Teşekkürler Kamil Uğurbil

Çocukluk arkadaşımız Zihni, Bornova Anadolu Lisesi (BAL) 1974 mezunlarının WhatsApp grubuna birkaç ay önce “Koç Vakfı bu yılki bilim ödülünü Kamil abime verecekmiş. Çok sevinçliyim” diye yazdığında hepimizin ağzı kulaklarına varmıştı.

Haberin Devamı

Teşekkürler Kamil Uğurbil

Prof. Kamil Uğurbil önceki gün ödülünü aldı. Beyin konusundaki çalışmalarıyla dünyanın önde gelen bilim adamlarından biri olan Uğurbil, İzmirlilerin de gurur lisesindeki isimler arasında yerini aldı. Aynı geçtiğimiz günlerde gazete manşetlerini süsleyen İzmir’in efsane belediye başkanlarından asfalt Osman’ın torunu Osman Kibar gibi.

 

Kamil Uğurbil ilköğrenimini doğum yeri olan Tire’de Kurtuluş İlkokulu’nda aldı. Orta eğitiminin ilk bölümü ise orta okul son sınıfa kadar Bornova Anadolu Lisesi’nde (eski adıyla İzmir Koleji). Daha sonra İstanbul Robert Kolej, oradan da Colombia Üniversitesi.
Siyasetin, terörün, bazı bölgelerin savaş halinde olduğu bu sıkıntılı ortamda Kamil abiyle birlikte Türkiye’ye gelen umut dolu hava bence 10 Nobel ödülüne bedel. Zihni’yle sohbet ederken, abisinin yer aldığı bir çalışma grubundaki diğer 7 bilim adamının hepsinin Nobel ödülü sahibi olduğunu söyledi. Türkiye’nin Nobel’i sayılan Koç Vakfı Bilim Ödülü’nü alan Prof. Kamil Uğurbil, gelecekte Nobel ödülü sahibi de olursa hiç sürpriz olmayacak.
Uğurbil kendisiyle yapılan söyleşilerde “Çok sevindiğim bir ödül. Çünkü memleketimin ödülü. ABD’deki araştırmalarımı etkileyebilir. Benim Türkiye’ye olan katkımı artıracak bir ödül bu” diyor.

 

Haberin Devamı

İşte bu nokta çok önemli. Sadece ABD’de Kamil Uğurbil gibi bilim adamı, doktor, mühendis gibi entelektüel düzeyi yüksek tam 250 bin Türk bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda bu bilim adamlarından bir grup ESBAŞ’ta düzenlenen bir konferans için geldiklerinde “Türkiye bizi yetiştirdi ve biz şimdi ABD’de çok önemli mevkilerdeyiz. Ama artık orada bilime yaptığımız katkıların benzerini laboratuvar ve gerekli çalışma ortamı yaratılırsa Türkiye için de yapmaya hazırız. Bir ülke teknolojik buluşlar yapmadan sıçrama yapamaz. Biz bu görevi yapmaya hazırız” demişlerdi.
Kamil Uğurbil de benzer bir konuya dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Eğitim çok önemli. Eninde sonunda bilim adamları ders alarak bilim adamı olmazlar. Bilimin içine girerek, başarılı bilim adamlarının yanında çalışarak, onlarla yemek yiyerek, kahve içerek bilim adamı olabilirler. Türkiye’de böyle bir ortam yaratılması lazım. Bence Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek. Akıllı gençlerimiz var. Çoğu dışarıya gidiyor. Bazıları geri dönüyor. İnsan kaynağımız çok iyi. Bazı üniversitelerimiz belli bir seviyeye kadar iyi bir eğitim de veriyor, ama bunun üstüne çıkmalıyız. Bunun için de bilimi yaratan insanların ve laboratuvarların olması lazım ki o çocuklar o havanın içinde bulunsunlar.”
Akademik özgürlüğü özellikle vurgulamış Prof. Uğurbil ve bakın ne diyor:
“Akademik özgürlük çok önemli. Bilim insanlarımızın sadece yurtdışında değil, aynı zamanda Türkiye’de de çalışma yapabilmeleri gerekiyor. Bilim adımlarına yapılacak yatırımlar artırılmalı. Aslında en önemlisi bilim adamlarına verilecek özgürlük. Bunun dışında fikir özgürlüğü... Özgürlük olmadan bilim tam anlamıyla gelişemez. ABD’de bizim bir sistemimiz var; tenure. Bir araştırmacı tenure aldıysa onu işten atamazlar. Ancak suç işlemesi lazım. Akademik düzeni bilmeyenler bunu iş güvencesi olarak algılar. Evet iş güvencesidir, ama bunun ortaya çıkmasının sebebi akademik özgürlüktür.”
Söylediklerin , yaptıkların , bilime ve insanlığa katkıların için İzmirliler olarak sana teşekkür ederiz Kamil abi.

Yazarın Tüm Yazıları