Paylaş
Geçen haftanın konuğu ise uluslararası siyaset ve ekonomide dünyanın çok özel bir dönemden geçtiği şu günleri daha iyi anlayabilmemizi sağlayacak değerli bir isimdi. Eski OECD yöneticilerinden, diplomat, özellikle enerji konularında uluslararası bir uzman olan Mehmet Öğütçü’ydü konuşmacı. Öğütçü, son kitabı “Küresel Düzende ve Türkiye’de Önümüzdeki 10 Yılın Yeni Ekonomik ve Jeopoliktik Beklentileri” ışığında olup bitecekleri İzmir iş dünyasına sergiledi. Çok umutlar da vardı, bölgede büyük oyuncu olabilmek için yapılması gerekenler de... “Dünya çok hızlı değişiyor. Türkiye içine kapanıp dizilerle, futbolla, dövizle uğraşmamalı” diyen Öğütçü’den bu köşenin sınırları içinde verebileceğim bazı notlar şunlar:
Gayri safi milli hasılası 80 trilyon dolar olan dünyada Türkiye’nin payı yüzde 1. Dünya ticaretindeki payı yüzde 1. Dünya nüfusundaki payı yüzde 1. Yüzde 1’lik bir ülkeyiz. Yüzde 1’i küçümsemeyelim. Rusya’dan Suudi Arabistan’a, Almanya’dan Hindistan ve Çin’e büyük bir bölgesel güç. Ama küresel güç değil. Yüzde 5 – 10 gibi hareket ederse yanlış olur. Türkiye, sessiz ve derin politikayla bölgesinde kararlı, yumuşak güç olmalı...
GELECEKTE BAZI MESLEKLER YOK OLACAK
Gelecek 10 yılda temel stratejinin bir ayağı Rusya, diğeri Amerika. ABD’nin Rusya, İran konusunda Türkiye’ye çok ihtiyacı var. Ama Türkiye’nin hassasiyetlerini ikinci plana atıyor. Türkiye kazan kazan politikası uygulamalı.
Yenilenebilir enerji beklemediğimiz hızla gelişiyor. Türkiye gibi güneşi bol bir ülkede bu enerjinin payı yüzde 40 - 50 olmalı.
Gelecekte geleneksel üniversitelerin yüzde 50’si kapanacak. Artık 4 yıllık üniversite olmayacak. Yapay zeka teknolojisi sistemleriyle altı ayda insanlar eğitilecek. Mühendislik, doktorluk gibi bazı meslekler kaybolacak. Türkiye ezberci değil, aykırı görüşleri teşvik eden, inovatif eğitime geçmeli.
454 milyar dolar dış borcun milli gelire oranı yüksek değil. Çevrilebilir bir borç. Bütün mesele güven. Güven olmayınca borç daha yüksek faizle öteleniyor, şişiyor ve ödenemez hale geliyor. Eğer borç verenlere inandırıcılığınız yoksa IMF’ye gidip “Ben bu programı yaptım, siz gelip denetleyeceksiniz” diyeceksiniz. Yerel bir program uygulanırsa maliyeti çok ağır olur.
İzmir için hayırlısı olsun
BU satırlar yazılırken CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı henüz açıklanmamıştı. Sadece Tunç Soyer ve Abdül Batur isimleri kalmıştı. Ancak, İstanbul’da aklındaki ismi Ekrem İmamoğlu’nu aday gösteren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de de aynı davranması bekleniyordu. Bu durumda yüzde 90’ın üzerinde bir olasılıkla genel başkanın 5 yıldır aklındaki isim Tunç Soyer açıklanacaktı.
Yine de bu satırlar yazılırken adayın açıklanmasına 24 saatten fazla zaman vardı. Yani Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette çok uzun bir süre akmaya devam ediyordu. Kim olursa olsun İzmir için hayırlısı olsun...
Paylaş