Paylaş
Aslında İzmir, inişleri çıkışları çok olan zor bir kent. İniş çıkış derken sadece dağları tepeleri demiyorum, ekonomisi de çok inişli çıkışlı. Bir dönem dibe vuruyor, bir başkasında büyüme rekorları kırıyor. O nedenle İzmir’in başkanının işi zor. Özellikle İzmir ekonomisinin büyüme rekorları kırdığı dönemlerde ulaşımdan, suya, kanalizasyona, tahminlerin üzerinde artan altyapı taleplerine yetişmek çok zor olsa gerek.
İzmir’in ekonomisindeki gelişimi gösteren yeni bir araştırma yayımlandı. Araştırmanın özelliği ekonomik büyüme ve kişi başına gelir hesaplarının gece ışıkları üzerinden yapılması. Hesaplamalar ABD Savunma Meteorolojik Uydu Programı’ndan (DMSP) elde edilen verilerle yapılıyor. Bu veriler aracılığıyla, geceleri dünyadan uzaya yayılan elektrik tüketimi kaynaklı ışıkların yoğunluğu incelenerek Türkiye’deki bütün illerin ekonomik gelişimleri hesaplanıyor. Araştırma, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin kurduğu Türkiye Ekonomik ve Politik Araştırmalar Vakfı (TEPAV) tarafından yapılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) endekslerine uygulanarak yapılan hesaplar verilerle yüzde 99.8 uyuşuyor. TÜİK, il bazında verileri düzenli yayımlamadığı için TEPAV bu çalışmayı yapıyor.
Şimdi tablo ve grafiklerini verdiğim bu verilere biraz yakından bakalım. Türkiye’de 2018 yılında kişi başı gelir ortalama 9 bin 562 dolar olarak hesaplandı. İzmir 11 bin 220 dolar kişi başı gelirle Türkiye ortalamasının üzerinde yer aldı. Türkiye’yi sallayan 2001 krizinde İzmir’de kişi başı gelir 2 bin 866 dolardı. Sonra 2008 yılına kadar beş kattan fazla artarak 13 bin 500 doları geçiyor. Ama uluslararası krizin etkisiyle 20008’de iniyor, 2013 yılında ise İzmir orta gelir tuzağından kurtulup 14 bin 500 doları aşıyor. Ne yazık ki. sonra yine inişe geçiyor ve 2018’deki döviz krizinin etkisiyle yine orta gelir tuzağına düşüyor.
Türkiye ekonomisinin yüzde 31’ini İstanbul oluşturuyor. İzmir yüzde 6 ile Ankara’dan sonra üçüncü sırada geliyor. Büyüme grafiğinde de görüleceği gibi İzmir ekonomisi 2001 krizi ardından yüzde 29.5 sıçrama yapıyor. Ancak 2003’te aynı hızla düşüp eksi yüzde 19.2’yi görüyor. 2005 yılında fırlayıp yine yüzde 25.2’yi görüyor, 2006’da ise yüzde 7.8’e düşüyor. Asansör gibi inen çıkan İzmir’in ekonomik büyümesi bir sonraki yıl ise yüzde 30.1’e fırlıyor. Daha sonra dünya krizi etkisiyle 2009’da eksi 13.9’u görüp, 2010’da ise yüzde 30.7’ye kadar fırlıyor. Yine 2011 yılında adeta çakılarak eksi 8’e kadar düştükten sonra 2012’den sonra biraz istikrara kavuşup yüzde 6 ile 7 ortalamalarında tutunuyor. Ama geçen yılki daralmadan payını alıp 2018 büyüme hızı yüzde 1’e kadar düşüyor.
İşte, yeni başkanı böyle hareketli bir İzmir ekonomisi bekliyor. Başarı dileklerimle...
Paylaş