iyi şekilde anacağım her zaman. Ece mutlu olsun. Ece hep iyi olsun. Böyle daha iyi belki…” sözleriyle ayrıldığı eşine sevgisini ve saygısını dile getirmişti.

Bunlar çok konuşulan örnekler ama el ele boşanmak sadece ünlü isimlerde şahit olduğumuz bir durum değil. İşte insanların kendi anlatımlarıyla konuya birkaç örnek daha…

‘KİŞİ KENDİNDEN BİLİR İŞİ, BARIŞACAKLAR’

Hande Ş. (37)

Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ’un el ele boşanma haberlerini görünce içimden “Kesin barışacaklar” diye geçirdim. Malum, kişi kendinden bilir işi…

Haberin Devamı

Eşimle evliliğimizin beşinci yılında duygusal anlamda bazı sorunlar yaşamaya başladık. Aramıza mesafe girdi, sohbetlerimiz eskisi gibi değildi, fiziksel olarak da uzaklaşmaya başlamıştık. Dışarıdan bakanlar asla fark edemezdi ama biz için için biliyorduk, bir sorun vardı. Neden bilmiyorum çift terapisine gitmeyi akıl edemedik. Bir süre böyle devam etti. Karşılıklı defalarca konuştuk, birbirimize hak verdik ama ilişkimizdeki o eski enerjiyi yakalayamadık. Belki de yeterince mücadele etmedik. Deyim yerindeyse evliliğimizin ateşi sönmüştü ve galiba birbirimizi çok sevsek de ikimizin de o ateşi yeniden yakmaya pek mecali yoktu.

Yaklaşık altı ay sonra boşanma kararı aldık; sessizce, kavga gürültü olmadan, birbirimizi suçlamadan… Kimseye haber vermeden gittik dilekçe verdik. Mahkemeye de yalnızca ikimiz gittik, el ele… Boşandık ama ikimiz de mutlu değildik. Salondan çıkarken ağladık, birbirimize sarıldık yine de verdiğimiz kararın arkasında durmak istedik. Ayrı kalmaya ise sadece bir ay dayanabildik. Zaten bu sürede iletişimimiz hiç kesilmedi. Ayrıyken mutlu olamadığımızı anladık ve boşanmanın iptali için dilekçe verdik.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz ay evliliğimizin dokuzuncu yılını kutladık. Yani boşanma maceramızın üzerinden tam dört yıl geçti. Sanki yeniden tanıştık, her şeye yeniden başladık. Belki de bizim birbirimizin değerini anlamak için böyle bir şey yaşamaya ihtiyacımız vardı bilemiyorum. Ama bana göre kalpler ayrılmayınca eller de ayrılmaz. O yüzden el ele mahkemeye gidenlerin elbet bir gün yeniden birleşeceğine inanıyorum.

‘ÇOCUKLARIM İZLİYORDU, ELİM İSTEMSİZCE ANNELERİNE UZANDI’

Yusuf İ. (47)

Eşimle çok uzun zaman evlilik terapisi alsak da fikir ayrılıklarımız ortak noktalarımızdan ağır bastığı için yollarımızı ayırma kararı aldık. İki tane çocuğumuz olduğu için bu süreci çok dikkatli yürütmemiz gerektiğinin farkındaydık. Zaten uzun süre terapi almamızın en büyük sebebi de çocuklarımızdı. Boşanma kararı verdiğimizde kızımız 15, oğlumuz ise 13 yaşındaydı.

Haberin Devamı

Onlara kararımızı açıklarken de eşimle yan yana el ele oturduk karşılarına, hayatımızda değişen tek şeyin ayrı evlerde yaşamak olacağının, onun dışında her şeyin aynı kalacağının altını ısrarla çizdik. Bizim sevgi dolu duruşumuz onları etkilemiş olacak ki boşanma kararını oldukça makul karşıladılar. Elbette üzüldüler, çok fazla soru sordular, ağlamalar yaşandı ama hiçbiri kontrol altına alınamayacak düzeyde değildi.

Boşanma gününe kadar yeni hayatımızın hazırlıklarını beraber yapmaya başladık. Ben ev tuttum, eşim ve çocuklar mevcut düzende yaşamaya devam edecekti. Evden kendi kişisel eşyalarımın çoğunu bile almadım ki ailem varlığımı her zaman yanlarında hissedebilsin. Anlayacağınız oldukça yumuşak bir geçiş yapmaya çalıştık.

Haberin Devamı

Bizim tüm karşı çıkmalarımıza rağmen çocuklar da mahkemeye gelmek istedi. En sonunda bizi bahçede beklemeleri kaydıyla gelebilecekleri konusunda anlaştık. Çocuklar yanımızda olmasa da mutlaka mahkemeye eşimle beraber gider, çıkışta bir kahve içer ve birbirimize teşekkür ederdik. Ama işin içine çocuklar girince eş kimliğimiz yerini ebeveyn kimliklerimize bıraktı.

