Paylaş
Muğla ise çam balı üretiminin dünya merkezidir.
Biz arıyı saniyede 230 kez çırptığı kanatlarının çıkardığı vızıltıyla bal üreten bir canlı olarak biliriz.
Ama bal üretimi, arının üstlendiği dünyayı kurtarma görevi yanında çok küçük bir detay.
Geçen hafta 20 Mayıs’ta Dünya Arı Günü kutlandı.
Altı yıldır hobi amaçlı birkaç arı kovanına bakıyorum.
Artık onların dünyasını daha iyi bildiğim için, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 4 yıl önce 20 Mayıs’ın Dünya Arı Günü olarak kabul edilmesini çok doğru buluyorum.
ARI OLMAZSA İNSAN OLMAZ
Ünlü bilim insanı Albert Einstein, “Arılar yeryüzünden kaybolursa insanlığın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz” demiş.
Ne yazık ki, Einstein’in onlarca yıl önceki korkuları bugün gerçek oluyor.
Dünyada arı ölümleri hızla artmaya başladı.
Ölümlerin en önemli nedeni tabii ki insanoğlu...
Tarım ilaçları, yaylaların bile betonlaştırılmasıyla yaratılan çevre kirliliği, küresel ısınma sonucu bitki türlerinin azalması arıları azaltan en önemli nedenler.
Çevreci örgütlerin, ‘Hepimiz aynı kovandayız’ kampanyasıyla bazı tarım ilaçları Türkiye’de de yasaklandı ama yeterli değil.
Arılar, bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri için çiçeklerin tozlaşmasını sağlamada, dolayısıyla besin zincirinde büyük öneme sahip.
Dünya Gıda Örgütü’ne (FAO) göre beslenmenin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçü arıların polinasyonu sayesinde elde ediliyor.
Polinasyon meyve ve tohum üretimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla çeşitlilik ve verim de sağlıyor.
DOMATES, ELMA ETKİLENİYOR
Türkiye’de pek uygulanmaz ama örneğin ABD’de badem bahçelerinin sahipleri arı bakıcılarına kovanlarını kendi arazilerine koymaları için para öder.
Kovanların konulduğu bahçelerde verim kat be kat arttığından seve seve bu ödemeyi yapıyorlar.
FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, arı sayısının azalmasının kahve, elma, badem, domates ve kakao gibi mahsullerin üretimini doğrudan etkileyeceğini söylüyor.
Bilim insanları arı türlerinin tükenmesinin domino etkisiyle bitkilerin, mahsullerin tüm ekosistemin ortadan kalkmasına yol açacağı görüşünde.
TOPLAM 42 GÜNLÜK HAYAT
Bal yapmaktan öte doğayı ayakta tutan arıların toplam ömrü 42 gün.
Doğduktan üç gün sonra çalışmaya başlıyorlar.
Kovan temizliği, yavru bakımı derken sonunda tarlacı arı olup bitkilerden polen ve nektar toplarken ömürleri bitiyor.
Başlarında kraliçeleriyle her biri ayrı bir devlet olan kolonilerde büyük bir iş bölümü var.
Örneğin, kapıdaki muhafızlar yabancıların girmesine izin vermiyor.
KRALİÇEYE BİLE BEDAVA YOK
Çalışmayan arıya ise kesinlikle bal yok.
Koloninin sürdürülebilirliği için her gün binlerce yumurta yapan kraliçe arı bile çalışmayı azaltırsa hemen değiştiriliyor.
Az yumurtlamaya başladığında yerine yeni bir kraliçe yetiştiriliyor, eskisi maiyetiyle kovandan kaçıyor.
Kraliçeyi döllemekten başka iş yapmayan erkek arılara da bedava bal yok.
İşleri bittiğinde kovandan atılıyorlar.
Hiç şaşmadan milimi milimine aynı ölçülerde yaptıkları altıgen petekler gibi birçok mucizevi özellikleri olan arıların, bal yapmaktan öte insanlığın yaşamının sürmesini sağlayan canlılar olarak bilmekte yarar var.
Unutmayalım, hepimiz aynı kovandayız.
Paylaş