Paylaş
Beşinci dalganın da uzak olmadığını söyleyen bazı uzmanlar salgının iki yıl daha sürebileceği görüşünde.
Aslında olup bitenlere şaşmamak gerek.
Bırakın pastaneleri, hastanelere girerken bile HES kodu sorulmaması dikkatimi çekti geçen hafta.
Maskeler inmiş ağız, burun açık dolaşıyor herkes.
Karşınızdaki insan aşılı mı aşısız mı belli değil.
Nitekim mikrop kendini göstermekte gecikmedi.
İzmir vaka sayısı en fazla artan iller arasında açıklandı önceki hafta.
Dikkat çeken bir başka gelişme, bir süredir doğuya kayan vaka sayılarının yine en fazla batı ve güney bölgelerinde artmaya başlaması.
İzmir’le birlikte vaka sayısı en fazla artan 10 il Yalova, Osmaniye, Balıkesir, Ordu, Çanakkale, Kırklareli, Tekirdağ, Bilecik ve Antalya oldu.
İzmirliler unutmasın, hala her gün 25-30 bin kişi Kovid-19’a yakalanıyor.
Türkiye’de bugüne kadar 8 milyondan fazla insan hasta oldu.
Günde ortalama 200 kişi ölüyor.
Tam 73 bin kişi hayatını kaybetti.
Dünya genelinde ölenlerin sayısı ise dünya savaşı boyutlarını, 5 milyon kişiyi aştı.
Aslında yapılacak şey çok basit.
Hayati tehlikeye ve yoğun bakıma düşmeden hastalığı atlatmak için aşı yaptırmak, maske, mesafe kurallarına uymak yeterli.
Bunları yapmayınca son pişmanlık fayda etmiyor.
İnsanlığa pandemi dersleri
ÜNLÜ tarihçi yazar Yuval Noah Harari, geçmişteki kara veba ve İspanyol gribi gibi küresel salgınlarla 21’inci Yüzyıl’daki Kovid-19 salgınını karşılaştırıp ilginç saptamalarda bulundu.
Kara vebayı ele alalım...
Bu bela hastalık Avrupa’yı olduğu gibi Osmanlıyı da kasıp kavurmuştu.
Fatih Sultan Mehmet uzun bir süre İstanbul’dan uzaklaşmış, Edirne’de dağlık bir bölgeden imparatorluğu yönetmek zorunda kalmıştı.
Harari, 500 yıl önce insanların hastalığın nereden çıktığını anlayamadıkları için salgınla nasıl mücadele edeceklerini de bilemediklerini söylüyor.
İspanyol gribini ise 1’inci Dünya Savaşı sonunda ülkelerine dönen askerler yaymış, 50 milyondan fazla insan ölmüştü.
Ancak dönemin en ünlü bilim insanları hastalığa neden olan virüsü bir türlü tespit edememişlerdi.
KARA VEBADAN BUGÜNE
Son küresel salgın Kovid-19’un alarm zilleri ise Aralık 2019’da çalmaya başladı.
Ama 10 Ocak 2020’de bilim insanları salgına neden olan virüsü tespit edip mücadele yollarını belirlemişti bile.
Kovid-19’da dükkanların, çarşıların kapandığına ama dijital altyapı sayesinde insanların aç kalmadığına dikkat çekiyor Harari.
Bugün GPS’ye bağlı tek bir traktör yüzlerce tarım işçisinin işini yapıyor.
Kara veba yıllarında ise hasat zamanı tarlaya gidilmezse insanlar açlıktan ölürdü.
HARARİ’NİN ÜÇ ÖNERİSİ
Buna benzer pek çok örnek veren Harari, gelecekte yeni salgınlar olsa bile artık insanların mücadele edecek bilgi ve araçlara sahip olduğunu söylüyor.
Ancak yeni salgınların önlenebilmesi ve insanlığın geleceği için dünyadaki farklı politik kutupların üç ana ilkede uzlaşmasını öneriyor:
İlk olarak uluslararası dijital altyapının güvenliği sağlanmalı.
Son küresel salgında insanlığı kurtaran dijital altyapının çok büyük felaketlerin de kaynağı olabileceğini söylüyor ünlü yazar.
İkinci olarak bütün ülkelerin sağlığa daha fazla yatırım yapmasını öneriyor.
Son olarak da yeni salgınları önlemek için dijital altyapıyı kullanarak çok güçlü bir küresel gözetim sistemi kurulmasını öneriyor.
Paylaş