Mahkeme günü ailecek kahvaltı yaptık, evden beraber çıktık. Adliye binasına girerken bir baba olarak çocuklarımın üzerimdeki gözleri bana inanılmaz bir yük hissi verdi ve istemsizce annelerinin eline uzandım. O da ne yapmak istediğini anladı ve elimi tuttu. Mahkeme 20 dakika sürdü. İkimiz de hüzünlü ama rahatlamış halde salondan çıktık. Ve yine aramızda hiç konuşmamamıza rağmen ellerimiz birbirini buldu, çocuklarımızın karşısına el ele çıktık. İyi ki de öyle yaptık.

Boşanalı iki yıl oldu ama biz hâlâ her hafta ailecek buluşur, yemek yeriz. Eşim de ben de başımız ne zaman sıkışsa, canımız sıkılsa birbirimize destek oluruz. Çocuklarımız ise anne ve babalarının ayrı olmasından şu ana kadar hiç etkilenmedi. Umarım bu sükûneti ömür boyu devam ettirebiliriz.

* * * * *

Çocuklar, bitmeyen aşk, beraber geçen yıllara saygı… El ele boşanmanın birden fazla sebebi olabilir. Peki Uzman Psikolog Ceylan Şekerci bu konuda ne diyor?

BİRLİKTELİĞE VE KENDİLERİNE OLAN SAYGI ÖNEMLİ

27 yıllık evliliği bitirmek isteyen bir çiftin adliyeye el ele gelip boşandıktan sonra da el ele çıkmasını yorumlayan Şekerci, “Arzum Onan yaptığı sosyal medya paylaşımlarında ‘Zamanla her ilişkinin yaşadığı/yaşayabileceği bir yorgunluktan geçiyor olmak; birbirimize olan sevgimizi, saygımızı, ailemizin durduğu yeri değiştirmeyecek’ diyor. Çiftin adliyeye el ele gelip el ele ayrılması 27 yıl süren bir yaşanmışlığın, birlikteliğin hem kendilerine hem de karşı tarafa olan saygısıdır bana göre” dedi ve ekledi:

Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ ünlü olup da bu kadar süre evli kalan, birbirlerine sevgileri her zaman gözlerinden okunan bir çift olarak konumlandı toplumun gözünde. El ele olmaları bu anlamda topluma saygılarını da gösterir. Bir oğulları var. Arzum Onan’ın deyişiyle başta oğlu, sevdikleri ve sevenleri için ilave duygusal yüklere dönüştürmemek adına boşanma sürecini olabildiğince sakin atlatmaya çalıştılar. Boşanmak düşman olmak demek değildir.

Boşanma, çiftlerin birbirine tamamen ters düşebileceği, karşı tarafı fiziksel, duygusal veya farklı boyutlarda olumsuz etkileyebileceği, tahammül noktalarının çoktan geçildiği, sevginin öfke, nefret gibi yoğun duygularla yer değiştirdiği koşullarda gerçekleşebilir. Aynı zamanda boşanma, çiftlerin hayat amaçlarının farklılaştığı, medeni bir şekilde oturup konuştuklarında farklı motivasyonlara yöneldiklerini fark ettikleri, çeşitli finansal durumların eşlik ettiği, sevginin zedelenmediği durumlarda da gerçekleşebilir.

Uzman Psikolog Ceylan Şekerci

BOŞANMA SÜRECİ SANILDIĞI KADAR KOLAY DEĞİL

Günümüzde evliliklerin farklılaşan dünya düzeninin de büyük etkisiyle, daha gevşek bir zemine oturtulduğundan bahseden Şekerci, boşanma konusunda şunları söyledi:

Aldığı her darbe bu kurumun kolaylıkla yıpranmasına neden oluyor. Birçok yaşanmışlık, hayat düzenindeki önemli değişikler hatta çoğu zaman çocukların da aileye katılmış olması nedeniyle boşanma süreci de sanıldığı kadar kolay değil. Öte yandan evlilik kurumunun devamını sağlamak adına yapılan bazı davranışlar da sağlıklı değil. Arzum Onan ile Mehmet Aslantuğ boşanmasında en net görünen başta kendilerine, sonra birbirlerine, evliliğe, aileye ve onları sevenlere saygıları. Yazılıp çizilen tüm spekülasyonların bu duruş karşında etkisiz kaldığını düşünüyorum.

EL ELE OLMAK SEMBOLİK BİR HAREKET

Peki ele ele olmak boşanma sürecini zorlaştırır mı yoksa tam tersi kolaylaştırır mı ve en önemlisi el ele boşanmaya gitmek ilişki için hâlâ bir şans var daha anlamına gelebilir mi?

Ceylan Şekerci, el ele olmanın sembolik bir hareket olduğunun altını çizdi, “El ele boşanan çiftler, ‘Biz evlilik kurumu ile bağlarımızı ayırıyoruz ancak birbirimizin hayatına, hayallerine, düşüncelerine, duygularına saygı duyuyoruz ve destekliyoruz’ diyor. Eğer çocukları varsa onun için her zaman yan yana ve anne babası olarak el eleyiz demek istiyorlar. Bu gerçekten yoruma çok açık bir konu” ifadelerini kullandı.

Yazarın Tüm Yazıları