Paylaş
Kimi aileler masalarında bir ya da birkaç sandalye boş kalmış olarak girecek yeni yıla. Salgın hastalıkta hem babasını, hem de ablasını kaybeden bir genç başlarına gelenlere hala inanamayarak karşılayacak 2021’i. Ya da İzmir depreminde eşini, yakınını kaybeden, annesiz-babasız kalan çocuklar, evleri yerle bir olarak 15 saniyede hayatları değişenler büyük bir hüzünle girecek yeni yıla.
HATIRLAMAK İSTEMEYECEĞİZ
Kovid-19 dünyaya büyük bir travma yaşattı. Ama İzmir, hem salgın hastalık, hem de 6.9’luk depremle aynı yıl iki büyük felaketi birden yaşadı. Yaşananlardan sonra 2020 bir daha hiç hatırlamak istemeyeceğimiz tarihler arasına girecek. Aynı İzmir’in işgal edildiği 1919 yılı ve düşman işgalinden kurtulurken büyük İzmir yangınının yaşandığı 1922 gibi.
Ne yazık ki toplumlar savaş, salgın hastalık, doğa felaketleri gibi nedenlerle zaman zaman alt üst oluyor. Ancak insanoğlu bir şekilde yaşadığı zorlukların üstesinden gelebilecek akla ve beceriye sahip. Bunun son örneğini şu günlerde yaşıyoruz. Yeni yıla hayatımızı cehenneme çeviren virüsten bizi kurtaracak aşının bulunmasıyla giriyoruz. Hem de iki Türk bilim insanı Prof. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci tarafından. Dünyayı kurtaran bu iki bilim insanının Türk olması 2020’de hatırlayabileceğimiz az sayıdaki güzel olaylardan biri olacak.
UNUTULAMAYACAK GÜZELLİK
Geçen yıldan unutulamayacak bir başka güzellik ise depremin ardından başlayan ‘İzmir Dayanışması’ olacak. Bütün İzmir dünyaya örnek olacak bir dayanışmayla hem depremzedelerin çok kısa sürede çadırlardan çıkıp normal yaşama dönmesini gerçekleştirdi, hem de yeni evleri için destek sağladı.
100-200 değil, 5 bin adet oturulamayacak derecede hasarlı daire ve buralarda yaşayan 15-20 bin kişilik bir nüfustan söz ediyoruz. Orta hasarlılarla birlikte depremden doğrudan etkilenen nüfus 50 bini buluyor. Bu organizasyonu gerçekleştiren meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarından Büyükşehir Belediyesi’ne, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na kadar emeği geçen tüm kuruluşlara tekrar teşekkürler.
2021’E UMUTLA GİRİYORUZ
Yeni yıla buruk ama bir o kadar da umut dolu giriyoruz. Son rakamlara göre dünyada 80 milyon insanı hasta eden, 1 milyon 752 bin kişiyi öldüren yüzyılın en büyük tehlikelerinden biriyle baş etmenin yolunu insanoğlu yine buldu. Artık yapılmaya başlanan aşılarla 2021’e umutla giriyoruz.
Bugün Türkiye’ye de gelecek olan aşılar aylardır işleri duran esnaftan turizmciye, işsizden çiftçiye bütün ekonomi, hepimiz için umut olacak.
2020 gibi bir yılı bir daha yaşamamak dileğiyle, iyi yıllar.
Paylaş